Aşılar
Seceresini bilerek aldığınız bir yavru kedinin aşıları zaten yapılmış olacaktır. Soyu belli bir yavru kedi edinmeyi düşünüyorsanız -ki biz her zaman sahiplenmenizi öneriyoruz- aşılarının yapıldığını ve hepsinin güncel olduğunu kanıtlayan belgeleri aldığınızdan emin olun. Eğer sahiplenme yolu ile kağıtları ve kayıtları belli olmayan bir kedi edinecekseniz, her aşısını yaptırmaya daha da özen göstermelisiniz.
Tüm yavru kediler, ev dışına çıkmasına izin verilmeden önce mutlaka aşılanmalıdır. Bu onların dışarıda karşılaşabilecekleri risklere karşı bağışıklık sistemini güçlendirecektir. Yavru kedi için aşılama programı 6-8 hafta arasında başlar, bu yüzden onu örneğin 8. haftada aldıysanız, ilk aşıları yapılmış olabilir. Aşılar 2-3 hafta arayla verilir ve genellikle toplam 3 iğne yapılır. Kuduz aşısı yavru kedinin ilk aşılarına her zaman dahil edilmediğinden, kediniz 4 aylık olduktan sonra bunu veterinerinizle görüşmelisiniz.
Küçük yavruların alacağı aşılar, onları aşağıdaki gibi hastalıklara karşı koruyacaktır:
Hapşırma, ateş, gözde akıntı ve öksürük gibi belirtiler gösteren üst solunum yolu enfeksiyonu.
Solunum sistemini etkileyen ve pnömoni, ishal, hatta artrit gibi belirtileri olan kalisivirus.
İshal ve kusma gibi belirtileri olan kedi hastalıkları,
Kedi Lösemisi Virüsü, aynı zamanda FeLV olarak bilinir – bu, kedilerin bağışıklık sistemini tahrip ederek, ölümcül enfeksiyonlara ve kedinin ölümüne yol açabilir.
Feline AIDS – FeLV gibi bu da kedinin bağışıklık sistemini yok ederek ölümcül enfeksiyonlara sebep olabilir.
Kedi Bulaşıcı Peritoniti veya FIP – bu tedavi edilemez hastalık kedinin karın bölgesine saldırır.
Klamidya – gözleri ve solunum alanını etkileyen bu hastalık hem yaygın hem de bulaşıcıdır.
Kedinizin bağışık kalmasını sağlamak için bu aşıların yıllık olarak yapılması gerekir, bu nedenle kedinizin aşılarının her zaman güncel kalmasını sağlamak için veteriner kliniğine danışmalısınız.
Kedimi Veterinere Ne Sıklıkla Götürmeliyim?
Veteriner kliniğine ilk ziyaret, eve kedinizi getirdikten sonra mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Veteriner size onun sağlık durumu, ne tür yiyecekler ve yaşına göre ne yemesi gerektiği, hangi aşılarının ne zaman yapılması gerektiği ve pire, solucan vb. konusunda size bilgi verecektir.
Bu ilk ziyaret, veterinerin yavru kedinin veteriner karşısında davranışlarını görmek ve kedinizin sağlığıyla ilgili aklınıza takılan sorularınızı sormak için iyi bir fırsat oılacaktır. Veteriner hekim ile geçirdiğiniz zamanınızı akıllıca kullanın. Veteriner kedinizi incelerken, ona bilgi edinebileceğiniz bakım broşürü, kitap veya websiteleri yani muhtemel tüm kaynaklar hakkında danışın. Yavru kedinin ne zaman dışarı çıkabileceğini, kum kabı eğitimini nasıl vereceğinizi, mobilyalarınızı çizmesini nasıl engelleyeceğini, yemeğe eklenen vitaminlere ve ne kadar süte ihtiyacı var, aklınıza gelen her soruyu, çok basit olabileceğini düşünsenesiz bile sormalısınız, önemli değil! Profesyonel değilsiniz ve kedinize iyi bakabilmek için bu cevaplara ihtiyacınız var!
İlk muayene tamamlandığında, veterinere sormanız gereken asıl soru, yavru kediyi bir sonraki genel kontrole ne zaman götürmeniz gerektiğidir. Yavru kedilerde, bazı veteriner klinikleri her iki ayda bir kedinizi kontrol etmek isteyebilir – ya da dışarıya izin verildikten sonra kovalayacağı kuşlar ve farelere karşı kedinizin bağışıklık sistemini korumak için haftalık aşı önerebilirler. Bununla birlikte, kedi yavru aşamasından geçtikten sonra, muhtemelen yıllık aşı ve genel sağlık kontrolü için kedinizi yılda bir kez kliniğe götürmelisiniz.
Haftalık Sağlık Kontrolü – Evde
Kedinizi yılda bir kereden fazla veterinere götürmeniz gerekmese de – tabii ki hastalanması veya yaralanma halleri haricinde – sağlıklı kalmasını sağlamak için sizin yapabilecekleriniz var.
Haftalık olarak, kedinizin sadece fiziksel özelliklerini dikkatlice incelemekatmak için yaklaşık 5-10 dakika ayırın, herhangi bir sağlık sorununun başlayacağını gösterebilecek belirtileri, her yerini iyi bir ışık altında inceleyin.
Kedinizin yürüyüşünü izleyin. Vücut ağırlığını bacaklarına eşit olarak dağıtıyor mu, yoksa bir tanesine basmaktan çekiniyor mu?
Onu kucağınıza alın ve doğrudan gözlerine bakın. Gözleri berrak olmalı, bulutlanma olmamalıdır. Göz çevresinde akıntı olmamalıdır. Varsa, muayeneniz bittiğinde bunları temizleyin ve ertesi gün kontrol edin – akıntı devam ediyorsa, veteriner hekime danışmalısınız. Aynı şey burnu için de geçerlidir, nemli olmalı ancak burunda akıntı olmamalıdır. Kulakları temiz ve akıntısız olmalıdır. Akıntı, olası bir enfeksiyon belirtisidir. Dikkatlice temizlemeli ve tekrarlarsa veterinere götürmelisiniz.
Yavaşça ağzını açın ve önceki haftadan beri dişlerinde eksilme, kararma veya başka bir sorun olup olmadığını kontrol edin.
Elinizi karnında yukarıdan aşağıya gezdirin. Topaklanma, çapak, yumrul vb. varsa, bunlar veteriner kliniğini aramak için önemli bir nedendir. Her zaman bir sorun kaynağı değildirler, ancak her zaman dikkatlice kontrol edilmelidirler.
Tüylerini kontrol edin – güzel ve sağlıklı görünüyor mu, yoksa yere mi sarkıyor, ya da biraz yağlı veya donuk mu görünüyor? Bu bir fırçalama veya beslenme sorunu olabilir. Tüylerin sarkması, alerji ve hatta pire ile ilişkili olabilir. Kedinizi yıkamayı ve tüylerine gece fırçası yapmayı deneyin. Birkaç hafta sonra düzelmezse, veterinerinize başvurun.
Yapacağınız haftalık kontrol sadece birkaç dakika sürecek ve kediniz buna alışarak yapmanız gereken her şeye izin verecektir – her hafta aynı rutinde bunu yaptığınız için, bir şey doğru olmadığında hemen anlayacaksınız. Bu durumda, daha kötü olmadan önce profesyoneller tarafından bakılmasını sağlamalısınız!