Celalettin, Satin alma sahiplen!... sitesi yazarı https://evcilcafe.com/author/aaa/ Satin alma sahiplen!... Sat, 04 Jul 2020 06:04:48 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://evcilcafe.com/wp-content/uploads/2020/06/favicon-50x50.png Celalettin, Satin alma sahiplen!... sitesi yazarı https://evcilcafe.com/author/aaa/ 32 32 Akvaryum Filtre Çeşitleri https://evcilcafe.com/akvaryum-filtre-cesitleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=akvaryum-filtre-cesitleri https://evcilcafe.com/akvaryum-filtre-cesitleri/#respond Thu, 02 Jul 2020 20:16:36 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1879 Piyasada bugün çok çeşitli akvaryum filtresi mevcut. Hepsi kişisel tercihlere göre farklı dizayn edilmiştir. İlk önce filtreler hakkında öğrenmemiz gereken bazı temel bilgiler vardır. Örneğin, akvaryumun boyutu ile filtre boyutu arasındaki ilişki. Bunun yanında akvaryumlarda üç değişik filtrelemeden bahsedebiliriz.Bunlar mekanik, kimyasal ve biyolojik filtrelemedir. Mekanik filtreleme, akvaryum suyunda serbest yüzmekte olan partiküllerin temizlenmesi için suyun […]

The post Akvaryum Filtre Çeşitleri appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Piyasada bugün çok çeşitli akvaryum filtresi mevcut. Hepsi kişisel tercihlere göre farklı dizayn edilmiştir.

İlk önce filtreler hakkında öğrenmemiz gereken bazı temel bilgiler vardır. Örneğin, akvaryumun boyutu ile filtre boyutu arasındaki ilişki. Bunun yanında akvaryumlarda üç değişik filtrelemeden bahsedebiliriz.
Bunlar mekanik, kimyasal ve biyolojik filtrelemedir.

Mekanik filtreleme, akvaryum suyunda serbest yüzmekte olan partiküllerin temizlenmesi için suyun filtre malzemelerinden geçmesi sağlanır. Filtre malzemeleri partiküllerin geçişine izin vermeyecek şekilde üretilmişlerdir.
Kimyasal filtrasyon, zehirli kimyasalların bir reçine veya başka bir filtreleme malzemesinden geçtiğinde meydana gelir. Bazı kimyasal filtrasyon ürünleri, belirli zehirli atıkları veya akvaryumdaki zararlı kimyasalları hedefler.
Biyolojik filtrasyon, iyi huylu bakterilerin, akvaryumdaki balıklar için zehirli olan amonyağı, nitrite ve sonrasında daha az zehirli olan nitrata çevirmesi işlemidir. Bu işlemin tamamına nitrojen döngüsü denir.

Artık bir su ekosistemindeki üç filtrasyon türünü bildiğimize göre, farklı tipteki akvaryum filtrelerine göz atabiliriz.

Sünger / Hava ile çalışan filtreler

En basit filtreler Sünger / hava filtreleridir. Çoğunlukla üreme, yavru balık (yavru balık), hastane, fidanlık akvaryumları, küçük balık veya omurgasız akvaryumlarında kullanılır. Sünger filtre, suyun, hava motoru yardımı ile süngerden geçirilmesi ile çalışır. Sünger basit biyolojik ve mekanik filtrasyon üretme yeteneğine sahiptir, çünkü süngerde faydalı bakteriler rahatlıkla yaşayacaktır. Bu filtrelerde hava yerine, büyük akvaryumlarda sirkülasyonu artırmak için resimde görüldüğü gibi pompa kafası da kullanılabilir.

Sık sık temizlenmesi gerekebilir. Temizlerken dikkat edilmesi gereken, yararlı bakterilerin öldürülmemesidir. Bunu da temizliği akvaryumdan aldığımız su ile yaparak sağlayabiliriz.

Şelale / power filtreler

Akvaryum hobisinde kullanılan en yaygın filtreleme şeklidir. Çok kullanılıyor olmasının en büyük nedeni, mükemmel mekanik, kimyasal ve biyolojik filtrasyonu sağlamalarıdır. Akvaryumunuzun arkasına (veya yan tarafına) asılırlar ve sifonlama yğöntemi ile emdikleri akvaryum suyunu, filtre malzemesinden geçirdikten sonra bir şelale görünümünde akvaryuma geri gönderirler. Şelale filtre denmesi bu nedenledir.

Mekanik filtrasyon, suyun sünger yada elyaftan geçmesi ile olur. Kimyasal filtrasyon, sudan toksinleri veya kimyasalları gideren karbon içinden geçerken oluşur. Son olarak, filtre kartuşu içindeki malzemeler sayesinde de biyolojik filtrasyon gerçekleşir. Filtre kartuşu içinde çok sayıda yararlı bakteri yerleşmesine yarayan malzemeler vardır.

Dış filtreler

Dış filtreler, hobiciler tarafından kullanılan popüler filtre sistemleri arasındadır. Özellikle 40 galon veya daha büyük akvaryumlar için idealdir. Dış filtreler, şelale ve sünger filtrelerden önemli ölçüde daha büyük olan boyutları nedeniyle mükemmel mekanik, kimyasal ve biyolojik filtreleme sağlarlar. Sert bir sifon borusuna bağlı esnek bir boru ile su filtreye taşınır. Su geri akışı ise geri dönüş “su çubuğu” sağlanır.
Dış filtreler çiklit, tuzlu su veya bitki akvaryumları için idealdir.

Biyolojik filtrasyon, içinden geçen sudaki oksijene dayanır. Havadan suya temas olmadığından, bu tür filtrelerde biyolojik filtrasyon yeterli değildir.

Kum altı/Dip filtreleri

Filtreler çakılın altına yerleştirilir ve su akışını saşlayan tüpler ile suyun kum veya çakıldan geçmesi sağlanır. Suyun akışı iki yol ile yapılabilir. Bu, bir hava taşı ve hava pompası ya da yükseltici boruların tepesine takılan ve suyu akvaryuma pompalayan bir güç kafasıdır.

Mekanik filtrasyon su çakıldan geçerken gerçekleşir ancak olumsuz tarafı biyolojik filtrasyonun substrattan geçen suda mevcut hava ile sınırlı olmasıdır.
Dip filtrelerinde kimyasal filtrasyon gerçekleşmez. Ayrıca kumu karıştırıp temizlemelisiniz. Aksi takdirde kalıntılar oluşacak ve bu da yüksek seviyelerde hidrojen sülfür oluşmasına neden olacaktır

The post Akvaryum Filtre Çeşitleri appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/akvaryum-filtre-cesitleri/feed/ 0 1879
Kediler ile İlgili Bazı Sorulara Cevaplar https://evcilcafe.com/kediler-ile-ilgili-bazi-sorulara-cevaplar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=kediler-ile-ilgili-bazi-sorulara-cevaplar https://evcilcafe.com/kediler-ile-ilgili-bazi-sorulara-cevaplar/#respond Thu, 18 Jun 2020 21:30:10 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1496 Kediler neden sahipleriyle uyur? Küçük arkadaşınız kendi istediği yerde uykuya dalmayı sever, özellikle yatağınızda sizin üstünüzde. Ancak kediniz neden bu kadar çok kucağınıza veya göğsünüze uzanıp uyumaktan hoşlanır? Kendini güvende hissetmek mi? Ya da ? ..Kediler sıcağı sever. Sabahları güneş ışığını yakalamayı nasıl sevdiğini hiç fark ettiniz mi? Kediler ısı kaynaklarını arar ve bulurlar. Bu […]

The post Kediler ile İlgili Bazı Sorulara Cevaplar appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Kediler neden sahipleriyle uyur?

Küçük arkadaşınız kendi istediği yerde uykuya dalmayı sever, özellikle yatağınızda sizin üstünüzde. Ancak kediniz neden bu kadar çok kucağınıza veya göğsünüze uzanıp uyumaktan hoşlanır? Kendini güvende hissetmek mi? Ya da ? ..
Kediler sıcağı sever. Sabahları güneş ışığını yakalamayı nasıl sevdiğini hiç fark ettiniz mi? Kediler ısı kaynaklarını arar ve bulurlar. Bu yüzden kediniz kafanızda uyanabilirsiniz, çünkü kafanız sıcaktır.

Kediler neden kusar?

Kedilerin kusması için maalesef birçok neden olabilir:
Çok yemek – Çok ve hızlı yiyen kediler, daha sonra bunun midelerine verebileceği rahatsızlığı bilmezler. Yiyecekleri gerektiği kadar sindiremez. Sindirilmemiş yiyecekler kusma nedenlerinden biridir.
Tüyler – Kediler bakım yapmak için çok zaman harcarlar. Bu süreçte de çok miktarda tüy yutarlar. Kediler yuttukları tüyleri bir şekilde sindirim sisteminden atarlar. Kusarak bu tğy yumağından kurtulacaklardır.
Çim veya diğer yabancı maddeler – Kedi, çim, yaprak, plastik vb. gibi maddeler yerse, bu kusmaya neden olabilir.
Gıda alerjileri – Kedilerde oldukça yaygındır. Yiyeceklerindeki protein veya karbonhidrat alerji oluşturabilir. Örneğin, balık içerikli bir kedi mamasını her yediğinde kusan bir kedi, hindi içerikli bir gıda yediklerinde hiç sorun yaşamayabilir. Alerji oluşturan gıdaları keşfedip, kedinize vermeyerek sorunu çözersiniz.
Kabızlık – Kabız olan kediler, bunun sebep olacağı şişkinlikten dolayı kusabilirler.
Diğer sağlık sorunları – Kediler çeşitli metabolik rahatsızlıklar, bağırsak hastalıkları, toksinler, kanser ve diğer çeşitli hastalıklardan dolayı da kusabilirler.

Kusma sebebinden emin olmak için veteriner hekime danışınız.

Kediler neden mırlar?

Kedilerin mırıldarken mutlu olduklarını düşünürüz. Bu bazen doğru olmakla birlikte, kediler korku, açlık veya diğer duygularını yada isteklerini iletmek için de mırıldanırlar.

Kediler neden hapşırır?

Kediniz arada bir hapşırır, bunda endişelenmeniz gereken bir şey yoktur. Ancak, kedinizin hapşırmaları çok sık oluyor, kan veya balgam içeriyor, sürekli öksürüyor ya da gözlerinden akıntı geliyorsa, bunlar çeşitli sorunların işareti olabilir:
• Basit, toz vb. madde kaynaklı iyi huylu bir hapşırık
• Solunum yolu enfeksiyonları
• Kimyasal, tahriş edici maddeler
• Diş hastalıkları
• Polen alerjileri

Kediler neden titrer?

Kedinizin düşük kan şekeri, hipotermi, korku, psikolojik sorunlardan dolayı titriyor olabilir. Buna neyin sebep olduğunu veterineriniz yardımı ile bulmalı ve önlem almalısınız.

Kediler neden ot yer?

Kediler bazen yaptığı garip şeylerden biri, çim çiğnemek ve birkaç dakika sonra çıkarmaktır.
Bu konuda bilimsel araştırmalar yapılmış olsa da, kesin bir sebep bulunamamıştır.
O yüzden, bunun pek zararı olmadığından, hatta ot yemenin ağızdaki kılları atmada yardımcı olması sebebi ile bu konuda endişelenmemeli, tersine sevinmelisiniz.

Kediler neden ağlar?

Ağlama sesinin türünü belirlemek, kedinizin bize ne anlatmaya çalıştığını yorumlamamıza yardımcı olabilir.

Normal “Miyav” şeklinde ise, neredeyse her şey anlamına gelebilir. “Cıvıltılar” şeklindeki yavrularını takip etmeye çalışan ya da sizin onları takip etmesini sağlamaya çalışan bir anne olabilir. Hırıltı ve tıslama, onlara dokunmama konusunda bizi uyaran seslerdir. Ancak çoğu kedi sahibinin endişe duyduğu ses, geceleri çıkardıkları yüksek ses ve uzun süre attıkları çığlıklardır. Bu çığlıklar, bir tür sıkıntıya işaret eder.

Kediler neden ısırır?

Kediler ve yavru kediler, farklı nedenlerle ısırırlar. Bir yavru kedi genellikle sosyalleşme sorunları nedeniyle ısırır. Yavru kediler ayrıca bir isteklerini iletmek, çevrelerini keşfetmenin yolu olarak veya diş çıkardıkları için ısırırlar. Yetişkin kediler için ise, ısırmanın birkaç nedeni olabilir: Egemenlik iddia etmek veya bir tehdide yanıt vermek. Bazı kediler bir iletişim şekli veya dikkat çekmek için ısırırlar.

Kediler neden korkar?

Bu konunun bir bilimsel açıklaması yoktur, büyük ölçüde kendi tecrübelerimizle bazı sonuçlar elde etmeliyiz. Çok sebep olabileceğinden ,size bildiklerimizi başlık olarak vereceğiz. İlerde bu konuda daha detaylı bir makalemiz olacaktır.

1. Balonlar
2. Muz
3. Elma
4. Kaplumbağalar
5. Elektrikli süpürge
6. Su
7. Salatalık
8. Kendileri

Kediler neden yalar?

Hayvanlar bizi yaladığında bize sevgilerini gösterdiğini düşünürüz. Ama bu gerçekten doğru mu, şöyle bir inceleyelim.

1. Yavru Kedilik Anıları
Yavru kedi, sizi ailesinin bir üyesi olarak kabul ediyor ve sizinle birlikte olduğunda tamamen güvende hissediyor. Annesinin kendisini küçükken nasıl temizlediğini hatırlıyor ve şimdi öğrendiklerine devam ediyor, sadece rolleri tersine çeviriyor.

2. Sütten Kesilme

Zamanından önce sütten kesilen veya yetim kalan kediler, buna devam etmek istediklerinden, sizi yalayarak bunu gidermeye çalışırlar, bazılarında üzerinizdeki kıyafeti emme olarak da görülebilir.

3. Sevgi Gösterme

Bir kedinin sahibini yalaması, sadece sevgisini göstermek için olabilir. Yalama kediler için sevgi göstermenin biçimlerinden biridir.

4. Endişe

Kediniz, endişeli olduğunda yalamaya başlayabilir. Bu, stresini azaltmak için sevilme ve sarılma ihtiyacını giderir. Bu işareti değerlendirin. Onu yatıştırmak için daha fazla dikkat ve sevgi göstermeye çalışın.

The post Kediler ile İlgili Bazı Sorulara Cevaplar appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/kediler-ile-ilgili-bazi-sorulara-cevaplar/feed/ 0 1496
‘Somon paniği’: Balıktan virüs geçer mi? https://evcilcafe.com/somon-panigi-baliktan-virus-gecer-mi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=somon-panigi-baliktan-virus-gecer-mi https://evcilcafe.com/somon-panigi-baliktan-virus-gecer-mi/#respond Thu, 18 Jun 2020 05:50:00 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1906 Çin’in başkenti Pekin’de geçen hafta Covid-19 vakalarında ani bir yükselme görüldü. Bu vakaların neredeyse tamamı toptan satış yapılan bir pazardan kaynaklandı. Devlet medyasının Şinfadi adlı pazarda ithal somon balıklarının kesildiği tahtalarda koronavirüs bulunduğunu duyurması, tüm ülkede kaygı yarattı. Süpermarketler ve restoranlar somon satmayı durdurdu. Avrupa’dan somon ithalatının da durdurulduğu açıklandı. Çarşamba günü Pekin yakınlarındaki Tianjin’de […]

The post ‘Somon paniği’: Balıktan virüs geçer mi? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Çin’in başkenti Pekin’de geçen hafta Covid-19 vakalarında ani bir yükselme görüldü. Bu vakaların neredeyse tamamı toptan satış yapılan bir pazardan kaynaklandı.

Devlet medyasının Şinfadi adlı pazarda ithal somon balıklarının kesildiği tahtalarda koronavirüs bulunduğunu duyurması, tüm ülkede kaygı yarattı.

Süpermarketler ve restoranlar somon satmayı durdurdu. Avrupa’dan somon ithalatının da durdurulduğu açıklandı.

Çarşamba günü Pekin yakınlarındaki Tianjin’de balık ayıklayan 22 yaşındaki bir kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığı bildirildi.

Ancak Çin Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) somonda virüs görülmesinin olası olmadığını söylüyor. Öyleyse neden panik yaşanıyor?

Pazarda ne oldu?

Geçen hafta Pekin’de 57 gün aradan sonra ilk kez bir koronavirüs vakası görüldüğü açıklandı. geçen Perşembe’den bu yana neredeyse tamamı Şinfadi kaynaklı yaklaşık 150 vaka rapor edildi.

Kentin en büyük toptan gıda pazarı olan Şinfadi, Pekin’in sebze ve et ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyor ve her gün buradan on binlerce kişi alışveriş yapıyor.

Ama salgının başladığı Vuhan’dakinin aksine burada vahşi hayvan ticareti yapıldığında dair hiçbir emare yok.

Haberlerde, virüsün ithal somon kesilen bir tahtada bulunduğundan söz ediliyor.

Fakat pazardan alınan 40 örnekte koronavirüs görüldü. Belediye Sağlık Komisyonu sözcüsüne göre bunların bazılarının kesme tahtalarıyla bağlantısı yok.

Somonda virüs olabilir mi?

Bu çok olası değil.

Çin Hastalık Kontrol Merkezi’nden bir yetkiliye göre virüsün somondan kaynaklandığına, hatta somonun virüs taşıyıcısı (ara konak-ikincil konak) olduğuna dair bir kanıt yok.

CDC acil müdahale biriminin müdür yardımcısı Shi Guoqing, pazara ulaşmadan önce somonda virüse rastlanmadığını söyledi. Yani virüs somonda değil pazardaydı. Uzmanlar da buna katılıyor.

‘Bu tür alıcılar balıklarda değil, memelilerde var’

Tsinghua Üniversitesi virologlarından Cheng Gong, CGTN Televizyonu’na “Virüslerin konak hücre yüzeylerini enfekte edebilmesi için viral reseptörlere (alıcılar) ihtiyaç duyuyor. Belli alıcılar olmadan hücrelere giremiyorlar. Şimdiye kadarki bilgilerimiz, bu tür alıcıların balıklarda değil sadece memelilerde olduğuna işaret ediyor” dedi.

Bununla birlikte CDC’nin baş epidemiyolojisti Wu Zunyou, balıkların doğal ortamlarında virüs kapmayabileceğini fakat yakalanma ya da taşınma aşamasında çalışanlardan hastalık bulaşmış olabileceğini söyledi.

Sonuçta, virüsün orijinal kaynağı bilinmiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) virüsün yiyecek ya da içeceklerden insanlara geçmediğini söylüyor.

WHO’nun internet sitesinde “Koronavirüsler, yiyecekte çoğalamıyor. Çoğalabilmesi için bir insan ya da hayvan konağa ihtiyacı var” deniyor. WHO, virüsün gıda paketlenirken de bulaşma ihtimalinin de “çok zayıf” olduğunu belirtiyor.

Somon ithalatı etkilenecek mi?

Çin, Şili, Norveç, Faroe Adaları ve Avustralya’dan yılda 80 bin ton somon ithal ediyor.

Bu ülkelerin çoğunda virüs yaygın değil. Norveç, somonlarının virüslü olmadığını söylüyor. Hafta sonunda Norveç’e Çin’den verilen siparişler iptal edilmişti.

Diğer ülkelerin büyük ölçüde somonla ilgili spekülasyonlardan etkilenmediği belirtiliyor.

Hong Kong Gıda Güvenliği Merkezi, Şili, İzlanda ve Danimarka’dan ithal edilen somonlardan alınan 16 örnekte virüse rastlanmadığını açıkladı. Kentte, suşi restoranları önünde uzun kuyruklar görülüyor.

Singapur Gıda Kurumu da hastalığın yiyecek hatta paketlemeden geçebileceğine dair hiçbir kanıt olmadığını, ancak “bölgedeki gelişmeleri izlemeye devam ettiğini” açıkladı.

The post ‘Somon paniği’: Balıktan virüs geçer mi? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/somon-panigi-baliktan-virus-gecer-mi/feed/ 0 1906
Annesiz Yavru Köpek Bakımı https://evcilcafe.com/annesiz-yavru-kopek-bakimi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=annesiz-yavru-kopek-bakimi https://evcilcafe.com/annesiz-yavru-kopek-bakimi/#respond Sun, 14 Jun 2020 05:05:57 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1062 Tüm yavru köpekler, 1.5-2 aylık olana dek anne sütüyle ve anneleri tarafından beslenip bakılmalıdır. Anne sütünden alacakları birçok vitamin ve mineral, onların hayat boyunca nasıl olacaklarını belirler. Bağışıklıklarını güçlendirerek doğru ve çabuk büyümelerinde yardımcı olur. Bazen bazı durumlar nedeniyle annesiz kalmış yavrularla karşılaşabilirsiniz. Bu gibi durumlarda yavrunun özel ilginiz ve bakımınız olmazsa kendi başına asla […]

The post Annesiz Yavru Köpek Bakımı appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Tüm yavru köpekler, 1.5-2 aylık olana dek anne sütüyle ve anneleri tarafından beslenip bakılmalıdır. Anne sütünden alacakları birçok vitamin ve mineral, onların hayat boyunca nasıl olacaklarını belirler. Bağışıklıklarını güçlendirerek doğru ve çabuk büyümelerinde yardımcı olur. Bazen bazı durumlar nedeniyle annesiz kalmış yavrularla karşılaşabilirsiniz. Bu gibi durumlarda yavrunun özel ilginiz ve bakımınız olmazsa kendi başına asla hayatta kalamayacağını unutmayın. Öncelikle bu sürecin zorlu ve sabrınızı gerektiren, özen isteyen bir süreç olduğunu aklınızda tutun. Annesiz yavru köpek doğru ortamda, uygun mamayla ve iyi bakılarak yaşatılmalıdır.

Annesiz Yavru Köpek Nasıl Beslenir?

Annesiz yavru köpeklerin bakımında en önemli nokta doğru ve yeterli beslenebilmeleridir. Birçok anne köpek, kendi yavrusu olmasa da süt annelik yapmayı kabul edebilir. İlk uğraşınız bu olmalıdır ki yavru kendine göre doğru bir ortamda büyüsün. Eğer bu şartlar uygun değilse, anne sütüne çok yakın bir mama içeriği elde etmeniz gerekir. Bazı kişiler ev yapımı olan mamaları tercih edebilirken günümüzde anne sütünün içeriğine çok yakın yeni doğan mamaları bulunabiliyor. İçerisinde proteinden vitamine kadar anne sütünde bulunabilecek birçok detay barındırıyor. Böylece yavrunun bir nebze de olsa anne sütüne yakın bir deneyim yaşamasını sağlıyor. Eğer böyle bir mama tercih ediyorsanız, yüksek protein oranlı olanları almanız gerekir. Ev yapımı mamalarda ise içinde süt tozu, yumurta sarısı gibi besleyici malzemelerin bulunduğu mama tariflerini internetten bulabilirsiniz. Doğru mamanın yanı sıra yavrunun ’emebilmesi’ de gerekir. Henüz dişleri olmadığından ve ağız yapısı gelişmediğinden emerek beslenebilir. Bunun için artık birçok özel araç bulunabiliyor. Genellikle minik biberonlar ya da şırıngalar da tercih edilebilir. Hatta bazı yavrularda bir kaba mama koyarak ağzını değdirip, ardından yalamasını sağlayarak besleme de yaptırılabiliyor.

Yavruyu beslerken, günde 3 veya 4 defa beslemeniz yeterli olacaktır. Eğer çok zayıf ve güçsüzse, bu seansların sayısı artış gösterebilir. Eğer yavru yeterince doyduysa, göbek bölgesinde şişme meydana gelecektir. Sırf büyüsün ve beslensin diye fazla doyurup gereksiz beslemekten de vazgeçin. İlk birkaç gün alışabilmesi için az az besleyeceğiniz yavruyu, sonraki günlerde tam şekilde beslemeye başlayabilirsiniz. Onları beslerken gerçek bir bebek olmadıklarını unutmayın. Annelerinden meme emerken nasıl duruyorlarsa, siz de o şekilde durmasını sağlayın. Yüz üstü, yatar şekilde olması yeterli olacaktır. Ters çevirmeye çalışmayın; bu, boğulmasına yol açabilir. Bunu yaparken mamanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat edin. Hızlıca doyurmak yerine ona zaman tanıyın. Beslediğiniz biberonu dik ya da fazla eğik tutmayın; 45 derece açısı ideal olacaktır. Beslemenin ardından bebeklerde olduğu gibi yavrunun da gazını çıkarırsanız, hazımsızlığı önlemiş olacaksınız.

Annesiz Yavru Köpek Nasıl Bakılır?

Her ne kadar beslenebilmesi hayati önem taşısa da, annesiz bir yavrunun korunma ve ısınma ihtiyacı da aynı oranda önemlidir. Annesinin ve kardeşlerinin sıcaklığını arayabilir, ağlayabilirler. Yeni doğmuş bir yavru köpek çok üşüyecektir. Bu nedenle çok minik yavrular için kuvöze benzer bir mekanizma oluşturulmalıdır. Isıtıcılı bir yastık ya da bir ampulle önceleri 37 ile 38 derecede sıcaklık sağlanmalıdır. Ardından derece birazcık daha düşürülebilir. Bebek bir aylık olduğunda, bu sıcaklık 25 ile 30 derecelerde seyredebilir. Üşümemesi için uğraşırken yavruyu fazla sıcakta bırakmamaya da dikkat etmeye çalışın.

Eğer birden fazla yavrunuz varsa, onları sürekli bir arada tutmamaya çalışın. İlk düşünce olarak birlikte olmaları, ısınıp mutlu olmaları anlamına gelebilir. Ne var ki yeni doğan yavrular anneleri sanarak birbirlerinin farklı organlarını emmeye çalışabilirler. Aynı şekilde beslemenizin doğru olduğundan emin olmanız, sağlıklarını kontrol edebilmeniz için ayrı gözlem yapmak da daha kolay olacaktır. Onları kumaşlarla bölmeler yaparak sıcak yuvalarında tutabilirsiniz. Bu yuvayı bezler, havlular gibi materyallerle sıcak bir alana dönüştürebilirsiniz.

Annesiz yavru köpek büyümeye başladıysa, bakım yöntemleriniz doğru demektir. Onların süt yardımıyla yeterince su aldığından emin olmanız gerekir. Bununla birlikte sağlığını kontrol etmek için en yardımcı aracınız yavrunun dışkısı olacaktır. Fazla sıvı, fazla katı, biçimsiz, farklı renklerde olan dışkılar alarm olacaktır. Gün içine 3 ile 5 arasında tuvalete çıkması, bu dışkının sarı renk tonlarında olması doğru olandır. Annesiz yavru köpekler, yardımcı olabilecek bir anneleri olmadığı için tuvaletlerini iç güdü ile yaparlar. Onların karın bölgesini hafifçe ovarak yardımcı olabilirsiniz. Yavrunuz kabızlık sorunu yaşıyorsa, mamasının içeriğini kontrol edin.

Yavruların gözleri başlarda kapalı olacağından, gözlerini uygun bir suya batırılmış pamukla hafifçe silebilirsiniz. Vücudunu temiz ve sıcak tutmayı ihmal etmemeniz ve ara sıra besleme öncesi masaj yapmanız da dolaşımının sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Ne olursa olsun, annesiz yavru köpek bakımından önce bir veteriner hekime danışmayı ihmal etmeyin. En doğru bilgi ve bakım önerisini size onlar verecektir; unutmayın. Yavru büyüyüp 2 aylık olduğunda birçok aşısı ve farklı bakım yöntemleri de başlayacaktır. Bu nedenle bir hekim kontrolünde ilerlemek her zaman beklenmeyen sorunların önüne geçecektir.

The post Annesiz Yavru Köpek Bakımı appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/annesiz-yavru-kopek-bakimi/feed/ 0 1062
Hangi Köpek Cinsi Size Uygun? https://evcilcafe.com/hangi-kopek-cinsi-cinsleri-size-uygun/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=hangi-kopek-cinsi-cinsleri-size-uygun https://evcilcafe.com/hangi-kopek-cinsi-cinsleri-size-uygun/#respond Tue, 09 Jun 2020 05:11:05 +0000 https://evcilcafe.com/?p=973 Hayatı boyunca sizinle birlikte olacak bir köpek dosta sahip olmak, her şekilde güzeldir. Sizin için en iyi köpek cinsi hangisi bilmezseniz yanlış bir seçim yapma olasılığınız yüksek olacaktır. Dahası; köpek dostunuzun yanlış köpek cinsi seçtiğiniz için mutsuz, olduğundan hırçın, yanlış büyümüş bir hayvan olmasına da neden olabilirsiniz. Hatta sırf doğru köpek seçimini yapamadıkları için sahiplendikleri […]

The post Hangi Köpek Cinsi Size Uygun? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Hayatı boyunca sizinle birlikte olacak bir köpek dosta sahip olmak, her şekilde güzeldir. Sizin için en iyi köpek cinsi hangisi bilmezseniz yanlış bir seçim yapma olasılığınız yüksek olacaktır.

Dahası; köpek dostunuzun yanlış köpek cinsi seçtiğiniz için mutsuz, olduğundan hırçın, yanlış büyümüş bir hayvan olmasına da neden olabilirsiniz. Hatta sırf doğru köpek seçimini yapamadıkları için sahiplendikleri hayvanları “kendilerine uygun olmadıkları” gerekçesiyle terk edenler bile var!

Bunun yerine önceden inceleme yaparak, gerek yaşam tarzınıza gerekse beklentilerinize uygun olan bir köpek cinsini tercih ederek, köpek dostunuzla birlikte mutlu ve güzel bir aile olabilirsiniz.

Bunun için öncelikle bir köpeğe sahip olmaya hazır olup olmadığınızdan emin olmalısınız. Tüm sorumluluğuyla onu kabul edip sonuna kadar ilgilenip ilgilenmeyeceğiniz; maddi ve manevi boyutta bir köpek için yeterli olup olmadığınızı sorgulamanız gerektiğini unutmayın. Bundan emin olduktan sonra, yaşadığınız şartlardan bir köpekten beklentinizin ne olduğuna kadar düşünmeniz ve bunu yaparken de köpek cinsleri fiziksel yapısından karakterlerine kadar birçok detayı incelemeniz gerekir.

Sadece görüntüsünü beğenerek, kendine uygun köpek cinsleri hangisi bilmeden ya da bir köpeğe sahip olmak olsun diye alınan köpekler; bir süre sonra onların türünün gerektirdiği özeni ve bakımı göremediklerinden, yeterince ilgilenilip iyi bakılmadıklarından mutsuz ve saldırgan hayvanlara dönüşebilir. Bunun farkına varmayan birçok insan ise “Köpeğim artık bambaşka bir köpeğe dönüştü; çok hırçınlaştı.” diyerek köpek dostundan vazgeçme seviyesine kadar gelebilir. Sizin için en uygun köpek cinsleri hangileri diye merak ediyorsanız; yazımızdaki detayları gözden geçirerek ipucu elde edebilirsiniz.

Sizin İçin En Uygun Yavru Köpek Cinsi Hangisi?

Köpek türlerinden ve beklentinize göre ne tür köpekler seçmeniz gerektiğinden bu yazı serimizde bahsedeceğiz. Unutulmaması gereken bir detay vardır ki; her cinsin tüm köpekleri bire bir aynı karaktere sahip olmayacaktır: Tıpkı insanların farklı karakterleri gibi. Bu nedenle kendinize uygun bir köpek türünü tercih etseniz bile, doğru yavru köpeği seçemediyseniz beklentilerinizin aksini bulabilir ya da köpeğiniz büyüyüp bir yetişkin köpeğe dönüştüğünde onun beklentilerini karşılayamayabilirsiniz.

Köpeğinizi bir yavruyken sahiplenecekseniz; öncelikle onu alacağınız yerde yeteri kadar iyi bakılmış olduğundan, annesinden doğru zamanda ayrılmış oluşundan ve siz aldığınızda sağlıklı olduğundan emin olmalısınız. Sağlığından emin olduğunuz yavrular arasından sizin için en uygun olanını seçmeye çalışırken, bazı ipuçlarından ve yavru köpeğin iletişiminden, yaptığı hareketlerden az da olsa onun karakterini anlamanız mümkün.

Seçmeyi düşündüğünüz yavru köpek, kardeşlerine göre daha hareketli ve size karşı cana yakın davranıyor. Bu yavrunun ileride öz güvenli olacağını, size ve diğer insanlara karşı yabancılık çekmeyeceğini tahmin edebilirsiniz. Ve hatta girdiği ortamlarda sosyalleşerek daha çabuk alışacağını da öngörebilirsiniz. Bu tarz girgin ve öz güvenli yavrular, genellikle enerjilerini atmalarını sağlayabilecek, onlarla ilgilenecek ve zaman ile emek harcayabilecek kişiler için uygundur.

Hem öz güvenli ve cana yakın, hem de kardeşlerine karşı baskın tavırlar sergiliyorsa; ileride hem ilk maddede saydığımız gibi bir karakteri olabilir hem de diğer hayvanlar ve hatta insanlar üzerinde baskı kurmaya çalışacak, baskın karakterli bir köpek haline gelebilir. Hatta zaman zaman sahibine karşı da kendi isteklerini yaptırmak üzere baskı kurmayı deneyebilir.

Oyuncu olmayan, sessiz ve pasif bir köpek cinsi yavrusu ise; bu özellikler onun büyük ihtimalle ileride de bu şekilde sessiz, sakin, pasif kalacağını gösterir. Bu tarz yavrular ona karşı sabırlı olabilecek, fazla enerji sarf etmese de manevi olarak onun yanında olabilecek kişiler için uygundur.

Bir köşede diğerlerinden ayrı duruyor. Ürkek tavırlar sergiliyor ve onlardan uzak duruyor. Bu tarz davranışlar sergileyen yavrular muhtemelen kardeşleri arasında sonuncu olan, annesinin diğerlerine göre daha az ilgi gösterdiği ve bu nedenle diğer kardeşlerinin de ona karşı baskın davrandığı pasif, korkan yavrulardır. Aynı şekilde kardeşleri gibi yeteri kadar beslenememiş, daha ufak ve zayıf kalmış olması da muhtemel.

Bu tarz yavrular, manevi olarak düşünüldüğünde daha çabuk sahiplenilmesi gerekilen, sevgi ve ilgi gösterilerek üstüne düşülmesi gerekilen yavrulardır fakat gerçekçi düşünüldüğünde, kardeşlerine göre doğal seçilimde, doğanın içinde kaybetmesi daha olası olan yavrudur. Bu yavruyu sahiplenmek isteyen kişilerin onu anlayabilecek, sevip ilgi gösterebilecek, onun karakterini açarak öz güven kazanmasına yardımcı olabilecek kişiler olması gerekir.

Sonuç olarak unutulmaması gereken şey; alınırken yavruların karakteri nasıl olursa olsun, ona sahip olan kişinin gösterdiği davranışlara göre karakteri değişebilir, olumlu ya da olumsuza dönüşebilir. Bu nedenle köpek sahiplerinin doğru davranışlar sergileyerek onları iyi büyütmeleri, köpeğin ‘sizin için en uygun köpek cinsi’ olmasını sağlayacaktır.

The post Hangi Köpek Cinsi Size Uygun? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/hangi-kopek-cinsi-cinsleri-size-uygun/feed/ 0 973