Şebnem, Satin alma sahiplen!... sitesi yazarı https://evcilcafe.com/author/sebnem/ Satin alma sahiplen!... Fri, 19 Jun 2020 20:15:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://evcilcafe.com/wp-content/uploads/2020/06/favicon-50x50.png Şebnem, Satin alma sahiplen!... sitesi yazarı https://evcilcafe.com/author/sebnem/ 32 32 Köpeğim Öksürüyor Ne Yapmalıyım? https://evcilcafe.com/kopegim-oksuruyor-ne-yapmaliyim/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=kopegim-oksuruyor-ne-yapmaliyim https://evcilcafe.com/kopegim-oksuruyor-ne-yapmaliyim/#respond Fri, 19 Jun 2020 20:10:03 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1551 Köpeğim öksürüyor diye telaş yapmayın. Eğer öksürüyorsa, öksürürken köpeğinizin videosunu çekip veterinere götürmelisiniz. Çekmiş olduğunuz video veteriner hekimin öksürüğün solunum sisteminde mi, sinirim sisteminde mi ya da belli bir kalp hastalığına bağlı bir rahatsızlık mı olup olmadığını anlamasına yardımcı olacaktır. Köpeğiniz öksürdüğünde, kaç kere üstüste öksürdüğünü unutmayın, ilk defa öksürüyorsa ne kadar zamandır öksürüyor, dışarıda […]

The post Köpeğim Öksürüyor Ne Yapmalıyım? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Köpeğim öksürüyor diye telaş yapmayın. Eğer öksürüyorsa, öksürürken köpeğinizin videosunu çekip veterinere götürmelisiniz. Çekmiş olduğunuz video veteriner hekimin öksürüğün solunum sisteminde mi, sinirim sisteminde mi ya da belli bir kalp hastalığına bağlı bir rahatsızlık mı olup olmadığını anlamasına yardımcı olacaktır.

Köpeğiniz öksürdüğünde, kaç kere üstüste öksürdüğünü unutmayın, ilk defa öksürüyorsa ne kadar zamandır öksürüyor, dışarıda dolaşırken yabancı bir cisim yutmuş ya da yemiş olabilir mi, son 24 ya da 48 saat içinde ne yedi, dışarıda gezdirirken yabancı bir sokak köpeği ile teması oldu mu, aşı durumu nedir, son 24 saat içinde kusma problemi oldu mu, yaşı nedir; köpek dişi ise bağışıklık sistemini etkilemesi bakımından en son ne zaman regl oldu gibi soruların yanıtlarına bakmak gerekir çünkü öksürüğün nedenini öğrenmek için detaylara dikkat etmek gerekmektedir.

Köpekte öksürük olduğu zaman panik yapılmamalı ve erken teşhisin önemli olduğu unutulmamalıdır. Gerekli tüm gözlemleri yapıp, mutlaka köpeğiniz için veteriner hekimi ziyaret etmelisiniz.

The post Köpeğim Öksürüyor Ne Yapmalıyım? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/kopegim-oksuruyor-ne-yapmaliyim/feed/ 0 1551
Sokak Hayvanlarını Beslerken Nelere Dikkat Etmeliyiz? https://evcilcafe.com/sokak-hayvanlarini-beslerken-nelere-dikkat-etmeliyiz/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sokak-hayvanlarini-beslerken-nelere-dikkat-etmeliyiz https://evcilcafe.com/sokak-hayvanlarini-beslerken-nelere-dikkat-etmeliyiz/#respond Tue, 16 Jun 2020 14:35:16 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1419 Sokak hayvanlarını beslemek, özüne bakıldığında çok güzel bir davranış olsa da dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Her nasıl ki evlerimizdeki hayvan dostlarımızı ve kendimizi en iyi şekilde beslemeye çalışıyorsak, sokaktaki hayvanlar için de özen göstermemiz gereklidir. Birçok insan onlara yardım etmeye çalışırken, tam tersi zarar bile verebilir. İşte ‘Sokak hayvanlarını beslerken nelere dikkat etmeliyiz?’ […]

The post Sokak Hayvanlarını Beslerken Nelere Dikkat Etmeliyiz? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Sokak hayvanlarını beslemek, özüne bakıldığında çok güzel bir davranış olsa da dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Her nasıl ki evlerimizdeki hayvan dostlarımızı ve kendimizi en iyi şekilde beslemeye çalışıyorsak, sokaktaki hayvanlar için de özen göstermemiz gereklidir. Birçok insan onlara yardım etmeye çalışırken, tam tersi zarar bile verebilir. İşte ‘Sokak hayvanlarını beslerken nelere dikkat etmeliyiz?’ sorusunun cevapları…

*Sokak hayvanlarını beslerken, onlara sırf karınları doysun diye bozulmaya yüz tutmuş yiyecekleri vermeyin. Birçok insan artık çöpe atılması gereken yiyeceği, onlara yarasın diye hayvanlara verebiliyor. Bu durumda hiç fark edilmeyen organizmalar ve mikroplar, hayvanların hastalanmasına; hatta ölmesine neden olabiliyor. Bir yiyecek gerçekten bozulmaya başladıysa, onu asla hayvanlara vermeden güvenli bir şekilde çöpe atın.

*Sadece bozulmuş yemekler değil, taze olsa da birçok yiyecek hayvanlara zarar verebilir. İnsanların beğenerek yediği yiyeceklerin hepsi her hayvan için uygun değildir. Aşırı yağlı, soğan ya da sarımsaklı, baharatlı, şekerli yiyecekler hayvanların sağlığını bozabilir. Sokak hayvanlarını beslerken onlara asla vermemeniz gereken bazı yiyecekler şunlardır:

Süt: Özellikle yavru kedilere verilen sütler, kedilerin sindirim sisteminde zarara yol açabilir. Özellikle de buzdolabından çıkarılmış soğuk sütler.

Tatlı Gıdalar: Çikolata ya da dondurma gibi tatlı gıdalar, sokak hayvanları için hiç sağlıklı değildir.

Çiğ Yiyecekler: Birçok kişi balık ya da et gibi kedi- köpeklerin yiyebileceği gıdaları onlara çiğ vermekten çekinmez. “Ne de olsa etçil türler, yerler” düşüncesiyle, bir sorun olabileceğini düşünmezler. Ne var ki çiğ etler, hayvanlar için zararlı olabilir.

Balık Kılçığı: Balıklar, özellikle kedilerin en sevdiği yiyeceklerden biri olarak bilinir. Genellikle de bütün şekilde onlara atılır ya da balık yedikten sonra artan kılçıkları onlara vermekten çekinilmez. Balık kılçıkları, kedilerin bağırsaklarını ya da midelerini yırtabilir; onların sindirim sistemlerine büyük zararlar verebilir.

*Bozulmamış ve yiyebilecekleri yemek artıkları da birçok hayvanı yaşatabilecektir fakat hayatlarını sırf bu tür gıdalarla çok uzun süre götüremezler. Yaşamak için her canlı gibi onların da yeterince vitamin ve mineral almaları gerekir. Sırf karınları doyuyor diye sağlıklı olduklarını, uzun yaşayacaklarını düşünmek yanlıştır. Birçok sokak hayvanı, ev hayvanlarına göre çok daha az yaşayabilmektedir. Bu nedenle eğer elinizden geliyorsa, sokak hayvanlarını beslerken kuru mama kullanmanız en doğrusu olacaktır. Kuru mamaların içeriği, yemek artıklarına göre daha besleyici olacaktır. Ayrıca çevreyi korumak ve kirletmemek açısından da daha pratik bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz.

*Sokak hayvanlarını sık sık beslemek, onların beslenip yaşamasını sağlar. Şehir hayatının karmaşasında avlanıp yiyecek bulmaları oldukça zordur. İnsanların modern dünyasında, hayvanlar da değişerek doğalarını kaybetmeye yüz tutarlar. Bu nedenle karınlarını doyurmaları için, ister istemez insanların desteğine de ihtiyaç duyarlar. Onlara her gün sık sık yiyecek vermek, kalan bu doğalarını tamamen yok etmeye neden olabilir. Sizin ilginize ve beslemenize alışan sokak hayvanları, her gün beklenti içine girebilir ve kendi doğalarından, avlanmaya ya da yemek aramaya çıkmaktan vazgeçebilirler. Dahası, siz onları besleyemeyeceğiniz zaman aç kalarak daha kötü şartlara ulaşabilirler. Bu nedenle yetişkin sokak hayvanlarını günde bir kez beslemeniz, onların yaşamaları için yeterli olabilir; unutmayın.

* Sokak hayvanlarını beslerken, genellikle yere mama dökülür. Nasıl olsa sokakta yaşayan hayvanlar oldukları düşüncesiyle, onların yerden yemek yemesi pek garipsenmez. Ne var ki bu durum bazen yiyeceklerin kirlenmesine ve hayvanların mikrop kapmasına yol açabilir. Bunun yerine gözden kaçırdığınız taşlar, cam parçaları gibi zararlı maddeler de mamaya karışarak hayvanların zarar görmesine neden olabilir. Bu nedenle, imkanınız varsa onlara uygun kaplar kullanabilirsiniz. Bunun yerine mama döktüğünüz alanın temizliğinden emin de olabilirsiniz.

*Yiyecek artıklarının koyulduğu noktalar genellikle çöp kenarları olur. Bu hareket çok yanlıştır. Çöplerde bulunan bakterilerin hayvanlara zarar vermesi olasıdır. Ayrıca hayvanlar o noktaya alışarak sürekli çöp kutularının etrafında dolaşabilir ve farklı sorunlar da yaşayabilirler. En doğrusu, onların sevdiği yeşil alanlarda ya da rahatsız edilmeyecekleri köşelerde beslenmeleridir. İnsanların yoğun olduğu bölgeler, tedirgin hissetmelerine ve düzgünce yemek yiyememelerine yol açacaktır; unutmayın.

*Sokak hayvanı beslerken, bir tutam mamayı bir noktaya boca etmek doğru bir davranış değildir. Kendi aralarında bir hiyerarşisi olan sokak hayvanları, buna göre hareket ederler. Muhtemelen en güçlü, en sözü geçen hayvan giderek o mamayı yiyecek ve diğerleri aç kalacaktır. Bu nedenle az az mamayı belirli aralıklarla koymak en doğrusu olacaktır. Mamaları çok yakın aralıklarla koymamaya da dikkat edin. Çünkü yine yabancı kediler birbiriyle kavga edebilir, rahatsız olabilirler.

*Sokak hayvanları için mamadan bile daha değerli olan bir şey var: O da temiz su. Susuz kalan hiçbir canlı hayatına devam edemez. Yiyecek bir nebze daha kolay bulunsa da, temiz su bulmak sokak hayvanları için oldukça zordur. Temiz bir kaba düzenli aralıklarla temiz su koymanız, onların hayatlarını kurtaracaktır.

The post Sokak Hayvanlarını Beslerken Nelere Dikkat Etmeliyiz? appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/sokak-hayvanlarini-beslerken-nelere-dikkat-etmeliyiz/feed/ 0 1419
Danua – Great Dane https://evcilcafe.com/danua-great-dane/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=danua-great-dane https://evcilcafe.com/danua-great-dane/#respond Tue, 16 Jun 2020 13:53:48 +0000 https://evcilcafe.com/?p=1047 Genel Özellikleri Boy : 70-85 cm Ağırlık : 45-90 kg Kökeni : Almanya Ömrü : 7-10 yıl Renk : Egzersiz : Orta Kürk Bakımı : Çok Az Tüy Dökme : Çok Az Salya : Orta Danua, birçok harika renkte bulunabilir: sarı, gri, siyah, mavi, açık kahverengi. Bunların düz rengi, lekeli veya benekli renk karışımlarına sahip […]

The post Danua – Great Dane appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Genel Özellikleri

Boy : 70-85 cm
Ağırlık : 45-90 kg
Kökeni : Almanya
Ömrü : 7-10 yıl
Renk : Egzersiz : Orta
Kürk Bakımı : Çok Az
Tüy Dökme : Çok Az
Salya : Orta

Danua, birçok harika renkte bulunabilir: sarı, gri, siyah, mavi, açık kahverengi.
Bunların düz rengi, lekeli veya benekli renk karışımlarına sahip olabilir.

Aile köpeği, refakatçi köpek, bekçi köpeği olarak uygundur.

Karakter

Danua köpeklerinin insanlara olan sevgisi, en az büyük boyu kadar büyüktür. Sarılmayı severler ve neredeyse ne kadar büyük olduklarını bilmezler ya da bilmek istemezler. Bu XXL köpek güçlü, rahat, uysal, çok sevecen ve itaatkardır.
Ancak doğru eğitime ihtiyacı vardır. Bu, Danua için özellikle önemlidir, çünkü böyle büyük, ağır bir köpeğin diğerleri kadar kolay tutulması vb. kolay değildir. Neyse ki, sakin ve rahattır, bu yüzden eğitilmesi kolaydır.
Danua, apartman dairesinde yaşayabilir, çünkü sahibinin hep yakınında olmayı sever. Ancak, daire de büyük olmalıdır. Küçük daireler kesinlikle uygun değildir. Vücut büyüklüğü ve kuyruğu nedeniyle – kasıtsız ama düzenli olarak bir şeylere çarpacak fırlatacaktı.
Tarihi
Danua köpeği başlarda Almanya’da yaban domuzu ve diğer büyük avlar için kullanıldı. ı 1800’lü yıllarda yavaş yavaş Almanya’da bir av köpeğinden daha popüler olur.
Maddi olarak İyi halli köpek meraklıları, köpekleri bir yenilik olarak sahiplenmeye başladılar ve onları evlerinde yada sitelerinde tuttular. Danua, 1800’lerin sonunda bir av köpeği olarak kullanılmaya devam etmesine rağmen, gösteri köpeği olarak da kullanılmaya başlandı.
Almanya’daki popülaritesinin artmasından sonra, cins için standartlaştırılmaya başlandı ve standartlar resmi olarak 1891 yılında Almanya tarafından kabul edildi. Amerika ise, 1887 yılında, Danua’yı çalışan köpek grubunda resmen tanıdı.

Danua - Vanessa Kay
Danua – Vanessa Kay

Bakım

Nazik devinizin daha uzun yaşamasına, daha sağlıklı kalmasına ve yaşamı boyunca daha mutlu olmasına yardımcı olmak için rutin bakımını planlamalı ve ihmal etmemelisiniz. Doğru bir diyet ve egzersiz rutininin önemi çok fazlazladır.
• Tımar ihtiyacı çok düşüktür. Bu yüzden kısa tüylerini haftada bir iki kez gerektiği gibi fırçalamanız yeterlidir.
• Danua cinsinin genellikle iyi dişleri vardır ve onları haftada 2-3 kez fırçalayarak mükemmel durumda tutabilirsiniz.
• Kulaklarını köpeğiniz yavru iken bile haftalık olarak temizleyin.
• Çok enerjili büyük bir akıllı köpek, bu yüzden zihnini ve vücudunu aktif tut, yoksa sıkılır. O zaman huysuzluk ve yaramazlık yapmaya başlar.
• Yüksek bir av dürtüsüne sahiptir, bu yüzden tasma kullanmalı ve sağlam bir çit şarttır.
• Koca cüsseli Danua’nın eklem problemlerini ve nasırları önlemeye yardımcı olmak için onun yatacağı yumuşak yataklar sağlamalısınız.
• Köpeğinizin beslenmesinde tutarlı olun.
• Yaşına uygun yüksek kaliteli bir beslenme uygulayın.
• Köpeğinize düzenli olarak ( günde en az bir defa 1-2 saat) egzersiz yaptırın, ancak aşırıya kaçıp o koca vücudunu fazla yormamalısınız.

Beslenme

Yetişkin Danua ’nın beslenmesi:

Dev Danua’nın doğumda sadece 2 kilo olduğunu inanmak zor. Ancak Danua’nın bu muazzam boyuta büyümeleri için beslenmesinin önemini vurgulamak isteriz. Danua yavruları doğum ağırlıklarını ilk yıl 50-60 kat veya daha fazla artırabilir ve iki yaşına kadar olgunlaşmaya devam edebilir. Koca Danua’nızın rahatsızlık yaşamaması beslenmesinin tam kontrolünü sağlamalısınız.

Danua ve diğer birçok dev cins köpeği beslerken dikket etmemiz gerekenlerden biri oluşabilecek gelişimsel ortopedik hastalıklardır. HOD (Hipertrofik Osteodystrofi), Pano (Panosteoitis), OKB (Osteokondritis Dissecans), eğilmiş veya deforme olmuş ön bacaklar, boğumlar ve şişkinlinlikler gibi koşullar, kalça displazisi Danua yavrularına uygun besin değeri olan bir diyet uygulanarak önlenebilir, azaltabilir veya geciktirebilir.

Yetişkin Danuaları beslemek daha az kritiktir, ancak diyet seçiminizi zorlaştırabilecek cinse özgü nüansları vardır. Danua için özellikle dikkat edilmesi gereken şişkinlik sorununu sürekli gözlemlemelisiniz. Danualar hassas sindirime sahip olabilir ve bazı proteinlere karşı alerjik olabilir, gevşek dışkı, ishal ve şişkinlik çekebilir . Hiçbir şey gazlı bir Danua’yı yenemez 😉

Bu yüzden Danua ’larda dikkat edilmesi gereken şişkinlik sorununa özel önem veriyoruz, çünkü şişkinlik Danua ’ların bir numaralı düşmanıdır! Nu nedenle, öncelikle yiyecekleri yürüyüş veya koşusuyla karıştırmanın şişkinliğin tetikleyicilerinden biri olduğunu bilmelisiniz. Danua’ları beslerken egzersiz ve dinlenme zamanlarını göz önüne almanızı şiddetle tavsiye etmemizin nedeni budur. Sonuç olarak Danua’nız yemeğini yedikten en az 3-4 saat sonra yürürüşe çıkmalıdır. Günde iki öğün yemesi uygundur, çiğ besin vermemelisiniz, verirseniz de beslenmesini günde bir öğüne indirmelisiniz.

Yetişkin Danua ’nın beslenmesi için ipuçları:
• Onu kaliteli malzemelerle besleyin.
• Danua’nin hareketlilik seviyesine göre fincanda 375 ila 450 kalorili kuru gıda seçin.
• Eti yüksek proteini sebebiyle öneriyoruz.
• % 23 ila% 30 arasında ideal protein içeriği kullanın.
• Şişkinlik olasılığını en aza indirmek için, tahıl esaslı kuru yemleri tercih edebilirsiniz.
• Danua’yı Glukozamin, Kondroitin ve Omega 3 & 6 EFA’larla beslemek çok iyidir.
• Danua’nızın yaş, ağırlık ve hareketlililik seviyesine bağlı olarak günde 2,500 ila 3,500 kalori alması
gerekir.
• Ham beslenme ve ev yemekleri yetişkin ve hatta yavru Danua’lar için uygundur.

Yavru Danua’nın beslenmesi:

• Anne sütünden çıkarıldıktan sonra, Danua yavrularına süt ile birlikte kaliteli bir yavru köpek hazır maması verilmelidir.
• Aç yavrular yiyecekleri çok kısa sürede tüketirler, bu nedenle yemeklerini günde üç veya dört porsiyona bölmek önemlidir. Öğünlerinde Danua yavrularını aşırı beslemeyin.
• Tüm hızlı büyüme aşamasından geçen büyük köpek ırklar gibi, Danua’ları beslerken uygun diyetin seçilmesine dikkat edilmelidir. Unutmayın, bu genç köpekler bir yıl içinde neredeyse yetişkin boyuta ulaşacak!
• Danua yavrularını beslemek, düşük kalsiyum seviyel, minimum ilave takviyeler ve mümkün olduğunca bire bir oranına yakın kalsiyum/fosfor oranına sahip bir diyet gerektirir. Kısacası, bir yetişkin formülünde bulunanlara benzer besin seviyesine sahip kaliteli mamalar gerekir
• Çiğ gıdalar ve ev yemekleri de çok uygundur.
• Şişkinlik sorunu yaşamaması için yetişkin Danua’larda belirtilenler şiddetle geçerlidir!

Sağlık

Bir evcil hayvan edinmeden önce, bu cinsin sıkça karşılaştığı bazı sağlık sorunlarını bilmelisiniz. Aşağıdaki hastalıklar, onun yakalanabileceği rahatsızlıkların tamamı değildir, ancak bu koca köpeğin özellikle yatkın olduğu bazı tıbbi durumlardan haberdar olmanızı amaçlamaktadır. Diğer evcil hayvanlar gibi, köpeğinizin sağlığını dikkatlice ve düzenli olarak izlemeniz, gerekirse vakit kaybetmeden veterinere götürmeniz önemlidir, çünkü sorunu ne kadar çabuk yakalarsanız, o kadar kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edebilirsiniz.
Genelde yakalanabileceği hastalıklar: kanser, kalp rahatsızlıkları, şişkinlik, kemik ve eklem rahatsızlıkları, göz hastalıkları, Adison hastalığı, Hemolitik Anemi ve Trombositopeni, tiroid, lerjiler, uyuz, başta nasır olmak üzere ayak enfeksiyonları.
Hangi durumlarda rahatsız olduğunu ve önlem almanız gerektiğini anlarsınız?

• İştah veya su tüketiminde değişiklik
• Dişlerde tartar birikmesi, kırmızı diş etleri, kırık dişler, ağız kokusu
• Kaşıntılı cilt (çizilme, çiğneme veya yalamadan kaynaklı), tüy dökülmesi
• Uyuşukluk, zihinsel donukluk veya aşırı uyku
• Korku, saldırganlık veya diğer davranış değişiklikleri

Yukarıda sizin dikkatli gözlemleriniz sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklarda veterinerinize başvurmalısınız. Belirgin olmayan rahatsızlıklar kan çalışması ile teşhis edilir ve büyük oranda günlük ilaçlarla kolay ve ucuz bir şekilde tedavi edilir.

The post Danua – Great Dane appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/danua-great-dane/feed/ 0 1047
French Bulldog – Fransız Buldoğu https://evcilcafe.com/french-bulldog-fransiz-buldogu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=french-bulldog-fransiz-buldogu https://evcilcafe.com/french-bulldog-fransiz-buldogu/#respond Mon, 08 Jun 2020 17:55:00 +0000 https://evcilcafe.com/?p=908 Boyu 25-34 cm Ağırlığı 8-14 kg Kökeni Fransa Renkler siyah, kahverengi, krem, karışık renkler. Ömür 9-11 yıl Uygunluk Kucak köpeği ve refakatçi Karakter Arkadaş, itaatkar, oyunsever, biraz sersem tarafı da vardır Egzersiz Salya Tüy dökme Kürk bakımı French bulldog, Fransız Bulldog yada Fransız Buldoğu, büyük kafası, kısa burnu ve yarasa benzeri kulakları dikkat çeken sağlam […]

The post French Bulldog – Fransız Buldoğu appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
Boyu25-34 cm
Ağırlığı8-14 kg
KökeniFransa
Renklersiyah, kahverengi, krem, karışık renkler.
Ömür9-11 yıl
UygunlukKucak köpeği ve refakatçi
KarakterArkadaş, itaatkar, oyunsever, biraz sersem tarafı da vardır
Egzersiz
Salya
Tüy dökme
Kürk bakımı

French bulldog, Fransız Bulldog yada Fransız Buldoğu, büyük kafası, kısa burnu ve yarasa benzeri kulakları dikkat çeken sağlam kompakt bir köpek cinsidir.

Bu tür, aile hayatına gösterdiği uyum sebebiyle son zamanlarda en çok tercih edilen köpek cinslerinden biri olmuştur.

Genel olarak

French Bulldog, onu her türlü aile için harika bir evcil hayvan yapan sevimli, sevgi dolu bir köpektir. Her aile üyesi ile iyi bir iletişim kuran bu köpek, canlı, sevimli ve eğlencelidir. Küçük boyutları, küçük evlerde rahat olabilecekleri anlamına gelir, ancak ortalama küçük köpeklerden daha sağlam yapılıdırlar.

Her zaman sevgi dolu bir arkadaş ve kucak köpeği olarak bilinir.Bu, tipik olarak çocuklar ve diğer hayvanlarla iyi geçinen sadık ve akıllı bir cinstir. French bulldog gerçekten neşeli ve yakın bir dosttur.

Fransız bulldog cinsi, kulak yapısı ile tamamen diğer köpeklerden farklılık gösterir. Kulak yapısının yuvarlak ve sivri uçlu olması onu tamamen benzersiz kılar. Omuzunun genişliğinin, genellikle omuzdan kuyruğa kadar olan mesafe ile aynıdır, ancak bu büyüme şekline bağlı olarak değişebilir.

Tüylerinin rengi sarı, beyaz ve bu renklerin karışımı olabilir. Bu köpeği sahiplenmek gibi bir düşünceniz varsa, Fransız Bulldog hakkında kesinlikle bilgi sahibi olmanız gerekir.

Tarihi

Adı French Bulldog olmasına rağmen, ancak cins şüphesiz İngiliz bulldog kökenlidir. İngiliz bulldog’un Fransa’ya getirildiği ve zamanla değiştiği düşünülmektedir. Cins, 1898’de Amerikan Kennel Club (AKC) tarafından resmi olarak tanındı ve o zamandan beri İngiltere, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk 10’da kaldı.

Karakteri

Fransız Bulldog, bakımı fazlasıyla kolay olan ve insanlar ile iyi anlaşabilen bir cinstir. Her kadar oyuncu ve sempatik gözükse de, apartman hayatında tamamen bir bekçi görevi yapabilir. Farelere karşı bir kedi kadar sinirli olabilir.

French Bulldog – Fransız Buldoğu Fotoğraf: Lisandro E. Pérez

Tek bir kişiyi sahip olarak görür ve kendini, onu korumaya adar. Duygusallığı ile ön plana çıkan bu cins, tek başına bırakılmaktan hiç hoşlanmaz. Eğer herhangi bir kişi tarafından ona ters gelen bir hareket yapılırsa, Fransız Buldoğu hemen savunmaya geçecektir.

Tek bir kişi ile bağ kurduğu için, sahibini fazlasıyla kıskanır. Bu yüzden, bulundukları alanda başka bir canlıyı pek istemez. Eğer küçüklükten herhangi bir hayvan ile büyümeye alışırsa ancak o şekilde bu sorunu aşılabilir. Yabancılara karşı her zaman mesafesini korur, özellikle yaşlı insanlar ile çok iyi anlaşmaktadır.

Bakımı

Eğer bir Fransız bulldog sahibi iseniz, kesinlikle onun egzersizlerine dikkat etmeniz gerekir. Fakat bu egzersizleri yaptıracağınız ortam, ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır. Egzersiz yapma yeteneğinin çok iyi olması sebebiyle eğer bir Fransız bulldog sahibiyseniz ona mutlaka günlük 2 saat civarı yürüyüşler yaptırmalısınız. Onu dışarıya çıktığınızda evinizin çevresinde serbest bırakarak yaşadığı çevreyi öğrenmesini sağlayabilirsiniz.

French Bulldog – Fransız Buldoğu – Fransız Bulldog – Fotoğraf: Gomagoti

French Bulldog Kalp krizi ve solunum yolu problemlerine çok yatkın olduğu için, onu sıcak havalarda kesinlikle koşturmamalısınız. Egzersiz konusunda verdiğimiz önerilerin ardından, tüy yapısı ve tüy bakımı ile ilgili konuya geçebiliriz. Tüylerinin fazlasıyla kısa ve bakımının kolay olması sebebiyle, onu haftada sadece bir kez taramanız yeterlidir. Tarak seçiminizde petshoplarda bulunan yumuşak uçlu bir tarak seçebilirsiniz. Banyo ihtiyacını karşılamak için sadece ayda bir kere yıkamanız yeterlidir. Deri tabakası bu köpeklerde kıvrımlı olduğu için, bu kısımların bakımına mutlaka dikkat etmelisiniz. Bu konulara özen gösterirseniz, köpeğiniz herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşmayacak ve sağlıklı bir şekilde size yoldaş olmayı sürdürecektir.

Sağlık Sorunları

Fransız Bulldog yavruları genelde soğuk ve sıcak ortamları sevmezler. Bundan dolayı, bulunduğu alanın sıcaklığını her zaman dengede tutmanız gerekmektedir. Çok fazla sıcaklık, bu köpeklerde kalp krizi riski oluşturur. Eğer bu köpeğe apartmanda bakıyorsanız, yaşamının güzel devam etmesi için mutlaka ona uygun ortam yaratmanız gerekir.

Sorumlu yetiştiriciler, belirlenen en yüksek cins standartlarını korumaya çalışırlar. Bu standartlara göre yetiştirilen köpeklerin sağlık koşullarını miras alma olasılığı daha düşüktür. Cinste bazı kalıtsal sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Dikkat edilmesi gereken bazıları şunlardır: Brakisefali sendromu Kalça displazisi Alerjiler ve diğer cilt sorunları

The post French Bulldog – Fransız Buldoğu appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/french-bulldog-fransiz-buldogu/feed/ 0 908
Evcil Hayvanların Gücü https://evcilcafe.com/evcil-hayvanlarin-gucu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=evcil-hayvanlarin-gucu https://evcilcafe.com/evcil-hayvanlarin-gucu/#respond Thu, 04 Jun 2020 18:55:09 +0000 https://evcilcafe.com/?p=856 İnsan-Hayvan Etkileşiminin Sağlığımıza Faydaları Hiçbir şey, eve geldiğinizde sadık dostunuzun sizi sevinçle karşılaması kadar güzel ve keyif verici olamaz. Bir evcil hayvanın koşulsuz sevgisi hiçbir şeyle karşılaştırılamaz . Evcil hayvanlar ayrıca stresi azaltabilir, kalp sağlığını iyileştirebilir ve hatta çocuklara duygusal ve sosyal becerileri konusunda yardımcı olabilir. ABD’deki evlerin tahmini% 68’inde en az bir evcil hayvan […]

The post Evcil Hayvanların Gücü appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
İnsan-Hayvan Etkileşiminin Sağlığımıza Faydaları

Hiçbir şey, eve geldiğinizde sadık dostunuzun sizi sevinçle karşılaması kadar güzel ve keyif verici olamaz. Bir evcil hayvanın koşulsuz sevgisi hiçbir şeyle karşılaştırılamaz . Evcil hayvanlar ayrıca stresi azaltabilir, kalp sağlığını iyileştirebilir ve hatta çocuklara duygusal ve sosyal becerileri konusunda yardımcı olabilir.

ABD’deki evlerin tahmini% 68’inde en az bir evcil hayvan var. Evde bir hayvanın ne faydası olabilir? Ve hangi tür evcil hayvan hangi sağlık yararları getirir?

Amerikan ulusal sağlık enstitüsü(NIH), son 10 yılda, araştırma çalışmalarına fon sağlayarak bu tür soruları cevaplamak için Mars Corporation’ın WALTHAM Evcil Hayvan Besleme Merkezi ile ortaklık kurdu.

Bilim adamları, balıktan, guinea pig’e, köpeklere ve kedilere kadar farklı hayvanların insanların fiziksel ve zihinsel sağlığına yararlarının neler olduğunu araştırıyorlar.

Olası Sağlık Etkileri

Ne kadar mutlular, değil mi?

İnsan-hayvan etkileşimleri üzerine araştırmalar hala yenidir. Bazı çalışmalar sağlık üzerinde olumlu etkiler olduğunu göstermiştir, ancak sonuçlar farklı farklıdır.

Hayvanlarla etkileşimin kortizol düzeylerini (stresle ilişkili bir hormon) ve kan basıncını düşürdüğü gözlemlenmiştir. Diğer çalışmalarda ise, hayvanların, yalnızlık sıkıntısını azaltabileceğini, sosyal destek duygularını artırabileceğini ve ruh halimizi olumlu yönde geliştirmekte olduğu bulunmuştur.

NIH / Mars Ortaklığı, hayvanlarla olan ilişkilerimize odaklanan bir dizi çalışmayı finanse ediyor. Örneğin, araştırmacılar hayvanların çocuk gelişimini nasıl etkileyebileceğini araştırıyor. Otizm, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (ADHD) ve diğer sorunları olan çocuklarla hayvan etkileşimlerini inceliyorlar.

NIH’nin İnsan-Hayvan Etkileşimi Araştırma Programını denetleyen Dr. Layla Esposito, “Bir evcil hayvanın belirli bir rahatsızlığa sahip birine nasıl yardımcı olabileceği konusundaki cevap tek değildir” diye açıklıyor. “Hedefiniz fiziksel aktiviteyi artırmak mı? O zaman bir köpek sahibi olmaktan faydalanabilirsiniz. Bir köpeği günde birkaç kez yürütmek zorundasınız ve bununla siz de fiziksel aktivitenizi artıracaksınız. Amacınız stresi azaltmaksa, bazen akvaryumdaki balıkların yüzmesini izlemek sakinlik hissi verebilir. Yani herkese uyabilecek tek bir cevap yok.” Her duruma göre farklı cevaplar mevcut.

Kanser hastaları ve terapi köpekleri

NIH, insanların birlikte yaşadığı evcil hayvan çeşitliliğini ve evcil hayvanları ile olan ilişkilerinin, sağlıklarıyla başlantısını öğrenmek için büyük ölçekli anketler finanse ediyor.

Çocuk gelişimi uzmanı Dr. James Griffin, “Hayvanla iletişimin öznel kalitesinden – insanların hayvanlara hissettiği duygusal bağın bir kısmından – ve bunun sağlığa faydalı hale nasıl dönüştüğünden” bahsetmeye çalışıyoruz.

İnsanlara Yardım Eden Hayvanlar

Hayvanlar bir dinginlik ve duygusal destek kaynağı olarak hizmet edebilirler. Terapi köpekleri bu konuda özellikle iyidir. Bazen hastaların stresini ve endişesini azaltmaya yardımcı olmak için hastanelere veya bakım evlerine getirilirler.

Maryland, Bethesda’daki NIH Klinik Merkezi’nde bir doktor ve araştırmacı olan Dr. Ann Berger “Köpekler hep o “anda”‘dırlar. Birisi kafasında bir sorunla uğraşıyorsa, orada olup oturmayı ve sevgi vermeyi bilirler. ” diyor . “Dikkatleri her zaman kişiye odaklanır.”

Berger, kanser ve ölümcül hastalıkları olan kişilerle çalışıyor. Onlara stresi azaltmaya ve ağrıyı yönetmeye yardımcı olmak için farkındalık öğretir.

“Farkındalığın temelleri dikkat, niyet, merhamet içerir,” diyor Berger. “Bütün bunlar hayvanların doşal olarak sahip olduğu şeyler. İnsanlar da bunu öğrenmeli. Hayvanlar bunu içtenlikle yapıyor. ”

Çocuk ve akvaryum

Araştırmacılar, hayvanları hastane ortamlarına getirmenin ne kadar güvenli olduğunu araştırıyorlar, çünkü bazı hayvanlar insanları mikroplara maruz bırakabilir. Mevcut bir çalışma, köpekleri kanserli çocukları ziyarete getirmenin güvenliğini araştırıyor, diyor Esposito. Bilim adamları, ziyaretten sonra köpeklerden herhangi bir mikropun bulaşıp bulaşmadığını görmek için çocukların ellerini test ediyorlar.

Köpekler sınıflarda da yardımcı olabilir. Bir çalışma, köpeklerin ADHD olan çocukların dikkatlerini odaklamalarına yardımcı olabileceğini buldu. Araştırmacılar ADHD tanısı konulan iki grup çocuğu 12 haftalık grup terapisi seanslarına kaydetti. İlk grup çocuk haftada bir kez 30 dakika boyunca bir terapi köpeğine okudu. İkinci grup ise köpeklere benzeyen kuklalara okudu.

Gerçek hayvanlara okuyan çocuklar daha iyi sosyal beceriler ve daha fazla paylaşım, işbirliği ve gönüllülük gösterdi. Ayrıca daha az davranış problemleri oldu.

Bir başka çalışmada da otistik spektrum bozukluğu olan çocukların sınıfta guinea pigler ile oynarken daha sakin oldukları bulunmuştur. Çocuklar denetlenen bir grupta guinea pigler ile 10 dakika oynadıklarında kaygı düzeyleri düştü. Çocuklar ayrıca daha iyi sosyal etkileşime sahiptiler ve akranlarıyla daha fazla etkileşime girdiler. Araştırmacılar, hayvanların koşulsuz sevgi sunduğunu ve çocukları sakinleştirip onlara rahatlık hissi verdiğini öne sürüyor.

“Hayvanlar bu sosyal etkileşimler için bir köprü inşa etmenin iyi bir yolu olabilir” diyor Griffin. Araştırmacıların bu etkilerin kimlere yardım edebileceklerini daha iyi anlamaya çalıştıklarını da ekliyor.

Hayvanlar size beklenmedik şekillerde yardımcı olabilir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, akvaryumda balık bakımının diyabetli gençlerin kan şekerlerini daha iyi yönetmesine yardımcı olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, günde iki kez akvaryum su seviyelerini kontrol edip, balıkları besleyen tip 1 diyabeti olan olan bir grup gençle çalıştılar. Bakım rutini, ayrıca her hafta akvaryum suyunun bir kısmının değiştirilmesini de içeriyordu. Bu çocukların ebeveynlerle birlikte tuttukları kan şekeri günlükleri ile eşleştirildi.

Araştırmacılar, bu gençlerin kan şekerini nasıl tutarlı bir şekilde kontrol ettiklerini izlediler. Bakım için akvaryum verilmeyen gençlerle karşılaştırıldığında, balık tutan gençler kendi sağlıklarını korumak için gerekli olan kan şekeri seviyelerini kontrol etme konusunda daha disiplinliydi.

Sınıfta köpeğe kitap okuyan çocuklar

Evcil hayvanlar çok çeşitli sağlık yararları getirebilirken, her hayvan herkes için aynı etkileri göstermeyebilir. Son çalışmalar erken yaşlarda evcil hayvanlarla etkileşmenin, küçük çocukları alerji ve astım olmaktan korumasına yardımcı olabildiğini düşündürmektedir. Ancak belirli hayvanlara alerjisi olan insanların evlerinde evcil hayvan bulundurması, faydadan daha fazla zarar verebilir.

Birbirine yardım etmek

Evcil hayvanlar aynı zamanda yeni sorumluluklar getirir. Bir hayvana nasıl bakılacağını ve besleneceğini bilmek evcil hayvan sahibi olmanın önemli bir parçasıdır.

Hayvanların da stresli ve yorgun hissedebileceğini unutmayın. Çocukların evcil hayvanlarındaki stres belirtilerini anlayabilmeleri ve ne zaman onlara yaklaşmamaları gerektiğini bilmeleri önemlidir. Hayvan ısırıkları zarar verebilir.

Esposito, “Köpek ısırmasını önleme, özellikle bir köpekle ne yapacağını, ona nasıl davranacağını, sınırlarını her zaman bilmeyen küçük çocuklar için ebeveynlerin göz önünde bulundurması gereken bir konudur” diye açıklıyor.

Araştırmacılar, evcil hayvan sahibi olmanın sağlık üzerindeki birçok etkisini araştırmaya devam edecekler. Esposito, “Neyin işe yaradığını, neyin işe yaramadığını ve neyin güvenli olduğunu bulmaya çalışıyoruz – hem insanlar hem de hayvanlar için.”

Kaynak: Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü

The post Evcil Hayvanların Gücü appeared first on Satin alma sahiplen!....

]]>
https://evcilcafe.com/evcil-hayvanlarin-gucu/feed/ 0 856