İstanbul’da insanlara vicdanını sorgulatan bir olay meydana geldi. Tekel bayi işletmecisi Mehmet Haner, bir köpeğe bir ay boyunca işkence ve tecavüz etti. Olayın sosyal medyada duyulması sonrası gözaltına alınan Mehmet Haner gözaltına alındı, 600 TL idari para cezasının ardından serbest bırakıldı. Hayvanseverler, “Hayvanı koruma yasası hemen şimdi” diyerek tepki gösterdi.

İstanbul Kartal’da bir tekel bayisi sahibinin bir ay boyunca sokak köpeğine tecavüz ettiği ve dövdüğü ortaya çıktı. Mahalledeki hayvanseverlerin olayı fark etmesi sonucu talihsiz köpek veterinere götürüldü. Tecavüze uğradığı için bedeninde tümör oluşan köpek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

TECAVÜZCÜ DARP EDİLDİ

Tecavüzcü, haberin yayılmasının ardından mahalleli tarafından linç edildi. Tecavüzcünün darp edildiği anlar sosyal medyada paylaşıldı. İhbar üzerine harekete geçen emniyet güçleri, tecavüzcüyü gözaltına aldı.

DÜKKANI TEŞHİR EDİLDİ

Mehmet Haner’in, bir köpeğe tecavüz ettiği anlara ait görüntülerin ortaya çıkması üzerine vatandaşlar, dükkana zarar vererek şahsı dövdü, dükkanın kepenk ve camlarına ”tecavüzcü sapık” yazıları yazıldı.

kaynak: haberler.com

The post Köpeğe 1 ay boyunca işkence ve tecavüz eden sapık, 600 lira cezayla yakayı kurtardı appeared first on Satin alma sahiplen!....

Pekinez Cinsi Köpeklerin Tarihçesi:

Pekinezler ‘in çıkış yeri Çin’dir ve Çin efsanelerine dahi konu olmuştur. Çok eskiye dayandığı düşünülen kökeninin tam olarak ne zaman ve nerede çıktığı bilinmemektedir. Buna rağmen binlerce yıl önceden geldiği düşünülür. Buda’nın Efsaneleri’nde bahsedilen bir aslan köpek türünün, Pekinezler’in atası olduğundan bahsedilir. Buda ve aslan bağlamında, görünüş olarak aslan gibi olması düşünülen bir tür elde etmek isteyen rahipler tarafından oluşturulan bir ırktır. O dönemlerde hanedanlıkta beslenmiştir.

Hatta bu köpeklere ait hizmetçiler bile olmuştur. Yıl 1860’lara ulaştığında, İngilizler’in işgali sonucu bu ırk dünyada yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. Hanedanlık, İngiltere Kraliçesi için Pekinez hediye yollayarak ırkın tanınmasına katkı sağlamıştır. 1900’lerin başında ise Amerika’dan dünyaya tanıtılmıştır.
Pekinezler, eski dönemlerde ölen İmparator sahipleriyle birlikte gömülürlerdi. Öyle ki bu köpeklerin ölüm sonrası hayatta bile sahibini koruyup ona arkadaşlık edeceği inancı hüküm sürerdi. Ne var ki bu tür, dünyada da insanların en yakın arkadaşları arasında yerini aldı.

Pekinez Cinsi Köpeklerin Fiziksel Özellikleri:

Pekinezler, küçük ırk köpekler arasında yer alırlar; bu nedenle boyları yetişkinlik döneminde ortalama 15 ile 25 cm. Civarına ulaşır. Sağlıklı beslenen Pekinezler’in ağırlıkları ise 3 ile 6 kilogram arasında değişiklik gösterir. Ortalama ömürleri de 11 ile 13 sene arasında değişir. Birçok küçük ırk köpeğe göre daha uzun bir tüy yapısına sahiptir. Tüyleri çift katmanlı yapıda olduğundan, daha kabarık görünür ve ipeksi bir yumuşaklığı vardır. Özellikle de baş bölgesindeki tüy yapısı, türün bir aslan gibi görünmesinde yardımcı olur. Hafif basık suratı ve kırışık burnu, koyu renk gözleri, başının yanından sarkan kulakları bulunur. Tüy rengi beyaz, siyah, krem, gri, siyah bronz gibi farklı alternatiflere sahiptir. Bu ırkın kendine özel, küçük adımlarla sanki yuvarlanıyormuş gibi bir yürüyüşü bulunur.

Pekinez Cinsi Köpeklerin Karakter Özellikleri:

Çin Aslanı Pekinezler, ilk olarak zekasıyla öne çıkan bir ırktır. Irkın eski dönemlerde hanedanlık köpeği olmasının bir nedeni de zeki ve sahiplenici oluşudur. Yabancı bir tehdit hissettiklerinde zeka ve sağ duyuları yardımıyla bunu hemen anlarlar. Boyutları küçük olabilir fakat hiçbir şey yapamazlarsa, sadece havlayarak bile sahiplerini tehlikelere karşı uyarırlar. Zeki olmalarının onlara eğitimde yardımcı olacağını düşünüyorsanız, Pekinezler’in inatçılığını göz önünde bulundurmanız gerekecek. Sahibini ne kadar severse sevsin, karakterinde bulunan o inatçı yapısı nedeniyle her istediğini yapmama durumu da olabilir. Eğer yavru olduğu dönemde tuvalet, itaat gibi temel eğitimler verilirse, inatçılık gibi olumsuz özellikleri bastırılabilir.

Bu cinsin birçok köpek ırkına göre biraz daha hassas olduğu bilinir. Bu nedenle sahibinin ona her zaman sevgi, ilgi ve pozitif enerjiyle yaklaşması öncelik olmalıdır. Otoriter, sert, negatif davranılırsa potansiyelini ortaya çıkaramaz ve isteksizleşir. Eğitimde bu tür tavırlar sergilendiğinde, tam tersi öğrenme isteği kaçıp gidebilir. Sahibine bağlanır ve sık sık onunla zaman geçirmek ister. Sahibiyle zaman geçirmek, oyun oynamak, eğlenmek, yürüyüşlere çıkmak onun için hem bir ihtiyaç hem de özel bir andır. Sahibine her zaman en iyi arkadaş olmak ve onu tehlikelerden korumak ister. Güçlü bağlar kurarak onunla olmak önceliğidir; yalnız bırakılmak istemez. Sadece sahibine değil, tüm aile bireyleriyle bağ kurması olasıdır. Yine de sahiplerini kıskanır, paylaşmak istemezler.

Pekinez cinsi köpekler, yabancı insanlara karşı ilk etapta soğuk davranırlar. Onun iyi niyetinden emin olana dek havlayarak tepkilerini gösterebilirler. Eğer alıştırılır ya da küçük yaşlarda sosyalleşmeye başlarsa, bu soğuk ve sert girişi de engellenebilir. Küçük çocuklarla çok uzun süre oyun oynamak ya da onların bilmeden sert davranmasına gelemeyebilir. Apartman hayatında zorlanmayacak olan bu ırk, hayatında ilk kez köpek beslemek isteyenler için de uygun bir alternatif olacaktır. Evin içinde sakin bir yaşam sürer, zorlanmazlar. Sıcak havaları sevmeyen yapısı, serin havalarda yapılan kısa yürüyüşlere uygundur. Günlük egzersiz ihtiyacı yüksek olmadığından, kısa egzersizlerle tatmin olacaktır.

Pekinezler, başka evcil hayvan ırklarıyla kolay kolay iyi anlaşamazlar. Genellikle kendi ırklarından olan başka bir Pekinez’le arkadaş olmak isterler. Eğer evin içinde birden çok evcil hayvan bulunuyorsa, bebeklik döneminde alıştırılması gerekir. Sonradan arkadaşlık kurmakta zorlanarak yabancı davranabilir. Son olarak unutmayın ki her köpeğin karakteri ve özellikleri aynı olmayacaktır. Yaşadıkları aileden bakılma stiline kadar her detay, köpeklerin karakterini ve sağlığını bire bir etkiler. Bahsettiğimiz bu özellikler, bu türün ortalama olarak genel özellikleridir.

Pekinez Cinsi Köpeklerin Bakımı Nasıl Olmalı?

Bu ırkın öne çıkan özelliklerinden birinin de tüy yapısı olduğundan bahsetmiştik. Pekinez bakım önerileri söz konusu olduğunda da dolayısı ile tüy bakımı öncelikli olacaktır. Tüyleri kabarık ve çok olsa da, iyi bakılan bir Pekinez’in tüy dökme oranı orta seviyede seyreder. Uzun tüylerinin haftada 2-3 kez taranması gerekebilir. Özellikle dışarı çıkıp gelindiğinde tüylerinin hafifçe silinmesi ve o zaman taranması daha iyi olacaktır. Çünkü tüy yapısı ve yoğunluğu, aralarına istenmeyen şeylerin dolması için uygun bir zemine sahiptir. Tüylerinin altındaki deri tabakasının da silinmesi ve zaman zaman banyo yapılması gereklidir. Bu tarz katmanlı ve uzun tüylere sahip olan köpeklerin, banyo sonrası çok iyi kurulanması zorunludur. Eğer yapılmazsa tüy yapısı bozulabilir, enfeksiyon oluşabilir ya da farklı hastalıklar meydana gelebilir.

Pekinezler’in de dişlerinin düzenli olarak, köpeklere özel malzemeler kullanılarak temizlenmesi iyi olacaktır. Bu tür küçük ırk köpekler genellikle az az yiyerek hızlı doymaktadırlar. Bu nedenle fazla yedirilmeleri ya da yanlış mama kullanılması gibi durumlarda hemen kilo alma eğilimine sahip olurlar. Yaş, kilo ve sağlık durumuna uygun çoklukta, kaliteli bir mama ile beslenmeleri yeterlidir. Yine de veteriner hekiminize danışarak önerdiği beslenme ve bakım önerilerine öncelik vermeyi ihmal etmeyin.

Pekinezlerin ne kadar hareket ihtiyacı vardır?

Sürekli egzersiz yaptırılarak enerji sarf etmesi gereken ırklar arasında yer almaz. Bu nedenle günlük kısa yürüyüşler yeterli geleceği gibi, dışarı çıkarılamadığı zamanlarda bile bunu sorun etmeyebilirler. Evin içinde de oyun oynayarak oyuncaklarla zaman geçirmeyi çok severler. Farklı oyuncaklar alarak onu oynatmanız, özellikle de oyuncaklarını saklayıp bulmasını beklemeniz köpeğinizi eğlendirecektir. Evin içinde ona ait bir bölüm olmasını sevecek ve kendini o eve ait hissedecektir. Bu nedenle eşyalarıyla ona bir köşe yapabilirsiniz.

Son olarak her köpek ırkında olduğu gibi, Pekinez ırkında da sağlık kontrolü ve düzenli aşılara dikkat edilmesi gerekir. Aşıları ve bakımı aksatılmayan, güzel beslenen, ilgi ve sevgi gören, oyun oynatılan köpeğiniz genel olarak mutlu ve sağlıklı olacaktır. Uygun bir veteriner hekim, köpeğinizin cinsi için en doğru bakım ve sağlık önerilerinde size yardımcı olabilir; unutmayın.

The post Pekinez Özellikleri ve Bakımı appeared first on Satin alma sahiplen!....

Rüyada Kedi Sevmek:

Rüyada kedi sevmek, sıradanlıktan kurtulmak ve yeniliklere açılmak demektir. Rüya sahibinin kaçtığı, korktuğu bazı olaylara cesaret etmesini işaret edebilir. Daha özgür, daha rahat, daha hayatı yaşayan birine dönüşmesi gerektiğini ifade etmesi de söz konusu olabilir. Eğer yapılması gereken bazı işler ya da gidilmesi gereken bazı yerler varsa; bunu ertelemeden bir an önce halletmek gerekir. İyi bir dost ya da bir eş, sevgili ya da yeni tanışılacak birine daha yakın olmak anlamına da gelebilir. Onun bazı sırlarını öğrenmek, onun esrarengiz havasına dahil olmak da yine bu tabirler arasında yer alır.

Rüyada Kedi Saldırması:

Gerçek hayatta kediler, ya rahatsız ya da tehdit edilmiş hissettiklerinde ya da zarar gördüklerinde saldırganlaşırlar. Hiçbiri söz konusu değilse, karşısındaki kişiye güvenmez ve ondan korkarsa kendini korumaya çalışırlar. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi rüyalarda da bu durum gerçekleşiyorsa; bu direkt olarak rüya sahibiyle ilgilidir. Öz güven eksikliği ya da birilerine zarar verme niyetini sembolize edebileceği gibi, bu bir mesaj da olabilir. Sizin birinden zarar görebilme potansiyelinizi, dost bildiklerinize dikkat etmeniz gerektiğini göstermeye çalışıyor da olabilir. Eğer rüyanızda kedi sizi tırmalıyor ya da ısırıyorsa; çevrenizdeki olaylara ve kişilere dikkat etmeniz gerekiyordur. Belki biraz risk alarak ya da iş hayatında yeni girişimlere atılarak yeni yollar keşfedebilirsiniz. Bunu yaparken, etrafınızdaki insanlara göz atmayı ihmal etmeyin. Birileri sizi kandırıyor olabilir.

Rüyada Kedi Yavrusu Görmek:

Kedi yavruları, sevimli halleriyle hayatımızı şenlendirebilir. Söz konusu bir rüyaysa, tıpkı bir kedi yavrusu gibi yeniliklerle yeniden büyümeniz söz konusu olabilir. Değişimler, yeni haberler, yeniden doğuş gibi semboller genellikle bu tür rüyalarla ilişkilendirilir. Mitolojiden tarihe, her alanda sembollerle ilişkilendiren; mistik ve gizemli görülen kedilerin yavru halleri, güçlenmeye başlayan sezgileriniz ve onları dinlemeniz gerektiğini söylüyor da olabilir.

Rüyada Hasta/ Ölü Kedi Görmek:

Rüyada hasta ya da ölü bir kedi görmek, üstesinden gelmeye çalıştığınız bir sorunu betimliyor olabilir. Bu sorunları irdeleyerek yakın zamanda üstesinden gelebilir ya da kendinizi bu soruna kaptırarak hayatınızı zora sokabilirsiniz demektir. Bu durum, bilinç altınızda yaşadığınızı fark etmediğiniz bazı sorun ve kabullenemeyişleri size gösteriyor da olabilir.

Rüyada Kara Kedi Görmek:

Gerçek hayatta kara kediler, nedense bazı kesimler tarafından uğursuzlukla bağdaşlaştırılırlar. Rüyada kara kedi görmek, düşünüldüğü gibi kötü olayları ve uğursuz durumları sembolize etmez. Tam tersi, sizin sezgileri kuvvetli ve yaşamı algılayış biçimiyle ön plana çıkan biri olduğunuzu gösterir. Bu durum, hayatın bazı anlarında sizi zor durumlara sokabilir. Hislerinizi ve düşüncelerinizi rahatça söylemeniz, bazı kişilerin tepkisini çekebilir. Rüyada kedi görmek, eğer kedi siyahsa sizi dikkat etmeye yöneltiyor olabilir. Hislerinize güvenmekten vazgeçmeyin fakat emin olmadan onları belirtmekten de kaçının.

Rüyada Beyaz Kedi Görmek:

Kedilerin mistik, sezgisel ve dişil gücü sembolize ettiği tarihi boyunca, kedi rüyaları da birçok farklı şekilde açıklanmıştır. Eğer rüyanızda beyaz bir kedi gördüyseniz; bu, tüm bu sembollerin hayatınıza sirayet edişinin bir mesajı olabilir. Kişiliğiniz ve hayatınızda yaşadığınız anılarınızda, her zaman kendinize ve sezgisel gücünüze güvenmeniz gerektiğinin işaretidir. Rüyadaki diğer sembol ve nesnelere ya da olan olaylara göre bakılarak, beyaz kedinin genel olarak tüm rüyayı olumlu bir biçime soktuğu düşünülür.

Rüyada Sarı Kedi Görmek:

Rüyada sarı kedi, kişinin karakterinde yaşadığı ikilemleri ve hayatındaki sorunları çözmeye yönelik takındığı tavırları gösteren bir semboldür. Sarı kedi, özellikle özgürlükçü düşünceyi ve ilişkilerdeki özgürlük temalı sorunları simgeler. Ne var ki kediler gerek fiziksel gerek duygusal olarak her durumla baş edebilen canlılardır. Bu nedenle bu rüyayı gören kişiler de yaşadıkları ikilem ve sorunlardan kolaylıkla, kendi güçleriyle çıkabilirler. Bunu yaparken bazen yöntemleri değiştirmeniz ya da farklı bir pencereden bakmanız gerekebilir. Bu gibi durumlarda görülen bu rüya, rüyadaki detaylara bakılarak bu yöntemi işaret ediyor olabilir.

The post Rüyada Kedi Görmek appeared first on Satin alma sahiplen!....

Boyu	55-65 cm
Ağırlığı	22-40 kg
Kökeni	Almanya
Renkler	siyah, sarı, gri; ve bu renklerin karışımı
Ömür	10-12 yıl
Uygunluk	aile köpeği, bekçi, koruma köpeği
Karakter	sadık, uyumlu, koruyucu
Egzersiz
Salya
Tüy dökme
Kürk bakımı

Ülkemizde bazılarınca Alman Kurdu olarak da tanınan Alman Çoban Köpeği (German Shepherd), dünyanın en popüler köpeklerinden biridir. Asil, çalışkan, sadık ve son derece zeki köpeklerdir.

İri vücutlarına rağmen onları hem güçlü hem de çevik hale getiren, çok aerodinamik ve atletik bir yapıya sahip olmalarıdır. Eskiden mükemmel çoban köpekleri olmuşlardır. Günümüzde ise, körlere rehber, polis ve askeriye de üstün koku alma ve iz sürme yetenekleriyle yardımcı olurlar. Ayrıca oldukça etkili bekçi köpekliği yaparlar. Tabii ki, Alman Çoban Köpeği doğru evde harika bir arkadaş da olur.

Tarihi

Alman Kurdu – Çoban Köpeği (German Shepherd), dünya çapında en popüler ve tanınmış köpek cinslerinden biridir. Bu köpek zengin bir tarihe sahiptir ve dünya çapında evcil köpeklerin gelişiminde önemli bir yeri vardır. Bu büyüleyici cins, oldukça uzun bir süredir varlığını sürdürüyor.

Tahmin edin nerede?

Almanya! Almanya’da çiftçilerin hayvanlarının korunmasına ve koyunlarını sürmek için yardıma ihtiyaçları vardı. Bunun için iyi bir güç, çeviklik, zeka ve iyi bir koku ve yön duygusu harmanlaması gerekiyordu. Bu yüzden başlangıçta onları bekçi köpekleri olmak için yetiştirdiler. Ancak arkadaşlıkları, zekaları ve dostlukları onları hızla evcil hayvanlar arasında popüler bir seçim haline getirdi. Almanya, kolayca tanımlanabilen ve birbirleri arasında minimum farklılık gösteren bu köpek cinsini geliştirmeyi amaçladı.

Bunun için kurulan komite ve dernekler ise buna büyük katkı sağladı. 1926’da, Alman Kurdu – Çoban Köpekleri’nin sayısı, sadece 10 yılda 50’den 8.000’in üzerine çıkmış ve artık uluslararası alanda tanınmaya başlamıştı. Bu, kısmen de o zamanki dünya olaylarından kaynaklanıyordu. Alman Çoban Köpeği, Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru uluslararası olarak tanındı çünkü birçok asker köpeklerle ilgili hikayelerle eve döndü. Ailelerine ve arkadaşlarına bu muhteşem köpeklerin ne kadar arkadaş canlısı, güçlü ve sadık olduklarını anlattılar.

Doğal olarak, daha sonra insanlar ırkta potansiyel gördüler. ABD, bu farkındalık ile Alman kurdu’nun tanınması ve sevilmesini daha da yaygınlaştırmaya yardımcı oldu. Ancak, Alman Çobanlarının popülerliği kısa bir süre sonra tekrar azaldı. İkinci Dünya Savaşı’nın mevcut koşulları göz önüne alındığında, adı başta Amerika olmak üzere batı dünyasında iyi değildi. Nazi rejiminin yükselişi, çok sayıda Alman karşıtı propagandaya yol açtı. Kimse devlet düşmanlarının adına sahip bir köpek istemiyordu. Bu köpeklere sahip olan birçok insan, onları insanlara farklı bir cins olarak tanıtır veya elinden çıkarırdı.

İkinci dünya savaşından sonra, Almanya ile gerginlik azaldıkça, cinsin popülaritesi yavaşça artmaya ve 1960’lara gelindiğinde, birçok insan Alman isminde bir köpeğe sahip olmayı umursamamaya başlar. Zaman içinde sayıları ve popülerlikleri tekrar arttı. 1993’e gelindiğinde, German Shepherd dünya çapında ise en iyi beş köpek arasında yerini almıştı.

Karakteri

Alman kurdu – Çoban Köpeği (German Shepherd), dünyanın en popüler köpeklerinden biridir.

Asil, çalışkan, sadık ve son derece zeki köpeklerdir. İri vücutlarına rağmen onları hem güçlü hem de çevik hale getiren, çok aerodinamik ve atletik bir yapıya sahip olmalarıdır. Eskiden mükemmel hayvan sürüsü köpekleri olmuşlardır. Günümüzde ise, körlere rehber, polis ve askeriye de üstün koku alma ve iz sürme yetenekleriyle yardımcı olurlar. Ayrıca oldukça etkili bekçi köpekliği yaparlar.

Alman Çoban Köpeği ayrıca film yıldızıdır. Özellikle Rin Tin Tin’i kimse unutmamıştır. Alman Çoban Köpeği, köpeklerin en iyi özelliklerden bazılarına sahip olabilir, ancak herkes için uygun değildir. Çok fazla harekete ihtiyaç duyan yüksek enerjili bir köpektir. Dışarıda yeterince enerjisini atamazsa, hayal kırıklıklarını havlama, etrafı tırmalama ve çiğneme gibi sevmediğiniz şekillerde ifade ederler. Bu cins, misafirleri hoş karşılayacak bir aile köpeği değildir, en azından görüntüsü ve davranışları korkutucu olabilir.

Ancak, bir Alman Çobanını yavrudan başlayarak birçok farklı duruma ve insanlara yakın tutarsanız, yeni insanlara ve koşullara çok daha iyi uyum sağlarlar. Tabii ki,bunların dışında Alman Çoban Köpeği doğru evde harika bir arkadaş da olur.

Sağlık ve Bakımı

Alman Kurdu – Çoban Köpeği (German Shepherd), genellikle 11 ila 16 yıllık ortalama ömre sahip sağlıklı bir köpek türüdür. İyi yetiştirilmiş bir Alman Çobanının genellikle ciddi sağlık sorunları olmaz, ancak, birkaç konuda hassastır.

Sağlık sorunları, köpek kalça displazisi, Von Willebrand Hastalığı veya cilt alerjilerini içerebilir. Aşağıda Alman Çoban Köpeğinizin ideal sağlığı için birkaç ipucu bulacaksınız: Alman Çoban köpeğinizin sağlığı için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, onu sağlıklı ve dengeli bir diyet ile beslemektir. Alman Çobanları çok hareketlidir, bu yüzden öğünlerinde bol miktarda proteine ihtiyaç duyarlar. Tavuk, hindi, sığır eti mükemmel protein kaynaklarıdır, ancak öğünlerinde sebze, yumurta ve pirince de ihtiyaçları vardır. Köpeğinizin yediği yiyecek miktarı hareketlilik seviyesine bağlıdır, ancak ortalama olarak günde yaklaşık üç kap yiyecek tüketir.

Yemediği yiyecekler kapta fazla bekletilmemeli ve tekrar bu yemekten verilmemelidir. Alman Çoban Köpeğinizi, sindirimi zor olduğu için katkı maddesi içeren hazır gıdalarla beslemekten kaçının. Alman Çobanlarında görülebilecek olan kas atıkları, artrit veya kalça displazisinin önlenmesi için, onlara düzenli olarak egzersiz yaptırmalısınız. Köpeğinizi günde en az iki kez yürüyüşe çıkarmalı ve dışarıda mümkün olduğunca uzun süre oynamasını sağlamalısınız. Alman Çoban köpeğinizin potansiyel bir sağlık sorununun belirtisi olup olmadığını kontrol etmek için, günde onunla en az birkaç dakika geçirmek hayati önem taşır.

Genel sağlığında aramanız gereken işaretlerden bazıları arasında koordinasyon eksikliği, artan saldırganlık, iştah kaybı, su tüketimi kaybı, kilo değişimi, şişkin karın, öğürme, öksürme ve kaslarında olumsuz değişiklik sayılabilir. cildi günlük olarak saç dökülmesi, kırmızı lekeler, parazitler ve yaralar, ayaklar ise sıyrıklar ve tırnak sorunları için kontrol edilmelidir. Alman Çoban Köpeğinizin gözleri, kulakları ve burnu da rutin olarak kontrol edilmelidir. Gözlerde renksiz beyazlar, akıntı, şaşılık, bulanıklık veya eşitsizlik olmamalıdır.

Kulaklar, kızarıklık, çizik ve kötü koku açısından, burnu ise herhangi bir akıntı, renk değişikliği veya kabuk için kontrol edilmelidir. Ağız hijyenini sağlamak da, köpeğinizdeki diğer ciddi sağlık sorunlarının önlenmesi için önemlidir. Ağızda kırmızılık, şişlik veya kanama, ağız kokusu, dilde yara olup olmadığını kontrol edin. Dişlerini düzenli olarak fırçalayın. Alman Çoban Köpeğinizin sağlığı için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, ilaçları ve aşılarını zamanında yaptırdığınızdan emin olmaktır. Veteriner ile yıllık sağlık kontrolleri planlayın ve bunun dışında da köpeğinizde alışılmadık bir durum fark ederseniz, onu hemen veterinere götürmelisiniz.

The post Alman Kurdu (Çoban Köpeği – German Shephard) appeared first on Satin alma sahiplen!....

Önce yakınlaşalım

Mümkün olduğu kadar, gün içerisinde, kafes yakınlarında zaman geçirin ki varlığınız ona rahatsızlık vermeyecek duruma gelsin.

Başlangıçta, göz hizasında olacak şekilde, kafese yakın oturun ya da ayakta durun, kuşlarla sakin ve nazikçe konuşun. İlk günlerden sonra, sakince konuşurken muhabbet kuşlarının açıkça görebileceği şekilde elinizi kaldırın. Kısa bir süre sonra – iki ila yedi gün arasında – el hareketiniz sakin, güvenli sesle ilişkilendirilecektir. Böylece daha sonra kafesle ilgilenirken el hareketlerinizden korkup rahatsız olmayacaklardır.

Kafese her yakınlaştığınızda sakince konuşmayı ihmal etmeyin.

Yiyecek ve sularını değiştirirken daima kuşlarınızla sakince konuşun. Bir muhabbet kuşunun konuşmasını istiyorsanız, bu sohbete seçilen birkaç kelimeyi veya cümleyi mutlaka ekleyin. Kafes içindeyken, sizden kaçmayıp ve hatta merakla yaklaşıp size incelemeye başladığında artık parmağınıza alma eğitimine başlayabilirsiniz.

Muhabbet Kuşu Parmak Eğitimi

Kuşun parmağınızın dünyadaki en iyi tünek olduğuna inanmasını sağlamak için ona darı ile rüşvet verin. Muhabbet kuşları sevdikleri şeyler için delirir. Sadece yağlı olduğu için ödül için kullanılmalıdır, bu muhabbet kuşları için çikolata gibidir.

Başparmağınızla işaret parmağınızın arasında bir darı sapı yerleştirin. Elinizi kafesin içine sokun, parmağınızın kuşun tünemiş olduğu yere yakın olduğundan emin olun, ve darıya sadece parmağınıza konarak erişilebilir şekilde bekleyin. Elinizi ilk soktuğunuzda, kuş muhtemelen bir köşeye çekilir ve izler. Muhabbet kuşlarının çevrelerindeki herhangi bir yeniliğe alışması için zamana ihtiyacı vardır ve darı dolu eliniz büyük bir müdahaleyi temsil eder. Ancak sabırlı olursanız amacınıza erişeceksiniz.

Elinizi beş dakika boyunca kafeste tutun, parmağınızı yavaşça kuşun tünemiş olduğu yerden kısa bir sıçrayışla atlayabileceği mesafeye getirin. Gün boyunca denemeler arasında en az yarım saat olacak şekilde bunu bıkmadan tekrarlayın. Sonunda muhabbet kuşu darının cazibesine karşı koyamayacak ve gittikçe yaklaşacaktır. Parmağınıza konmadan yiyeceğe ulaşamayacağından emin olun. Onu parmağınızla almak için kafesin içinde kovalarsanız, sadece onu ürkütüp eğitimi birkaç gün geriye götürürsünüz.

muhabbet kuşu parmak eğitimi parmakta resim

Elini kafese sokmaya alıştırdıktan sonra, tünek parmağınızla muhabbet kuşunun göğsünü sakince okşayın, başta ürkebilir ama sakince tekrarlarsanız hoşuna gidecektir. Bundan sonra tüm süreci hızlandırmak için, göğsünü okşarken bacaklarının üst kısmından yavaşça itin, bu sayede düşünmeden parmağınıza adım atacaktır. Bundan bir hafta sonra, onu parmağınıza almak için aynı tekniği eliniz boşken kullanın. Bir noktada – ve bunun zamanlaması bireysel olarak kuşa bağlıdır – artık direnemeyecektir ve elinizi uızattığınız anda parmağınıza atlayacaktır.

Amaçladığınız şey işte tam olarak da bu. Muhabbet kuşu şimdi parmağını en sevdiği tünek olarak düşünüyor ve kafesin dışında olsa bile mutlu bir şekilde parmağınızı uzattığınızda gelecektir. Bundan sonra ki aşamada artık muhabbet kuşunuzu evde serbestçe gezmeye alıştırabilirsiniz. Bür sonraki yazımızda buna nasıl alıştıracağınızı anlatacağız.

The post Muhabbet Kuşu Eğitimi İpuçları appeared first on Satin alma sahiplen!....