Köpekler bizim yediğimiz ev yemeklerini severler. Bu yüzden, çok faydalı olan sebzeleri öğünlerinde bolca kullanın. Sebze, düşük kalorili beslenirken gerekli besinleri almaları ve sağlıklı kalmaları için çok faydalıdır. Sebzeler, zengin protein, yağ, antioksidan, karbonhidrat ve lif kaynağıdır. Sebzelerde bol bulunan lif ve enzimler, sindirim için çok faydalıdır Sebzeler, mineral ve vitamin kaynaklarıdır.

Diyabet, böbrek, karaciğer, kanser ve artrit gibi hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde yardımcı olarak sebze destekli beslenme önerilir. Köpeklere pişmiş sebze vermenin birçok yolu vardır: Köpeklerin sebzelerin tüm besinlerini alması için en iyi yol püre yapmaktır. Ayrıca haşlanmış, fırında pişirilmiş, , ızgara veya tavada pişmiş.

İşte köpekler için en iyi sebzeler ve faydaları:

Patates

Patates köpekler için çok ideal bir besindir. Patates tahılsız köpek mamalarında bulunur, çünkü nişasta ve lif için iyi bir kaynaktır. Patates, C ve B6 vitamini açısından zengindir ve bolca kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum içerir.

Kuşkonmaz

Bol K vitamini, A, B1, B2, C ve E vitaminleri, demir, lif, folik asit, magnezyum ve potasyum kaynağı çok faydalı bir sebzedir.

Brokoli

Brokoli, besin yüklü çok faydalı bir gıdadır. A, C, K, D vitaminleri, beta karoten, folik asit, magnezyum, kalsiyum ve lif içerir. Brokoli ayrıca kanserojenleri parçalayan ve hücrelere saldırmasını önleyen maddeler yanında bağışıklığı artıran sülforfan içerir.

Brüksel lahanası

Brüksel lahanası, bolca C, A, B1, B6 ve K vitaminleri, ayrıca magnezyum, folik asit ve potasyum içerir. K vitamini kanın pıhtılaşmasına ve yaraların iyileşmesine yardımcı olur, ayrıca kalbi korur. Hem siz, hem de köpeğiniz için iyi bir lif kaynağıdır. Brüksel lahanasında bulunan antioksidanlar özellikle kan dolaşımını iyileştirir.

Havuç

Havuç, köpekler için gerekli A, C, K, D, B2 ve E vitaminleri kaynağıdır. Ayrıca beta karoten, magnezyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, sodyum, demir ve lif zenginidir. Bu önemli besinler, bağışıklık sistemini ve sindirimi destekler.

Karnıbahar

Kendiniz ve köpeğiniz için çok fayda bir besindir. Bazı insanlar karnabahar pişirirken süt eklemeyi tercih eder, köpeğiniz bunu sevmeyecektir.
Bol C vitamini, K ve B6 vitaminleri, folik asit, lif ve kolin kaynağıdır

Salatalık

Zengin bir K, C ve B1 vitamini kaynağıdır. Ayrıca potasyum, magnezyum ve lif içerir. Sindirim sistemi için çok faydalıdır.

Yeşil Fasulye

Yeşil fasulye, omega-3 yağ asitleri ile A, C ve K vitaminleri kaynağıdır. Aynı zamanda tam bir mineral ve lif kaynağıdır.

Yeşil fasulye içinde bulunan mineraller arasında kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir, folik asit, demir bulunur.

K vitamini, kemik sağlığının korunmasına yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri kalp sağlığına yardımcı olur.

Bezelye

Köpek maması üreticileri ürünlerine genellikle bezelye koyarlar, çünkü doğal bir protein kaynağıdır. Bezelye ayrıca sağlıklı vitaminler ve mineraller ile doludur. Bezelye bolca A, B1, B2, B3, B6, C ve K vitaminleri içerir. Ayrıca demir, çinko, fosfor, magnezyum ve folik asit deposudur.

Kereviz

Kalsiyum, potasyum, fosfor, sodyum, demir, A, B ve C vitaminleri dolu mükemmel bir besindir. Kanser riskini azaltır ve kan basıncını düşürerek kalp sağlığını korur. Kereviz, ayrıca hayvanlarda asit nötrleştirici görevi görür ve sakinleştirici etkisi vardır.

Marul

Köpekler ne kadar yeşil yapraklı sebze yerse o kadar iyi olur. Marul, K ve A vitamini, beta-karoten, folik asit ve demir içerir. Vitamin ve minerallerin yanında bulundurduğu bolca lif, sindirim sistemine çok faydalıdır.

Balkabağı

Balkabağı, sindirim için önemli olan zengin bir lif kaynağıdır.

Ayrıca A vitamini ve kan basıncını düzenleyen bol miktarda potasyum içerir. Az miktarda da olsa C vitamini, demir, fosfor, magnezyum ve folik asit içerir.

Köpeğiniz kabız veya ishalden rahatsızsa, bir kaşık konserve balkabağına düzenli beslenmesine yapın. Kabak ayrıca genel kalp sağlığını düzenler.

Ispanak

Ispanak, hem sizin hem de köpeğiniz için harika bir besindir. C, A, E ve K gibi önemli vitaminler içerir. Demir deposudur, bunun yanında bolca magnezyum ve potasum bulundurur. Cilt dokusunu iyileştirmeye ve cilt ile ilgili rahatsızlıkları tedavi etmeye yardımcı olur. Kalp sorunlarının yanı sıra kansere karşı korunmaya yardımcı olur.

Domates

Domatesin taze, kırmızı meyvesi, yaz mevsiminde köpekler için adeta bir tedavidir. İyi bir C , A ve K1 vitamini kaynağıdır, ayrıca potasyum ile magnezyum içerir. Ancak domates tamamen olgun olmalı ve sınırlı miktarda verilmelidir.

Kabak

Kabak az kalori içerdiğinden köpekler için iyidir. Hem sizin hem de köpeğiniz için çok sağlıklı bir sebzedir. C ve B6 vitamini, magnezyum, potasyum ve folik asit zenginidir.

The post Köpekler için Faydalı Sebzeler Hangileridir? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Scottish Fold Kedilerin Tarihçesi:

Scottish Folder olarak da anılan bu kedi ırkı, ilk defa 1960’ların başında, çoban ve çiftçi olan William Ross’un tesadüfen bulmasıyla piyasaya çıkmıştır. İskoçya’nın bir kasabasında yaşayan Ross, yakındaki bir başka çiftlikte bu kediye rastlamıştır. Beyaz bir Scottish olan bu kedi hakkında hiçbir bilgi yoktur. Ross, bu farklı kedi türünden birine sahip olmak istemiş ve yavrularından birini alıp evine götürmüştür. Böylece onu kendi kedisiyle çiftleştirdikten sonra bir şekilde bu cinsin üretimine başlamıştır. Bu cinsin ismi, kayıtlara bugünkü ismiyle geçmiştir. Ross, kedisini GCCF adlı kuruluşa kayıt ettirmek istemiştir fakat ne var ki kedinin genetik farklılıkları burada da sorun oluşturmuştur. Kuruluş, yıllar boyunca genetik sorunlar yaşayan, buna bağlı olarak da vücudunda farklı sorunlara yatkın oluşu ön görülen Scottishler’i 1970’lerin başında kayıt etmeyi bırakmıştır. “İskoçyalı kıvrımı” anlamına gelen Scottish Fold Kedi ismi, İngiltere kökenli ve kıvrık kulaklı bu türün en belirgin özelliğinden; kulaklarından gelmektedir. Yine 70’lerde, bu ırkı merak eden doktor Neil Todd araştırmalarını başlatarak genetik olarak incelemeler yapmıştır. Sonuçta kulaklarının bu şekilde olmasına yol açan mutasyonun kökeni bulunamamıştır. Bu araştırmaların tek faydası, burada araştırılan Scottishler’in Amerika içinde birçok aileye giderek üreyip çoğalmasını sağlamak olmuştur.

Scottish Fold Kedilerin Fiziksel Özellikleri:

Scottish kediler ‘in biraz önce de bahsettiğimiz gibi en belirgin özellikleri kulak yapılarıdır. Kıvrık ve kısa kulak yapısı, onun diğer kedi ırklarından hemen ayrılmasına neden olur. Boyut olarak ne çok iri ne de çok küçük olan ırk orta boylu bir kedi cinsidir. Vücut yapıları genellikle yuvarlak hatlara sahiptir ve yaklaşık 3- 4 yaşına dek gelişimleri devam edebilir. Bacak yapıları, bedenlerine göre bir nebze kısa olsa da olabildiğince güçlüdür. Başları yuvarlak formludur. Tüy rengine göre değişiklik gösteren ve genellikle bakır, sarı ile kızılımsı tonlarda olan gözleri ise orta boyutlardadır.

Tüy yapısı yumuşak ve kısa bir kürk şeklindedir. Buna ek olarak bu ırkın uzun tüylere sahip olan, Scottish Fold Kedi ‘nin Longhair isimli bir cinsi de bulunur. Tüy rengi farklı tonlara sahip olabildiği gibi en çok tercih edilen ve görülenler mavi gri, duman grisi, krem, sarı, tekir gibi renkleridir. Birçok renkte Scottiş türü bulunabilir fakat göz rengi sarı ve bakır tonları dışında tercih edilmez.

Tıpkı diğer vücut detayları gibi kuyruklarının da kendilerine has bir havası vardır. Belirgin, orta uzunlukta ya da uzun yapılı kuyrukları, sırtlarına doğru kıvrılır. Ortalama ağırlıkları kedinin cinsiyetine, sağlık durumuna ve beslenme şartlarına göre 2.5 ile 6 arasında değişim gösterebilir. Scottish Fold kedi ‘lerin ek olarak bir de düz yapılı Scottish Straight kulakları vardır. Tartışmalarla dolu kulak yapıları, genellikle düz kulak yapısıyla doğan yavruların birkaç hafta sonrasında katlanmaya başlayan kulaklarıyla meydana çıkar. Eğer katlanmaz ve dik kalırsa, bu cins Scottish Straight’dir. Bu kulak yapısının bölgeye ve iklime göre şekillendiği de bilinir. Sıcak olan bölgelerde Scottishler’in kulaklarının çoğunlukla daha dik kaldığı, soğuk bölgelerde ise daha iyi kapandığı gözlemlenmiştir. Aynı şekilde sıcakta kedinizin kulağı biraz daha dik kalırken soğuk kış günlerinde kapanmaya meyilli olabilecektir; merak etmeyin.

Scottish Fold Kedilerin Karakter Özellikleri:

Scottish Folder kediler, genellikle uyumlu ve ılıman davranan kedilerdir. Kedilerin kendine has doğası, yabani oluşu, başına buyruk davranışı bilinir. Söz konusu Scottishler olduğunda, genel kedi tavırlarına ve karakterine göre olabildiğinde uyumlu olduğu rahatlıkla söylenebilir. Mizacı daha sakin, zararsız ve sevecendir. İletişimi, sosyalleşmeyi sevebildiğinden özellikle çocuklu ailelerde, kalabalık evlerde en çok tercih edilen kedi ırklarından da biridir. Buna rağmen hayatını tamamen sakin geçirmez, oyun oynamaktan da büyük zevk alırlar. Sakin karakterini kendi başına da saatler boyunca oyun oynayabilme kısmında gösterir. Boş zamanlarında ise saatler boyunca uyuyarak dinlenirler.

Scottiş kedilerin diğer evcil hayvan türleriyle de birçok ırka göre daha iyi anlaşabildiği bilinir. Başka evcil hayvanları bir süre izlemeyi seven bu kedi ırkının, özellikle bebeklik döneminde farklı cins, ırk ve türden evcil hayvanlarla birlikte büyütülürse çok daha iyi anlaşacağı bir gerçektir. Eğer sürekli bir araya getirilip alıştırıldığı başka hayvanlar varsa, onlarla da zamanla alışarak oyun oynayabilecek seviyeye kolaylıkla gelecektir.

Kediler, genel olarak kendi alışkanlıklarına bağlı ve rutinlerini seven türlerdir. Bu nedenle Scottish fold kedi ‘ler de her kedi gibi kendi alışkanlıklarının, rutininin bozulmamasını isterler. Gün içinde yemek, uyku, oyun saatlerinin belirli kalıplar halinde kalmasını beklerler. Rutinleri bozulduğunda huysuz ya da mutsuz olmaları olasıdır. Bu ırkın karakteristik özelliklerinden biri de sahibinin peşinde dolaşmayı sevmeleridir. Evin içinde sahibi nereye giderse peşinden oraya gidebilmeleriyle bilinirler. Buna ek olarak etrafında olup bitenleri gözlemlemeyi de çok severler. Çoğunlukla oturarak olan olayları seyrederek zaman geçirebilirler. Scottişler çok akıllı kediler olduklarından eğitilmeye, yeni davranışlar edinmeye, öğrenmeye açık olmaları da yüksek ihtimal dahilindedir.

Genellikle bir çocuk gibi olan Scottish Folder kediler, fazla yalnız bırakılmayı ve ilgisiz kalmayı pek sevmezler. Sahiplerinin olabildiğince yanlarında olmasını ve ilgi görmeyi beklerler. Eğer sahibinin onu sık sık yalnız bırakması gerekiyorsa, diğer hayvanlarla iyi anlaşabilme yetenekleri de göz önünde bulundurularak ona bir arkadaş alınması iyi olabilir. Evde iki kedi birlikte olduklarında terk edilmişlik, yalnızlık hissi geçerek birlikte zaman geçirmeleri de mümkündür. Çoğu Scottish’in suyla oynamayı sevdiği ve evdeki lavabolardan su içtiği de görülebilir.

Scottish Fold Kedilerin Bakımı:

Scottish Fold kediler ‘in bakımında en çok dikkat edilmesi gereken nokta kulak bakımı kısmıdır. Kulaklarının farklı ve kapalı yapısı, içinde enfeksiyon gibi sorunların görülmesine yol açabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla kulaklarının kontrol edilmesi önemli bir detaydır. Kontrol edildikten sonra da uygun malzemeler yardımıyla özenli bir şekilde temizlenmeleri gereklidir. Bunu yaparken insanlar için olan malzemelerden kesinlikle kaçınılması gerekir. Dikkatli bir şekilde, özenle yapılmayan temizlemeler tam tersi etki yaratabilir. Enfeksiyon riskini arttırırken kedinizin kulaklarına daha büyük zararlar vermenize yol açabilir.

Scottişler, tüy yapıları nedeniyle aşırı tüy dökme sorunu yaratmazlar; bu durum genelde orta derecelerde seyreder. Tüylerinin düzenli olarak, hafta içinde 1-2 kez de olsa taranıp düzeltilmesi, dökülmek üzere olan tüylerin önceden toplanmasında yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra daha sağlıklı, parlak ve düzgün tüy yapısı oluşturmada da etkisi bulunacaktır.
Kedilerin genel karakteri, uzun uzun bakım yapılmaya pek elverişli değildir. Birçok kedi ırkı sakin durmayacak, günlük ya da haftalık bakımlarını aksatacaktır. Söz konusu Scottishler olduğunda işiniz biraz daha kolay; sakin yapıları ve aşırı bakım gerektirmeyen özellikleriyle rutin kedi bakımı yapabilirsiniz. Dişlerini ileride daha büyük sorunlar olmaması için, kedilere özel ağız bakım ürünleriyle düzenli olarak temizlemeyi ihmal etmeyin. Aynı şekilde tırnaklarını da birkaç hafta aralıklarla, kedi tırnak makaslarıyla kesmeniz gerekir. Kedinizin göz bölgesinde akıntılar ya da kuruluk, göz çapağı gibi sorunlar gördüğünüzde yine özel mendiller ya da hafifçe nemlendirdiğiniz bezlerle hafif hareketlerle silebilirsiniz.
Her kedi gibi Scottish cinsi de kilo- boy oranına, yaşına ve türüne uygun mamalarla beslenmeli, gün içinde temizlenmiş taze su içebilmelidir. Kediler için düzenli su içmek ve yeterince protein, mineral ve vitamin alabilecekleri mamalarla beslenebilmek çok önemlidir. İhtiyacından fazla ya da yememesi gereken yiyeceklerle beslenen kediler, kolaylıkla kilo alma ve ileride sağlık sorunları yaşama eğilimi göstereceklerdir. Tam tersi ucuz, kalitesiz, yeterince vitamin barındırmayan mamalar da yine kedinizin sağlığı ve beslenebilmesi için yeterli olmayacaktır. Kediniz için en doğru bakım ve beslenme önerilerini veteriner hekiminizden alacağınızı unutmayın.

Scottish Fold Kedilerin Sağlık Sorunları:

Yazımızda daha önce de söylediğimiz gibi GCCF’nin 70’lerde bu ırkı kayıt etmeyi bırakmasının bir nedeni de Scottish Folder kedilerin genetiğinden emin olamamak ve tür olarak yatkın oldukları rahatsızlıklardır. Bu kedi ırkının kulak yapısı nedeniyle en çok yaşadığı sorunların başında kulak enfeksiyon riski gelmektedir. Bunun yanı sıra kulaklarında meydana gelen uyuzlar gibi yine o bölgede meydana gelen hastalıklar da diğer birçok ırka göre daha olasıdır.
Bu kedilerin diğerlerine göre bir nebze de olsa daha yatkın olduğu Konjenital Osteodistrofi sorunu da bulunur. Genellikle kemiklerde, omurga bölgesinde, kuyrukta meydana gelerek doğuştan süregelen, tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip olan kedilerde kemik yapısı günden güne kalınlaşmaya başlar ve en sonunda hareket kabiliyetinin oldukça azalmasına neden olur. Scottish Fold kedilerin kulak kıvrımının nedeninin de bu rahatsızlık sonucu oluşan bir kıkırdak yapısı bozukluğu olduğu söylenmektedir.
Kedilerin, özellikle de kısırlaştırıldıktan sonra ve çoğunlukla da düzgün beslenmediklerinde böbrek ve idrar yolu sorunlarına daha çabuk yakalandıkları bilinen bir gerçektir. Atalarından genetik olarak geçen böbrek kistleri ya da sorunları da kedilerde nesiller arasında geçerek sorun yaratabilir. Scottish Foldlar’da da yetişkinlik döneminde böbrek kistleri görülme olasılığı yüksektir. Eğer anne ya da babasında bu sorun varsa, yavru Scottiş de büyüdüğü zaman diğer ırklara göre daha çabuk böbrek sorunu yaşayabilir.

Tüm bu sorunların yanında beslenme düzeni, aşıları, bakımı, yaşadığı ortam ve sevgi- ilgi görmesi gibi birçok değişken kedinizin sağlığını etkileyecektir. O nedenle doğru ve düzgün bir bakım, veteriner hekimi kontrolünde sağlık taramaları ve düzenli aşı yaptırmak gibi bir kedi için yapabileceğiniz her şeyi yapmayı ihmal etmeyin.

The post Scottish Fold Kedi appeared first on Satin alma sahiplen!....

Cavalier King Charles Cinsi Köpeklerin Tarihi:

Cavalier King Charles cinsi köpekler, adını aldığı İngiliz Kral 2. Charles’ın gözdesi Toy Spaniel cinsinin alt türüdür. Genlerinde Cocker Spaniel’le King Charles çiftleşmesinden meydana gelen özellikler bulunur. Günümüzde birçok tarihi kişiliğin portrelerinde, bu köpek ırkını görmek mümkündür. İspanya’dan Fransa’ya; İngiltere’ye dek uzanan, dönemin soylularının ve krallarının sevgisini kazanan bir türdür. Dönemin köpek üreticileri, 2. Charles’ın resimlerinde bulunan Toy Spaniel türüne benzeyen bir tür elde etmek istemiş; 1900’lerin başlarında çalışmalar yürütmüşlerdir. 1940’lara gelindiğinde ise bu tür, kendi başına ayrı bir ırk olarak kabul görmüştür. Bu ırk, kraliyet ailesinin en değerli üyelerinden biri olmayı başarmıştır. Hatta kralın sırf köpekleriyle daha iyi ilgilenmek için kraliyet görevlerini bir nebze ihmal ettiği bile düşünülmüştür. Bununla birlikte Parlamento Binası’na hayvanların girmesinin yasak oluşuna rağmen, sırf kendi köpekleri için özel bir kural koyduğu bile söylenir. Kral Charles ve oğlu 2. Charles’ın isimlerini verdiği bu köpekler, kralın vefatının ardından yavaş yavaş soyluların gözdesi olmaktan uzaklaşmaya başlamıştır. Yerini ise daha farklı küçük ırk köpekler almıştır.

Cavalier King Charles Cinsi Köpeklerin Fiziksel Özellikleri:

Ortalama 5 ile 8 kilo arasında değişen ağırlığa sahip olan Cavalier Kingler, boy olarak ise 30- 33 cm. civarına erişirler. Ufak tefek vücut yapısı, uzun ve başının yanından düşen kulakları ile hafif uzun bir burun yapısına sahiptir. Ortalama bir kafa yapısı bulunur. Bacakları ise beden uzunluğuna göre hafif kısa kalır. Aslında buna uygun bir vücut yapısı olmamasına rağmen, tarihte hep av köpeği olarak nitelendirilmiştir. En dikkat çeken yönlerinden biri de büyük, siyah ve onlara sevimlilik katan göz yapılarıdır. Dalgalı tüyleri ne çok kısa, ne de abartılı uzundur. Tüylerine genelde üç renkten oluşan, zaman zaman iki tonlu da olabilen renkler hakimdir. Eğer iki renkli olurlarsa, iki kulaklarının arasında kestane tonlarında bir renk dokusu olması beklenir. Tüy renklerinde en çok görülen oluşum, bronz- kızıl renklerle bezenmiş beyaz zeminin üzerinde siyah izler bulunanlardır. Bununla birlikte baş ya da bacaklar gibi bazı bölgelerde yer yer lekelenmeler bulunan geçişler de bulunur. Tamamen kızıl tonlarla kaplı olanlarının da yanı sıra, ‘Blenheim’ adı verilen iki renkli olanında ise kızıl- kestane tonları ile beyaz rengin bir kombinasyonu vardır. Cavalier türünün ortalama yaşam uzunluğu ise 10-15 senedir.

Cavalier King Charles Cinsi Köpeklerin Karakter Özellikleri:

Birçok küçük ırk köpekte olduğu gibi, Cavalier King Charleslar da olabildiğince enerjik ve oyuncudurlar. Enerjisi bitmek tükenmez bilmez; oyun oynamak onlar için yaşam amacıdır. Özellikle bu enerjisini sahibiyle zaman geçirirken harcamak isterler. Bunlara ek olarak kucakta gezmeye ve sevilmeye de bayılırlar. Bu cinsin bir özelliği de oldukça zeki olmalarıdır; bu nedenle eğitim verildiğinde öğrenme kabiliyetini gösterebilirler. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Eğer bebeklik döneminde, özellikle de itaat eğitimleri verilmezse; bu cinsin ilerde şımarması, istediklerini yapmak için agresif davranması da olasıdır. Tarihinde av köpeği olarak tercih edilmesi nedeniyle, her ne kadar günümüzde evlerde beslense de duyuları olabildiğince gelişim göstermiştir. Bu nedenle zaman zaman duyularından birine hitap eden herhangi bir şeyle karşılaşırsa peşinden gitmek isteyebilirler. O yüzden güvende olmayabileceği ortamlarda dikkat edilmesi gerekir.

Cavalierler biraz sabırsız ve isteklerine hemen kavuşmayı isteyen bir türdür. Bunun yanı sıra sahibi söz konusu olduğunda sabrını, korkusunu, isteksizliğini bir kenara atmayı da iyi bilirler. Onları çok seven sahiplerine bayılır, mutlu olmaları için ellerinden geleni yaparlar. Değişimlere kolay adapte olurlar. İlk kez bir arada bulundukları yabancı insanlar, onlara karşı negatif davranmıyor ve bir tehdit oluşturmuyorlarsa Cavalier Kingler de onlara karşı tehdit oluşturmazlar. Diğer köpekler ve özellikle de çocuklarla tanıştırıldıklarında iyi anlaşabilirler. Hatta uzun süre gördükleri çocuklar ya da aile bireyleriyle hemen bağ kurabilirler. Küçük yaştaki çocukların ani hareketleri ve olumsuz davranışlarında rahatsız olurlar. Buna rağmen sabırlı davranarak kendilerini korumaya geçmekten çekinirler. Bu durumların daha rahat olması için bebeklik döneminde sosyalleştirilmeleri çok iyi olacaktır. Sosyalleşmede iyi bir cins olduklarından, yalnız kalmayı ve ihmal edilmeyi de sevmezler. Bu nedenle uzun süreler boyunca yalnız kalırlarsa üzülebilirler. Bahçeli evlerde yalnız kaldıklarında avlanma güdüleriyle hareket ederek başlarına iş açabilirler.

Cavalier King Charles Cinsi Köpekler Apartman İçin Uygun Mudur?

Bu türün günümüzde evde bakıldığından bahsetmiştik. Peki Cavalier King Charles apartman için uygun mudur? Ilımlı karakteri, çocuklar ve diğer hayvanlarla iyi anlaşabilmesi, sosyal yetenekleri düşünülürse cevap ‘evet’ olacaktır. Tarihinde ilk başlarda av köpeği olarak dış mekanlarda da kullanılsa da, çok uzun yıllardır iç mekana adapte edilmişlerdir. Bu nedenle günlük dışarı çıkmalar dışında dış mekanlarda yaşamaları oldukça zor olacaktır. Tabii her köpekte olduğu gibi bu cins için de ev ortamında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar söz konusudur. Cavalierler’in en olumsuz özelliği belki de tüy dökmeleridir. Buna ek olarak fazla haşin ve sürekli havlayan bir tür olmasalar da, bebeklik döneminden itibaren verilen eğitimler olmazsa havlayarak sorun çıkarabilirler. Yine aynı şekilde tuvalet eğitimini de aldıktan sonra bu konuda da sorun çıkarmazlar. Ufak tefek oluşu apartman dairelerinde sorun çıkarmaz. Enerjik oluşu ise düzenli yürüyüşler, oyunlar, egzersizlerle enerjisi atılırsa bir sorun yaratmayacaktır.

Cavalier King Charles Cinsi Köpeklerin Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Cavalier King Charleslar, köpek bakımı konusunda nazlı olan ırklardan biri değildir. Her köpekte olması gereken rutin bakım ve sağlık önerileri onlar için de söz konusudur. Ekstra ihtiyaçları olan tek şey, dökülmeye meyilli olan dalgalı ve güzel tüylerinin belirli aralıklarla özen göstererek taranmasıdır. Özellikle de kulak bölgesindeki uzun tüylerinin karışmaması, düğüm düğüm olmaması çok önemlidir. Bu yüzden banyo yaptırıldıktan sonra iyice kurutulması ve taranması, tüylerinin yapısının bozulmasının önüne geçecektir. Veteriner hekimlerin önerdiği kaliteli mamalarla beslenmesi, gün içinde temiz su içebilmesi ve günlük egzersizlerini yapması gerekir. Köpeğiniz için en uygun bakım önerilerini veteriner hekiminize danışarak alabilirsiniz.

Cavalier King Charles Cinsi Köpekler Hangi Sağlık Sorunlarına Yatkın Olurlar?

Köpekler söz konusu olduğunda, başlarına gelen kötü kazalar ya da hastalıklar dışında genetik olarak da bazı sorunlara yatkın olabilirler. Onun dışında iyi bir bakım, sevgi ve ilgiyle yıllar boyunca yanımızda kalabilirler. Cavalier King Charleslar, kalıtsal olarak göz ve kulak sorunlarına yatkın olabilen köpeklerdir. Eğer düzgün beslenmez, fazla yemek yer ve düzenli oyun oynayıp egzersiz yapmazlarsa hemen kilo alabilirler. Bazı Cavalier King Charles cinsi köpeklerde kalp rahatsızlıkları da görülebilir. Unutmayın ki köpeğinizi düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirirseniz, sorunların önüne de geçebilirsiniz.

The post Cavalier King Charles Özellikleri ve Bakımı appeared first on Satin alma sahiplen!....

Maltese Terrier (Maltiz):

Malta Köpeği olarak da adlandırılan Maltese Terrier cinsi, bembeyaz tüylere sahip olan ve bazıları 1 kilogram ağırlığa bile ulaşamayacak kadar küçük olan; zaman zaman 3-4 kilogram ve 20-25 cm. arasında değişen vücut yapısına sahip bir köpek cinsidir. Malta Köpeği 0,1,2,3 numara şeklinde sınıflandırması olan bu türün ufak vücut yapıları, onları evde beslemek ve kucakta gezdirmek için uygun bir tür haline getirir.

Malta köpeği karakter olarak diğer ufak ırklara göre biraz daha ılımlı ve sevecen olan bu köpekler, özellikle sahiplerine fazlasıyla bağlanarak diğer insanlara karşı zaman zaman daha soğuk davranabilirler. Diğer hayvanlarla genellikle iyi anlaşırlar, sosyalleşmeye meyillidirler. Küçük yaşlarda eğitim verilmezse, malta köpeği yalnızlıkla arası pek iyi olmayacak; hatta yalnız kaldıklarında terk edilme hissine kapılacaklarını da söyleyelim.

Yorkshire Terrier:

İsminden de anlaşılacağı üzere kökeni İngiltere’ye dayanan bir süs köpeği cinsi olan Yorkshire Terrier, ufak boyutları ve ağırlığıyla süs köpekleri içinde ön plana çıkar. Öyle ki maksimum 18-19 cm uzunluğuna ulaşır ve ağırlıkları da ortalama olarak 3 kg.dır. Yorkshire özelliği, vücudunun iki yanından ayrılıp dökülen uzun tüyleri ve birçok türe göre oldukça yumuşak olmasıdır. Hatta çoğu Yorkshire Terrier sahibi, bu tüyler nedeniyle köpeklerinin ‘saç’larını toplamak durumunda kalır ve bu durum, Yorkshire cinsinee daha sevimli bir hava katar. Sanki büyük bir ırkmış gibi Yorkshire terrier enerjik ve hafif saldırgan yapısı ile, eğitilmesini biraz zorlaştırabilir.

Pinscher:

Pinscher, diğer süs köpeği türleri arasında özellikle vücut yapısıyla ön plana çıkan bir cinstir. Genel olarak süs köpeği tanımına uyan o tüylü, sevimli, süslü yapısı yerine adeta minyatür bir Doberman’mış gibi bir görünüme sahiptir. Ayrıca diğer ufak ırklara göre daha ciddi ve sert davranabilir. Ortalama uzunlukları 30 cm., vücut ağırlığı ise maksimum 4-4.5 kg. kadardır. Tüyleri kısa yapıda, genellikle siyah ya da ara sıra kahverengidir. Sahiplerine oldukça düşkün olsalar da, diğer insanlara ve hayvanlara karşı saldırgan davranışlar sergileyebilmesi; başka köpek ve kedileri kovalamayı sevmesi gibi enerjik hareketleri nedeniyle, kucağa alınıp gezdirilebilecek minicik bir köpek olarak düşünülmemesi gerektiğini unutmayın.

Chihuahua:

Halk arasında ‘Şivava’ olarak bilinen Chihuahua, siyahtan kahverengiye kadar birçok farklı rengi bulunabilen süs köpeklerinden biridir. Ufak olmasına rağmen ince bacaklı ve atletik bir vücut yapısına sahiptir. Yetiştirildiği ortama ve kişilere göre ya oldukça uysal ya da tam tersi sinirli ve saldırgan bir karaktere bürünebilirler. 500 gramdan 3 kilograma kadar ulaşabilen Chihuahualar, kendi türlerinden olan diğer köpeklerle çok iyi anlaşabilmeleri ve ev ortamına hemen adapte olabilmeleriyle aile yaşamına uygun köpeklerdir; tabii fazla şımartılmazlarsa…

Pekinez:

Kökeni Çin’den gelen Pekinez, tarihte bilinen eski süs köpeği cinslerinden biridir. Hatta öyle ki eski zamanlarda sadece hanedan üyelerinin bakmasına izin verilen bir türdür. Ortalama 30 cm.lik boyu ve 3-5 kg. Arasında değişen ağırlıklarıyla nispeten biraz daha büyük olan süs köpeği türlerindendir. En çok bilineni uzun, sık ve açık renkli tüyleri olan Pekinezler olsa da, gri ve siyah tonlarına sahip olanları da vardır. Karakter olarak yine sahibine düşkün olan bir tür olsa da, zaman zaman kıskanç ve inatçı davranabilmeleri ile sahibini koruma iç güdüleri nedeniyle çocuklara ve diğer insanlara karşı sert davranabilirler.

Pomerenian Boo:

Günümüzde sosyal medya nedeniyle süs köpekleri içinde son derece popüler olan ve yavruyken adeta bir oyuncağı andıran Pomerian Boo da en beğenilen süs köpeği türleri arasında bulunuyor. 1 ve 3 kilogram arasında değişen ağırlığa, 18 ile 30 cm. arasında değişen boyutlara sahiptirler. Yumuşacık ve sık olan tüyleri, genellikle kahve, kızıl ve krem tonlarındadır. Neredeyse onlara yapılan her hareketi oyun olarak algılayan bu tür, meraklı ve eğlenmeyi seven yapısı da buna eklendiğinde oldukça hareketli olsa da; fazla ses ve sorun çıkarmayışı ile de apartmanlarda beslemek için uygun olacaktır. Aynı zamanda bu oyuncu yapısı sayesinde sanki oyun oynuyormuş gibi kolayca eğitilebilmeleri de mümkündür.

Toy Poodle:

Adından anlaşılacağı gibi Toy Poodle bir ‘oyuncak’ gibi görünen, kıvırcık ve yoğun tüyleri; sevimli görünümüyle dikkatleri üzerine çeken bir süs köpeği cinsidir. En çok rastlanılan rengi kızıl- kahve tonları olsa da siyahtan beyaza kadar birçok rengi de görülebilir. 7-8 kg. ve 38 cm. dek ulaşabilen boyutlara sahiptir. Oyun oynamayı çok sevdiklerinden ilgilenilmeyi ve enerjisinin atılmasını bekleyen bu türün eğiltilmezle başına buyruk, yaramaz bir köpek olacağı da aşikardır. Sahibine bağlı olsalar da yeni tanıştıkları insanlara mesafeli davranarak onların hareketlerini ölçecek kadar da zekidirler.

Minyatür Schnauzer:

Üç farklı boyutu bulunan Schnauzer süs köpeği cinsi ailesinin en küçük üyesi Minyatür Schnauzer’dır. İsmi ‘minyatür’ de olsa, ortalama 5-6 kilogram olabilir, 30-36 cm. civarı uzunluğa ulaşabilirler. Diğer birçok süs köpeği türünün aksine, daha karakteristik ve farklı görünen bu tür, isminden de anlaşılacağı üzere Almanya kökenlidir. Bu cinsin boyutları arasında evde yaşamaya en müsait olanıdır. Ufak boyutlarına rağmen koruyucu ve atak karakteri sayesinde korumacılardır; bu nedenle bekçi köpeği olarak da kullanılmaya yatkın olacaklardır. Siyah-gri, siyah-beyaz, düz beyaz ve siyah gibi farklı renk tonlarına sahip olan bu ırkın tüyleri, belli aralıklarla kısaltılmayı ve bakımı gerektirir.

Shih Tzu (Şitzu):

Çin kökenli olduğunu belli eden isminin anlamı ‘küçük aslan- aslan köpek’ olan Shih Tzu, süs köpeği cinsleri arasında en uzun ve en bakıma ihtiyaç duyan tüylere sahip olanlar arasında yer alır. 1800’lerde Çin’de başka cinslerin melezi olarak elde edilen bu türün fiziksel özellikleri 4-7 kg. ve 20-28 cm. arasında değişir. Diğer evcil hayvanlarla ve insanlarla; özellikle de çocuklarla iyi geçinen bir cins olduklarından aile hayatına uygundurlar.

Nadiren havlayan ve agresifleşen yapıları, onları apartman yaşamı için de uygun hale getirir. Sabırlı bir şekilde uğraş verilirse eğitilebilir, evcilleştirilebilirler. Tüyleri her zaman özel bakım gerektireceğinden, yavruyken bu duruma alıştırılmaları gerekir. Ekstra enerjik ve oyuncu olmadıklarından, ufak yürüyüşler ve egzersizler onlar için yeterli olacaktır.

Bishon Frise (Bişon Çuha):

Süs köpekleri arasında bembeyaz ve yumuşak tüyleri, sevimliliğiyle ön plana çıkan bir diğer tür de Bishon Frise’dır. Melez olarak ortaya çıkan bu tür Fransa, İspanya ve İtalya ülkelerinin ortak ırkı olarak görülür. Ortalama 3 ile 5 kg. ağırlığa, maksimum 30 cm. uzunluğa ulaşabilirler. Diğer türlere göre fazla hareketli ve egzersize ihtiyaç duyan bir ırk olmadığından, beslenmesine özellikle dikkat edilerek kilo kontrolü sağlanması gerekebilir. Hatta birçok diğer ırka göre daha fazla uyumayı severler; dolayısı ile nadir egzersiz saatleri iyi değerlendirilmelidir. Uysal ve uyumlu yapısı sayesinde ilk defa bir köpeğe sahip olacaklar için önerilen cinsler arasında yer alır. Neşeli, oyuncu ve sosyal oluşları da onları ailenin bir bireyi yapmaya yetecektir. Ayrıca kolaylıkla eğitilmesini sağlayan sakin başlı, akıllı oluşları ve komutları takip edebilme yetenekleri sayesinde sahiplerine kolaylık sağlamalarıyla da tanınırlar.

The post Süs Köpekleri – Fotoğraflarla appeared first on Satin alma sahiplen!....

Boyu	33-40 cm
Ağırlığı	10-18 kg
Kökeni	İngiltere
Renkler	Kahverengi ve Beyaz, Kırmızı ve Beyaz, siyah, beyaz ve kahverengi
Ömür	12-15 yıl
Uygunluğu	Aile ve terapi köpeği, uyuşturucu ve patlayıcı aramada çok başarılı
Karakter	Maceracı, nazik, soğukkanlı, sevecen
Egzersiz
Salya
Tüy dökme
Kürk bakımı

Beagle cinsi köpekler, köpek dostlarımız arasında enerjisiyle, sevimli ve ufak tefek oluşuyla, oyuncu karakteriyle oldukça popüler olan cinsler arasında yer alır. Bunlara ek olarak bir av köpeğinde bulunan güdü ve özelliklere de sahip olan Beagle cinsini daha iyi tanımak için gelin, yazımızı inceleyelim:

Beagle Cinsi Köpekler Nasıl Görünür, Genel Özellikleri Nelerdir?

Öncelikle Beagle cinsi köpeklerin fiziki görünümünden bahsedelim: Birçok ırka göre daha küçük boyutlarda ama küçük ırklara göre de daha büyük boyutlarda olması, Beagle cinsini orta boyutlu ırklar arasına sokuyor. Yetişkinliğe ulaşmış olan Beaglelar’ın ortalama uzunlukları 33-40 cm. arasındayken, ortalama ağırlıkları ise 8-16 kg. civarında görülür. Bu uzunluk ve ağırlık oranları, dişi olanlarda erkek olanlara göre daha az olabilir. Ortalama olarak 14-15 yıl civarında yaşayan, Tilki Tazıları’na benzerliğiyle, geniş ve iyi koku almaya yarayan burunlarıyla av köpeği özelliklerine de sahip olan Beaglelar’ın genel fiziksel özellikleri ise şöyledir:

• Atletik ve kısa yapılı vücut formu,
• Küçük vücut yapısına göre büyük olan kafa yapısı, (Dişi Beaglelar’da kafa yapısı erkeklere oranla daha küçük olur.)
• Birçok ırka göre kısa olan tüy yapısı ve siyah-beyaz, kahverengi-beyaz gibi renk kombinasyonları,
• İkili renk kombinasyonlarına ek olarak tüylerin üç renge sahip özel kombinasyonu (Kahverengi, beyaz, siyah),
• Öne çıkmış dizleri bulunan bacak yapısı,
• Başlarının iki yanından aşağı sarkan uzun yapılı kulaklar,
• Siyah ve geniş burun yapısı,
• Ela ve kahverengi gibi koyu renklerde olan iri gözler,
• Orta uzunlukta kuyruk.

Beagle Cinsi Köpeklerin Tarihçesi Nedir?

Beagle isminin kökeni olan ‘beag’ kelimesine bakacak olursak: ‘Ufak ve küçük’ anlamına gelen ve Kelt kökenli olan bu kelimenin aslında Beagle cinsinin görünüşüne ne kadar uygun olduğunu fark edeceksiniz. Tam olarak tarihçesi, çıkış noktası ve yeri bilinmese de; bazı kaynaklarda kesin olmamakla birlikte Antik Yunan dökümanlarında bahsedilen köpeklerin tıpkı günümüz Beaglelar’ına benzediği düşünülüyor. Günümüzde maalesef soyu tükenmiş hayvan cinsleri arasında yer alan Talbot Tazıları ise, Beagle’ların onların soyundan geldiği düşüncesiyle cinsin atası olarak kabul ediliyor. Daha sonrasına gelindiğinde, Orta Çağ döneminde bu kelimenin küçük olan tazılara hitap şekli olarak kullanıldığı bazı dökümanlarda geçiyor. İşte o dönemlerde Beagle cinsi köpeklerin kraliyet ailesinin evcil hayvanları olduğu söyleniyor. Günümüzün Beagle cinsi köpeklerinin dönemin İngiltere’sinde ortaya çıktığı ve 1800’lerde Birleşik Krallık sınırlarında tanıtılmış bir cins olduğu da biliniyor. Yine aynı yılların İngiltere’sinde tarihin ilk Beagle yetiştirme merkezi de kuruluyor ve bu merkezlerin sayısı, birkaç yıl içinde ortalama yirmi civarına ulaşmış oluyor. Zaman ilerledikçe popülerleşen ve iyiden iyiye tanınmaya başlayan bu cins, Amerika ve diğer ülkelere de götürülerek günümüzdeki popülaritesini kazanmış oluyor.

Beagle Cinsi Köpeklerin Karakter Özellikleri Nelerdir?

Beagle cinsi köpekler, köpek türleri arasındaki en enerji dolu cinslerden biridir. Oyun oynamaya, etrafı keşfe çıkmaya, koşmaya, tırmanmaya… Kısacası hareket ve eğlence içeren her türlü aktiviteye bayılırlar. Koruyucu olan köpek türlerinden olmasalar da, yetiştiriliş tarzlarına göre yabancı kişilere karşı da sahibine veya tanıdıklarına olduğu kadar cömert ve iyi huylu davranmazlar. Sahiplerine çabuk bağlanan, sevgi dolu Beaglelar fazlası ile zeki olsalar da, buna rağmen oldukça yaramaz ve hareketli olan yapıları nedeniyle kolay eğitilemeyebilirler. İlgi isteyen ve enerjisini atmak için oynatılmayı bekleyen bir köpek türüdür.

Koku alma duyuları birçok cinse göre çok gelişmiş olan Beaglelar, metrelerce ötedeki bir böceğin ya da ufak bir hayvanın kokusunu dahi alabilir ve aldığı kokuyu sonuna kadar takip etmek isterler. Aynı zamanda toprakta merakını cezbeden bir şey keşfederse, sonuna kadar kazıp onu bulmaya da bayılırlar. Bu nedenle genlerindeki avcı köpeği özelliği her ne kadar iyi olsa da, sosyal açıdan gelişmiş ve arkadaş canlısı oluşlarıyla da günümüz evcil hayvanları arasında iyi bir örnektirler. Beagle cinsi köpekler, çoğunlukla mutlu, sevgi dolu ve sevdiklerine karşı çok şefkatli olurlar. Yine de heyecanlarına yenik düşerek sık sık havlamaktan da geri kalmayabilirler.

Beagle Cinsi Köpekler Evde Bakılabilir mi?

Beagle Cinsi köpekler, ırk olarak orta boyutlarda olması ve dost canlısı yapısıyla ev ortamında yaşamaya uygun cinsler arasında bulunur. Özellikle hayatında ilk defa bir köpeğe sahip olacaklar için uygun gösterilen cinslerden de biridir. Sosyal ilişkileri harika olan, kolay kolay sorun çıkarmayan Beaglelar eğer sık sık yalnız kalmayacaklarsa, ev hayatında oldukça başarılı olabilirler. Biraz önce özelliklerinde de bahsettiğimiz gibi ilgi, oyun ve eğlence düşkünü Beagle cinsinin bu enerjisini atabilmesi için düzenli olarak dışarı çıkarılması, oynatılması ve ilgilenilmesi gerekir. Eğer ilgi görmez, enerjisini atamaz ve oynatılmazsa; hem psikolojisi bozularak enerjik ruhunu kaybedebilir hem de kendine oyun ve oyuncaklar icat ederek evde bulunan diğer eşyalara zarar verebilir, ortalığı dağıtabilir. Bu nedenle Beagle gibi cinslerin düzenli olarak dışarı çıkarılmaları ve koşup egzersiz yapmaları gerekir. Özellikle çocuklarla çok iyi anlaşan ve onların enerjisine uyum sağlayabilen yapılarıyla, çocuklu ailelerin ilk tercihleri arasında bulunduğunu da ekleyelim.

Beagle Cinsi Köpeklerin Sosyal Özellikleri Nasıldır?

Beagle cinsi köpeklerin insanlarla iyi anlaşabildiğinden bahsettik. Aynı derecede diğer köpeklerle; hatta kedilerle de iyi anlaştıkları bilinen Beaglelar, hele ki bir başka evcil hayvanla birlikte büyümüşlerse ona bağlanır ve çok iyi anlaşarak onu en iyi oyun arkadaşı yaparlar. Bu durum, aynı şekilde çocuklar için de geçerlidir. Heyecanına ve enerjisine kapılarak diğer hayvanları ve çocukları oyun amacıyla hafifçe ısırmak, üzerlerine atlamak, kovalamak gibi hareketlerde bulunabilirler. Tabii başka evcil hayvanlarla yetişkin olduğu yaşlarda tanışacaksa, Beaglelar ile özel olarak ilgilenmek ve arkadaşlıklarını doğru kurmak da önem arz eder. Eğer evde onlarla birlikte kuş, hamster vb. gibi daha küçük hayvan cinsleri bulunuyorsa; içgüdüsel olarak onları avlamak isteyebileceklerini ve zarar verebileceklerini de unutmayın. Aynı güdüleri, dışarı çıktıkları zaman tanımadıkları hayvanları kovalamak için de devreye girebilir ve Beagle, sahibinden kaçarak uzaklaşabilir. Bu nedenle dikkatli olmakta fayda var…

Beagle Cinsi Köpeklerin Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Bahsetmiş olduğumuz gibi, Beagle cinsi köpekler söz konusu olduğunda düzenli olarak dolaştırılması, oynatılması, egzersiz yaparak enerjisini atması ve ilgi gösterilmesi gerektiğini biliyoruz. Peki ya Beagle cinsinin kişisel bakımı nasıl olmalı? Bu genel bakıma ek olarak, öncelikle her evcil hayvanda olduğu gibi Beaglelar’ın da tüy bakımına özen göstermek gerekiyor. Burada Beagle sahiplerinin şanslı olduğu bir nokta var: Neyse ki bu cinsin tüyleri kısa, yumuşak ve dayanıklı olduğundan uzun tüylü ırklara göre ekstra dikkatli yapılan bir bakıma gereksinim duymuyor. Ne var ki yine de ortalama olarak haftada bir olacak şekilde taranması, arada bir banyo yaptırılması ve nadiren de olsa kirlendiğinde nemli bir bezle hafifçe silinmesi gerekmektedir. Tüyleri kısa ve kir tutmayan özelliklere sahip olsa da, dönemsel olarak dökülmeye de eğilimlidir ve dikkat edilmesi gerekir. Yine bu tüyleri nedeniyle soğuk hava koşullarına fazla dayanıklı olmazlar; bu nedenle soğuğa maruz kalmamaları da iyi olacaktır.

Bu hareketli cinsin yemeklerle arası da oldukça iyidir. Bu nedenle fazla yemek yemesi olası olan Beagle cinsi köpeklere, veteriner hekim aksini söylemedikçe kaliteli olan bir mama markasından satın alarak günde iki öğün olacak şekilde, mama pakedinde köpeğin özelliklerine göre önerilen miktarlarda verilmesi doğru olacaktır.

Beagle cinsi köpeklerin kulakları, birçok cinse göre oldukça büyük olduğundan kulak bakımının ihmal edilmemesi önemlidir. Tırnaklarının düzenli kesilmesi, genel olarak hijyen kurallarına uyulması, kaliteli mamalara ek olarak düzenli temiz suya ulaşabilmesi de köpeğin sağlığı açısından önem arz etmektedir. Eğer bahçeli bir evde bakılacak olan bir köpekse; Beaglelar’ın yaramazlığı düşünüldüğünde bahçede karşılaşabilecekleri böcekler, zehirli otlar, onları yaralayabilecek noktalar gibi birçok hususa dikkat edilmesi de çok önemlidir.

Beagle Cinsi Köpeklerin Ortak Sağlık Sorunları Var mıdır?

Bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri ve neşeleriyle genellikle sağlıklı ve hareketli bir cins olsalar da, zaman zaman görülebilen bazı hastalıklar Beagle ırkını da yakalayabiliyor. Özellikle Epilepsi, Glokom ya da göz rahatsızlıkları gibi bazı durumlar ilerleyen yaşlardaki birçok köpekte olduğu gibi Beaglelar’da da görülebiliyor. Ekstrem bir durum olmadığı taktirde; düzenli ve kaliteli beslenen, uygun koşullarda ve sevgiyle, ilgiyle büyütülen; bakımı ve sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılan, aşılarını olan ve yeteri kadar vitamin- mineral alan; sürekli egzersiz yaparak sosyal bir şekilde yaşayan Beaglelar’ın da eğer bir kalıtsal rahatsızlıkları olmaz, farklı bir kaza ya da hastalık geçirmezlerse ortalama 15 yıla kadar yaşamaları ön görülebiliyor.

The post Beagle Cinsi Köpekler Hakkında Her Şey appeared first on Satin alma sahiplen!....