Yeni

30 Başlıkta Köpek Sağlığı

İçindekiler

Giriş

Köpekler, dünyada yerleşmiş her kıtada yaşayan insan toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Çiftliği yönetir ve korurlar, güvenliği sağlar, yasadışı maddeleri koklayarak tespit eder; kızak çeker, körlere rehberlik yapar,n kayıp ve yaralıları arayarak kurtarır, yalnız insanları mutlu eder, sağırlar için duyar ve dünyadaki yüz milyonlarca insanın hayatına ışıltılı bir doğal gerçeklik katarlar.

Tarım toplumundan şehir kültürüne dönüştüğümüzden, köpekler birçok açıdan doğal dünya ile son ve en önemli bağlantılarımızdandır, bahçelerimize ve onlara bakmak bize mutluluk verir.

Burada, evcil hayvan sahiplerinin sorunlarına çözümler getirerek onlara iyi bakım vermeleri üzerinde duracağız.

1. Gıda içeriğini öğrenmek

Köpeğinizin gıda maddelerinin içeriğini anlamak, köpek severler veya köpek sahipleri için bir zorunluluktur. Köpeği farklı türde mamalarla besleyeceğiniz zaman, mutlaka etiketi okumalı ve kullanılan içeriği öğrenmelisiniz. Köpeğiniz için mama alırken malzemeleri anlamalı ve ne aradığını bilmelisiniz.

Besleme, kuru ve taze yiyeceklerden oluşur. Evde hazırlanan taze köpek mamaları genellikle taze kesilmiş tavuk yanı sıra meyve suları, yeşil sebze vb. malzemeleri içerir.

Farklı türde koruyucu maddelerle karşılaşırsanız ve köpeğiniz gıda alerjisi ile ilgili ani belirtilerr gösterirse, beslenmesindeki istenmeyen içerikten şüphelenin. Aynı zamanda, nem durumunu da inceleyin.

Pancar küspesi, makarna, soya yağı, buğday unu, kalsiyum karbonat, magnezyum oksit, bakır sülfat, demir sülfat, çinko oksit, kolin klorür, vb., köpek gibi vejetaryen beslenme önerilen hayvanlar için olması gereken genel gıda maddeleridir.

Çiğ yumurta, tavuk, kırmızı et, balık vb., vejetaryen olmayan beslenmede genellikle tercih edilen gıdalardır. Taurin, köpeğin beslenmesi için gerekli temel maddelerden biridir. Benzer şekilde, köpeklerin dondurulmuş balıklarla beslenmesi durumunda, tiamin isimli vitamin ile desteklenmesi gerekir.

Birçok kaliteli hazır köpek mamaları, temel yağ asitleri, yeterli lif içeriğine sahip karbonhidratlar, A, D, E ve B kompleks vitaminleri gibi maddeleri içerir.

Ayrıca çinko cilt sağlığı için, kalsiyum ise kemik büyümesi ve kas sağlığı için önemli minerallerdir. Bunlar besin maddeleri ile desteklenmelidirler. Bu gıdaların maliyeti, genel gıdalara göre daha pahalı olmasına rağmen, köpeğinizin sağlığı için buna değer.  

2. Köpeklerin her yaşta farklı beslenmeye ihtiyacı vardır

Köpeklerin her yaşta farklı beslenmeye ihtiyacı vardır. Evet. Bu doğru. Örneğin, yavru köpeğiniz ana gıda maddesi olarak süt isterken, yetişkin bir köpek haşlanmış yumurta ve sütün yanı sıra sığır eti veya tavuğa da ihtiyaç duyar. Bu nedenle, yaş faktörüne bağlı olarak, beslenme programı diğer türler gibi köpekler için de çeşitli olmalıdır. 

Yavru köpekler, yetişkin köpeklerden daha fazla miktarda protein, yağ ve karbonhidrata ihtiya duyar. Ayrıca, yetişkin köpeklerden daha hareketli olduklarından, yavruların yetişkin bir köpekten daha sık beslenmesi gerekir.

Yaşlı köpeklerin sınırlı proteine ihtiyacı vardır, ancak proteinin vücutta kolayca sindirilebilip hazmedilmesi gerekir. Bol miktarda sulu gıda ve su ile beslenmelidir. Yaşlı köpekleri çok fazla proteinle beslemek, böbrekteki süzmeye zarar verebilir ve böbrek yapılarını kalıcı olarak bozabilir.

Bu, özellikle bu köpeklerin bağışıklık sistemi birçok faktör nedeniyle tehlikede olduğunda geçerlidir. Benzer şekilde, yaşlı köpeklerin daha az yiyeceğe ihtiyacı vardır, çünkü yetişkin köpeklerin hareketleri oldukça yavaştır ve bu nedenle daha az nırlı miktarda enerjiye ihtiya duyarlar.

Hamilelik dnemindeki dişi köpekler, tam doyurulmamalıdır, çünkü bu  hayvanda bazı rahatsızlıklara neden olabilir. Bununla birlikte, hamile veya emziren köpek, vitamin ve minerallerin uygun şekilde takviyesi ile dengeli bir beslenme şekli sağlayan özel gıda maddelerine ihtiyaç duyar.

Yavruları olan emziren köpek yeterli miktarda kalsiyum ile beslenmelidir, böylece yavruların kemikleri düzgün ve güçlü olacaktır.  

3. Vitamin ve mineral takviyeleri

Vitamin ve mineral takviyeleri, tüm köpeklerin beslenmesi için en önemli bileşenlerdir. Vitamin ve mineral miktarı dengeli verilirse, bağışıklık sistemi güçlenecek ve böylece köpeğin hastalıklara daha fazla direnci ve sağlıklı bir hayatı olacaktır.

Evcil hayvan sahipleri A, D, E ve K vitaminlerinin yağda çözünen vitaminler ve diğerlerinin suda çözünen vitaminler olduğunu bilmelidir. Tiamin, piridoksin ve siyanokobalamin, sinir sisteminin işlevleri için önemlidir. A vitamin eksikliği gece körlüğü ve cilt yaralarına (lezyon), D vitamini eksikliği ise kemiklerin yumuşamasına ve zayıflamasına neden olur.

Köpek sahipleri, bu sorunlarla sıklıkla karşılaşır. Ayrıca A ve D vitamininlerini aşırı miktarlarda verirseniz, zehirlenme oluşabilir. Bu nedenle, bu vitaminleri köpeklerde kullanırken dikkat edin. Bazı balıklardan elde edilen balıkyağında fazla A vitamini vardır ve köpekler için iyi bir besindir.

Köpekler şimdilik mineral veya vitamin takviyesine ihtiyaç duymayabilir, ancak gelecekleri için bunlar önemlidir. Uygun beslenmeyerek hastalanır, büyüyemez veya yaşlanırlarsa, takviye gereklidir. Bununla birlikte, veterinerin talimatlarına uymak gerekir.

Köpekler donmuş balıkla beslenirse, B1 vitamini eksikliği yaşayabilirler. Bu köpeklere özellikle B1 vitamini verilmesi gerekir. Dikkatsiz mineral takviyeleri hastalıklara yol açabilir, bu nedenle veterinerlere her zaman mineral veya vitamin takviyesi konusunda danışılması gerekir.

Sodyum ve potasyumun ile birlikte kalsiyum, magnezyum, çinko, manganez, demir, bakır vb. verilmelidir. Çinko cilt sağlığı, potasyum kas sağlığı ve fosfor ile kalsiyum kemik sağlığı iin gereklidir.

Bununla birlikte, köpeği tavuk, koyun veya sığır eti ile birlikte gerekli sebzelerle beslerseniz, mineral veya vitamin tabletlerinin yapay takviyesi oldukça azaltılabilir, ancak dengeli beslenme sağlanmadığında, takviye gereklidir. 

4. Sıkılma ve değişkenlik

Köpeğin sıkılması ve değişkenliği her zaman birbirine bağlıdır. Çoğu zaman, bunları düzeltmek için onu daha fazla rahatsız edecek çeşitli yollar denenebilir. Bu nedenle köpek, yaşadığı sıkıntıdan dolayı istenen şekilde davranmayabilir.       

Can sıkıntısı yaşayan köpeklerin davranışları çeşitli şekillerde olabilir. Örneğin, bazı köpekler sürekli havlar, bazıları ise tırmalar.

Köpeğinizi can sıkıntısından çıkarmanın birçok yolu, örneğin ördek, köpek ve benzeri oyuncakları özellikle yavru köpekler çok severler.

Bunlar köpeğinizdeki sıkılma ve benzeri davranışları gidermeye yardımcı olacaktır. Sıkıntısı ile igili davranışlar, köpek sahipleri tarafından iyi belirlenmelidir, bu onların istenmeyen davranışlardan uzaklaşmasına büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

Örneğin, bazı köpekler genellikle etrafa zarar veren ısırıcı karaktere sahip olabilir ve koltuk, kumaş, paspas gibi görebildiği her şeyi ısırdığı görülür. Bu bir köpek yavrusu ise, diş çıkarma dönemi geçtikten sonra ona büyük toplar, mineral karışımlı kemikleri ve benzeri oyuncaklar verin, bunlar sıkıntısını azaltır.

5. Beslenme maliyeti

Köpeklerin beslenme maliyeti, çok yönlü beslenmeleri gerektiği için en önemli faktörlerden biridir. Yeterli vitamin ve mineral takviyeleri ile dengeli beslenmeleri için, yemek hazırlarken maliyet faktörüne çeşitli yönlerden bakılması gerekir.     

Beslenme maliyeti yüksek olsa bile, çoğu köpek sahibi için bu çok önemli değildir çünkü onun değeri sahibine verdiği arkadaşlık, mutluluk, koruma, rehberlik vb. ile ölçülür.       

Ancak, ev yapımı yiyeceklerin içeriği kaliteli olmalıdır. Kalite daha önemli olsa bile, çoğu insan sadece daha ucuz ürünler arar. Önerilen besin içerikleri tüm ülkelerdeki ulusal besin kuruluşlarından edinilebilir.

Maliyet faktörünü, ülkenizde bulunan malzemelerler ile ilişkilendirebilirsiniz. Genel olarak, hazır mamalar özellikle fırın pişirme, teneke kutuların sterilizasyonu, havada kurutma veya dondurarak kurutma gibi modern gıda hazırlama teknolojileri ile üretilir.

Konserve ürünler, kuru gıdalardan daha pahalıdır. Bununla birlikte, bunların maliyeti ,köpek için ne tür yiyecek istediğinize bağlıdır. Daha ucuz olması nedeniyle köpeklerde farklı gıda maddelerinin kullanılırsa, gıda alerjisi izlenmelidir. Maliyet yüzünden kaliteden ödün verilmemelidir.

6. Kuru ve konserve gıdalar

Bu tür gıdaları köpekler farklı derecelerde beğenirler. Köpekler, sadece çok lezzetli ise kuru gıdaları severler ve konserve yiyecekleri daha fazla tercih ederler. Köpeklerin bu tercihinin nedeni, konserve gıda maddelerinde nemin yaklaşık yüzde yetmiş ila seksen oranında olmasıdır, ancak kuru gıdalarda bu sadece yüzde on civarındadır.

Vücut sistemlerinde beslenme dengesini oluşturmak için, köpek kuru gıda malzemelerinden daha çok konserve gıdalar yemelidir. Bununla ilgili olarak maliyetleri karşılaştırın.

Çoğu kuru gıdalar, soya ve pirinç, son zamanlarda da mısır bazlıdır. Bazıları, sığır veya tavuk eti bazlıdır ve köpeğin sağlığı için uygun mineral ve vitamin takviyelerini de içerir.Büyük köpekler ise genellikle yarı nemli veya kuru gıdalar ile beslenmesi gerekir.  

Bu, midede bulunan gıda alıcılarını tatmin etmek içindir. Bunun nedeni, büyük köpeklerin bu kriterleri karşılamak için bol miktarda nemli yiyecek veya konserve yiyecek yemesi gerektiğidir. Ancak bu büyük köpeklerde pratikte mümkün olmayabilir. Küçük boyutlu köpekler, sadece nemli yiyecekler ile beslenirse bile yeterli besin seviyesine sahip olabilir.

Bununla birlikte, zenginleştirilmiş kuru gıdaların kalori yoğunluğu da unutulmamalıdır.

7. Evde hazırlanan gıdalar

Evde hazırlanan gıdalar, köpeğin iyi beslenmesinde için önemlidir. Hazır mamalar, çoğunlukla köpeğin sağlığına zararlı yapay renklendirici ve tatlandırıcı maddeler içerir. Atrıca, ev yapımı gıdaların hazır mamaların aksine tazelik garantisi vardır.

Hazır mamalara eklenen koruyucu maddeler, köpeklerin sağlığı için uygun olmayabilir. Köpeğinizin böbrekleri rahatsızlanırsa da, ona ev yapımı gıdalar, kıyma, ekmek, haşlanmış yumurta vb. ile hazırlanmalıdır. Sindirim bozukluğuna yol açan böbrek hastalıklarında, metabolizmaya yardımcı olmak için yeterli miktarda sulu gıda verilmelidir.

Köpeğiniz, ilaçlarla düzeltilemeyen şiddetli kaşıntı gibi alerjik belirtiler gösterebilir. Bu tür vakalar, köpeğin yemeğinde hazır mamalardan evde yapılan gıdalara dönüldüğünde kolayca tedavi edilebilir.

Genellikle, evde yapılan gıdalar, mikropları öldürmek için dondurma metodu ile ve yeterli antioksidan sağlamak için üzüm çekirdeği ekstraktları katılarak hazırlanır. Çoğu zaman, ete sirke de eklenir. Köpeğinizin beslenmesi meyve, meyve suyu, balık yağı vb. gibi vitamin takviyeleri ile de zenginleştirilebilir. Köpeğiniz bu tür gıdaları tükettikten sonra daha canlanacaktır.

8. Gıda alerjileri

Bu konuda bilgi sahibi olmayınca, gıda alerjilerinin belirlenmesi zordur. Köpeklerde gıda alerjilerinin ana belirtileri arasında yüz kaşıntısı, uzuvları ısırma, karın kaşıntısı, hiperaktif davranışlar, tekrarlayan kulak enfeksiyonu ve cilt enfeksiyonu bulunur.       

Köpekler, çeşitli proteinler, katkı maddeleri, renklendiriciler ve daha fazlasını içeren hazır mamaları çok tükettiğinden, gıda alerjileri sıklıkla rastlanır. Alerjik reaksiyonlar çoğunlukla deri ve bağırsak rahatsızlıklarına sebep olur.

Belirli gıda maddelerinin verilmesinden sonra köpeğinizin kaşındığını görürseniz, gıda alerjisinden şüphelenin. Bununla birlikte, gıda alerjisi işareti olabilecek kaşıntının, mantar enfeksiyonu gibi sebeplerden kaynaklanmadığından emin olmak gerekir.

Köpekten köpeğe değişiklik gösterse de, birçok mısır ve buğday alerjisi vakası kaydedilmiştir. Köpeklerinizi hazır mamalar ile beslemeden önce etiketi iyice okuyun. Alerjiye neden olabilecen çok renkli gıdalardan kaçınmalısınız.

Köpeklerde gıda alerjilerinin teşhis edilebileceği birçok işaret vardır, ancak köpeğin pankreatit, mantar gibi başka sorunları da olabilir. Gıda alerjisi kararı vermeden önce, köpeğinizi her beslediğinizde gözlemlemeli, onun davranışlarını verdiğiniz gıda ile ilişkilendirmelisiniz.

9. Köpeğimi ne miktarda beslemeliyim?

Bu soruya birçok insan köpekleriyle olan farklı deneyimlerine dayanarak farklı cevaplar verecektir. Bununla birlikte, köpeklerin sağlıklı beslenmesi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmaların sonuçlarına önem verilmelidir.

Yavru köpekler sekiz haftalık olmadan önce annelerinden ayrılmamalıdır. Ancak bazen yavru köpek yetim kalmış olabilir. Genel olarak ise köpeğe vücut ağırlığının yaklaşık yüzde beşi, gerekli yiyecek miktarı olarak ölçü kabul edilebilir.

Bununla birlikte, karnındaki doygunluğu görene kadar beslemek sizin için birinci kuralı olabilir. Midesine dikkat etmeden onu beslerseniz, köpeğiniz ishal ve başka sindirim rahatsızlıkları yaşayabilir.

Bu durum, köpekle birlikte sahibi iin de birçok sıkıntıya neden olabilir. Yetişkin köpeklerin aksine, yavru köpeklerin sınırlı miktarda yiyecekle ancak daha sık beslenmeleri gerekir. Yaşı ilerledikçe, miktar bir ölçüde arttırılıp beslenme sıklığı azaltılır.

Zayıflaması için ona diyet uygulayacaksanız, köpeğiniz vücut ağırlığının yüzde ikisi ila dördünü miktarda yiyecek tüketmelidir. Köpeğinizin beslenmesini ve vücudunu yakından izleyin. Köpeğiniz çok şişmanlarsa, yiyecek miktarını azaltın, zayıfladığında tekrar yavaş yavaş arttırabilirsiniz.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, yavru ve ergen köpekler, yetişkinlerden daha sık yemek yer. Benzer şekilde yaşlı köpekler, hareketlerinin azalması nedeniyle yetişkin köpeklerden daha az yemeğe ihtiyaç duyar. Ayrıca, yaşlı köpeklerin beslenmelerinde protein miktarını kısıtlamak gerekir.

10. Köpeğimi ne sıklıkta beslemeliyim?

Bu birçok köpek sahibi tarafından sorulan önemli bir sorudur. İlk altı hafta içindeki köpek yavrularına günde beş ila yedi kez süt verilmelidir. Zaten yavru köpekler beslenmek istediklerinde biraz gürültü çıkarırlar.

Köpeğiniz altı ila sekiz haftalık olduğunda beslenme sıklığı azaltılabilir. Dört haftalık olduğunda, bazı katı yiyecekler almaya başlayabilir. Katı yiyecekler sulu yemek içinde olacak şekilde köpeğinizi bir iki kez besleyin, eğer ishal geliştirirse, bu tür beslemeyi erteleyin.

Beslemesini ayarlarken, deneme yanılma metodu uygulayarak adım adım ilerlemeli ve dikkatli olmalısınız. Köpeğiniz sekiz haftalık olduktan sonra, besleme sıklığı günde iki ila üç defa olarak değiştirilebilir. Ancak bu farklı köpek cinslerine göre değişir, köpeğinizin acıktığını görürseniz, ona bir fazla öğün verin.

Bu yaş grubundaki köpekleri çok fazla beslenmekten kaçının. Yaklaşık üç aydan altı aya kadar olan yavru köpek diş çıkaracaktır. Bu nedenle, beslemeyi günde iki kez olarak azaltın, ancak gene de dengeli beslenme sağlamaya özen gösterin.     

Altı aydan bir yıla kadar, hazır mamaları deneyin. İlk yıldan itibaren, yetişkin yiyecekleri kademeli olarak verilebilir. Köpeğiniz yaşlandığında ise, hareketleri oldukça azaldığından, besleme sıklığını azaltın. Hamile köpekler ise, gıdanın kalitesinden ödün vermeden ve miktarı azaltarak daha sık beslenebilir.

11. Sağlık göstergeleri

Köpeğinizin sağlık durumunu anlamak için hastalık belirtilerini gözlemek önemlidir. Örneğin, köpekte sürekli burun akıntısı varsa, bu burnunun tıkandığını ve eğer akıntı kalınsa büyük ihtimalle zatürre olduğunu gösterir.

Köpeğiniz bir veya iki kez kusarsa, bu ciddi bir sağlık bozukluğu işareti olarak kabul edilmeyebilir, ancak kusmaya devam ederse bu dikkate alınması gereken önemli bir hastalık işareti olabilir.

Köpeğinizin sürekli kaşıntısı varsa, tüylerini ayırarak daha yakından inceleyerek  kontrol etmelisiniz. Uzaktan normal görünen deri üzerinde çok fazla kene veya bitlerle karşılaşabilirsiniz.

Köpeğinizin bir veya iki kez sıvı dışkı çıkarmasını çok önemsemeye gerek yoktur, ancak bunun sürekli olması durumunda, köpeğin bağırsak bozukluğu olduğunu anlamak gerekir. Bu durumda dikkatlice sindirim diyetleri uygulanmalıdır.

Köpeğiniz yürürken hareketlerini sabırla gözlemleyin ve herhangi bir anormal hareketi dikkate alın. Köpeğiniz topallıyorsa, ayağında yara (lezyon) olabilir. Yaşlı köpeğinizde ise isteksiz yürüme ve tekrarlayan kusma ile birlikte iştahsızlık varsa, böbrek iltihabı (nefrit) gibi akut böbrek rahatsıklıkları yaşıyor olabilir.

Gözlerinde beyazlık varsa, tripanazom gibi hastalıklarda ortaya çıkabilen korneal opasiteden şüphelenin. Köpeğiniz durgunlaşır ve mukoza zarı soluklaşır ve ileri safhada beyazlaşabilir. Köpek zincirini, sahiplerini veya başkalarını ısırırsa, kuduz ihtimalinden şüphelenilmelidir.

12. Kalp kurdu, pire ve diğer parazitler

Köpeklerde Kalp kurdu, pire, kanca kurdu, kırbaç kurdu, yuvarlak kurt, bit, kene veya diğer parazitlerden köpeğinizi korumak için piyasada birçok ürün bulunmaktadır, uygun ilaçlar kullanılarak bunların giderilmesi gerekir.

Kalp kurdu, pire ve diğer parazitler arasında özellikle pire, etkilenen hayvanlarda çok duyarlı reaksiyonlar üretir. Bu nedenle, pirelenen hayvanların vücudu ciddi şekilde çizilmeye başlar. Çoğu zaman çizilme çok şiddetlidir, deri daha hiperemik hale gelir ve etkilenen bölgelerde deri iltihabı (dermatit) ortaya çıkar.

Köpeğiniz, sürekli devam eden pire vb. ısırıkları nedeniyle uzanamayacak ve rahatça uyuyamayacaktır. Bu ısırık problemi uygun şekilde çözülmezse, sıklıkla ikincil bakteri istilaları ve kötü bir koku oluşur.

Köpeğin yakından gözlemlenmesi ve kontrol edilmesi, onu hayli rahatsız edecek pire, kene, bit vb. oluşumunu engellemek için son derece önemlidir. Bunun için tüylerin ayrılması ve doğru tanı için sabırla yakından inceleme yapılması gerekir.

Birçok vakada olduğu gibi, kurt vb. sorunlarına ek olarak anemi varsa, kan protozoalarının incelenmesi gerekir. Anemi, yavaş hareketler, şiş göbek gibi problemler sahibi tarafından anlaşılabilir ve ayrıca köpeğin dışkı muayenesi, hematolojik muayene ve kan testlerini içeren rutin sağlık muayenelerinin yapılması şarttır.

Tüm bunları tek dozda geçiren birçok ürün piyasada bulunmaktadır. İvermektin gibi ilaçlar oldukça faydalıdır ve cilt üzerine uygulanabilen çözelti formuna ek olarak hem enjeksiyon hem de oral formda edinilebilir. Bu ilaçlar, aynı zamanda köpekleri korumak için de kullanılabilir.

13. Kalp kurdunu önleme

Kalp kurduna karşı önlem olarak, köpeklere ağızdan verilebilen sığır eti aromalı tabletler ve çözeltiler bulunmaktadır. Sivrisinek ısırıklarından da onları kurtarmak için de köpeğinize sivrisinek korumalı bir barınak sağlamalısınız.

Yıl boyunca mı yoksa yılın sadece birkaç ayında mı kalp kurdunu önlemeye ihtiyacınız olduğunu düşünün. Örneğin, bazı ülkelerde, sivrisinekler soğuk ayların çoğunda uykuda olabilir, ancak bazı ülkelerde durum böyle değildir.

Kalp kurtlarını kanca kurtlarıyla birlikte önlemek için ağızdan verilen ilaçlar mevcuttur. Bu tür ilaçların talimatlara göre alınması gerekir.

Önleyici tedavi sırasında köpeğinizde herhangi bir olumsuz ilaç reaksiyonu ile karşılaşırsanız, ters tepki bildirimi yapılması gerekir. Kırmızı et aromalı tabletler, kalp kurtlarına karşı koruyucu önlem olarak çokca tercih edilir. İlaçlar işe yaramazsa, Kalp kurtlarını önlemek için uzman bir veterinere danışılması gerekir.

Heartgard, sentinel, interceptor, revolution vb. ilaçlar, önleyici tedbir için verilebilir. Köpek barınağı etrafında durgun su ve çalı olmamasını sağlayın, bunlar sivrisinek üremesini kolaylaştırır.

14.  Kalp kurdu hakkındaki genel sorular

Kalp kurdu ile ilgili yaygın sorular, genellikle köpeklerin yanı sıra Köpeklere ek olarak kedi, tilki, kurt, at vb.diğer türlerle de ilgilidir.

Peki bu tedavi edilebilir mi? Evet, edilebilir.

Kalp kurdu belirtileri nelerdir?

Kalp kurdundan etkilenen hayvanlarda genellikle sürekli öksürük, nefes nefese kalma ve durgunluk gözlenir.

Köpeklerde kalp kurdunun önlenmesi için sıklıkla kullanılan ilaç nedir? İvermektin, kalp kurdunu önleyici etkilere sahip ve sıklıkla kullanılan ilaçtır.       

Kurtların büyüklüğü ne kadardır?

Dişilerde yaklaşık yirmi yedi santimetre, erkeklerde ise yaklaşık on yedi santimetre uzunluğundadır.

Hastalık nasıl bulaşır? Genellikle sivrisinekler ile.

Önleyici tedavi sadece kalp kurtları için mi uygulanır ?

Önleyici tedavi, sadece kalp kurtları için değil, aynı zamanda kanca kurtları, kırbaç kurtları ve yuvarlak solucanlarını önlemede etkilidir.

15. Pire ve diğer parazitler

Köpek sahipleri, pire ve diğer parazitlere her zaman önem vermelidir. Köpeklerde pire ısırığı alerjisi sık görülmekte ve bu da köpek sahipleri arasında endişe yaratmaktadır. Pire ısırığı, ısırılan alanda alerjik reaksiyonlara neden olur. Bu nedenle, etkilenen bölge tüylerini yitirir ve köpekte yaralar oluşur.

Şiddetli pire istilasına uğrayan köpeklerde ciddi cilt sorunları oluşur ve çoğu zaman alerjik reaksiyonlara neden olur. Birçok durumda, köpekler bu alerjik reaksiyonlar nedeniyle ciddi rahatsızlıklar yaşarlar. Kene veya pire gibi dış parazitleri tedavi etmek ve önlemek için de ilaçlar bulunmaktadır.

Kene, bit, kanca kurdu, yuvarlak kurt, kamçı kurdu vb. diğer parazitler,, köpeğin sağlığını olumsuz etkiler. Örneğin, kancalı kurdu olan köpekte anemi gelişir. Kanca kurdu larvaları doğrudan deriden geçebilir. Bunlara maruz kalan köpeklerin ayak ve derilerinde dermatite bağlı yaralar ortaya çıkarabilir. Bu gibi durumlarda deri döküntüleri sık görülür ve köpek kırmızı renkte kanlı sıvı dışkı çıkarır.

Köpeklerde yuvarlak kurt oluşmasını, sahipleri göbek şişkinliğinden kolayca ortaya çıkarabilir. Piperazin tuzları, bu sorunun tedavisi için oral yolla, ayrıca pirantel pamoat, fenbendazol vb. gibi geniş spektrumlu antelmintikler verilir.

Pire ve diğer parazitleri tedavi etmek için birçok ilaç vardır. Günümüzde ivermektin, köpeklerdeki pire ve diğer parazitleri tedavi etmek için birçok köpek sahibi tarafından tercih edilmektedir. Bu ilaç iğne ile veya ağızdan verilebilir, hatta harici uygulama için bile kullanılabilir.

16. Diş hastalıklarının önlenmesi

Diş hastalıklarının önlenmesi, köpek sahipleri tarafından çok dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Köpeklerin diş hastalıklarının vücut hastalıkları ile ilişkisi nedeniyle, günümüzde köpek sağlık programında buna öncelik verilmektedir.

Antibiyotiklerin diş enfeksiyonunun ilk aşamasında verilmesi gerekir, aksi halde belirli enfeksiyonlara neden olabilir ve organizmalar oral mukoza ve boğaz gibi yakındaki bölgelere yayılabilir.

Olası diş zararını önlemek için, köpeklere fazla asidik veya alkalin gıdalar verilmemelidir. Köpeğe genç yaşta ısırması için kemik ve benzerleri verilmezse, köpek daha sonra bazı diş hastalıkları geliştirebilir. Diş çıkarması, genellikle onun gelişigüzel bir şekilde etrafı ısırmasına neden olur. Bu nedenle, diş hastalıklarının ortaya çıkmasını önlemek için köpeğe hayvana ısırabileceği oyuncaklar verilmelidir.

Ağız bölgesinde kanama varsa, köpeğin diş anormallikleri açısından iyice incelenmesi gerekir. Genelde yavru köpeklerde ama bazen yetişkinlerde de diş yaraları olabilir. Bu yüzden, önleyici adımlar hızla atılmalıdır. Aksi takdirde, köpeğiniz ikincil bakteriyel enfeksiyonlarla karşılaşabilir.

Av köpeklerinin dişleri için ek bakıma ihtiyacı vardır. Köpeklere daha iyi diş bakımı sağlamak için özel diş fırçaları bulunmaktadır, zaman ayırılmalı ve bunlar sabırla kullanılmalıdır. Hastalık kontrol ve önleme merkezleri, birçok ülkede köpeklerde diş hastalıklarını önlemek için başvurulucak temel yöntemleri oluşturmaya çalışmaktadır. Bununla birlikte, ağız muayenesinin köpeklerde sık sık yapılması gerekir, bu diş yapılarıyla ilgili ortaya çıkan problemlerin başlangıçta yok edilmesini sağlar.

17.  Evde diş bakımı

Günümüzde köpek gibi evcil hayvanlarda büyük ölçüde diş hastalıklarının ortaya çıkması nedeniyle evde diş bakımına daha ok önem verilmelidir. Evde diş bakımı yapmanıza rağmen, diş hastalıklarından şüpheleniyorsanız, hemen müdahale için veterinere başvurmalısınız.

Köpeklere keskin yerleri olmayan kemik vb. vermeye çalışın, bunları ısırmayı severler. Bu, güçlü diş yapılarının doğal bir şekilde gelişmesine yardımcı olur.        

Kemik, köpeğinizin diş yapısını temiz ve bakteriyel organizmalardan oluşan plak oluşumundan uzak tutmak için mükemmeldir. Ayrıca özenli bir şekilde diş fırçası kullanılmalıdır. Diş fırçası, veteriner hekim tarafından önerilen özel diş macunları ile birlikte kullanılmalıdır.

Tartar ve plak maddelerini dişten çıkarmak ve diş yapılarını güçlendirmek için, evcil hayvan dükkanlarında özel olarak hazırlanmış mamaları ve oyuncakla mevcuttur.

Köpeklerde yaygın olan diş eti hastalıklarının ortaya çıkmasını önlemek için, plaklar evde diüzenli olarak temizlenmelidir. Diş temizleyici başka ürünler de evcil hayvan dükkanlarında bulunmaktadır. Bunlar, daha zayıf plak ve tartar benzeri malzemelerin çıkarılmasına yardımcı olur.    

         
18.  Veteriner diş tedavileri

Veterinerde yapılan diş tedavileri de en az evdeki bakım kadar önemlidir. Dişlere özenle bakılmazsa, diş eti hastalıklarının gelişme ihtimali artar.

Bu nedenle, veteriner diş tedavilerine köpeklerinizin ömrü boyunca çok önem verilmelidir.

Diş ve diş eti hastalıklarının erken teşhisi, belki de tedaviden daha önemlidir. Diş eti hastalıkları, hafif, orta ve şiddetli hastalıklar olarak sınıflanır. Tedavi buna göre yapılır, çünkü köpekte genel ağız muayenesi ile tüm dişleri kontrol etmek imkansızdır.Dişlerin incelenmesinden önce genel anestezi yapılması gereklidir. Ağız ve dişe yapılacak müdahaleler, köpeğin diş röntgeni alındıktan sonra yapılır ve veteriner, bozulmanın derecesini değerlendirir.

Diş ve diş eti hastalıkları, ok çeşitli antibiyotiklerin etkili bir şekilde uygulanmasıyla kontrol altına alınır. Diş ve diş eti müdahale ve ameliyatları,  tartar ve plağın dişlere yapışmasını önlemeye yardımcı olan ürünlerle yapılır. Veteriner, tedavide en uygun ürünleri kullan ve köpek sahibinin memnuniyetine de önem vermelidir.

19.  Genel kontroller (check-up) neden önemlidir?

Düzenli genel kontroller neden önemlidir? Her köpek sahibi sıklıkla bu tür sorular sorar. Düzenli genel kontrolleri yaptırmazsanız, köpeğinizin sahip olabileceği bazı önemli ve bilemeyebileceğiniz hastalıkların farkına varmayabilirseniz. O zaman köpeğinizin sağlığı tehlikeye girer ve tedavi ile gerekli ilaçlar için veterinerlere çok para ödemeniz gerekir.

Köpek yetiştirme ve hastalıkları konusunda az deneyiminiz varsa, onlarda çok yaygın görülen rahatsızlıkları göremeyebilirsiniz.  Bu nedenle, kontroller önemlidir. Örneğin, köpeğin göbeğinde şişkinlik varsa, durum birçok kez anormal görünmeyebilir. Ancak köpek düzenli muayeneye tabi tutulursa, veteriner hemen sorunu bulur ve uygun tedaviyi verir. Aksi halde, köpeğiniz ishal ve su kaybı yaşayabilir. Köpeğinizin herhangi bir hastalık belirtisi varsa, kontrol için beklemeyin ve hemen veterinere götürün.

Düzenli yapılan kontroller, gençlik hastalığı, parvovirüs, korona virüsü, kuduz virüsü, hepatit virüsü ve daha fazlasına karşı aşı yapılarak korunmasını sağlayacaktır.

Güçlendirici aşılar, köpeğin hastalıklara karşı bağışıklık seviyesinin dikkat çekici bir şekilde gelişmesini sağlar. Düzenli kontrollerde verilen ilaçlar ayrıca sindirim sisteminde kurt türlerinin oluşumunu önler.      

20. Köpeğimi ne sıklıkla muayene ettirmeliyim?

Köpek sahiplerinin çoğu bunu merak eder. Köpeğinizin muayene planı ne olursa olsun, herhangi bir anormalliği varsa, gecikmeden kapsamlı bir klinik muayeneye götürmeniz gerekir. Bir yavru köpek edinmeden önce de, bir uzmana danışın ve muayene programlarını anlamaya çalışın. Bu, köpeğinizin birçok sağlık sorununun çözülmesine çok yardımcı olacaktır.

Genellikle iki veya üç ayda bir muayene gerekse de, özellikle yavru köpekleri edinir edinmez kapsamlı bir muayene için veterinere götürmeniz gerekir. Böylece, sağlık önlemleri zamanında alınacaktır. Çoğu zaman, köpek beşinci veya altıncı haftada veterinere götürülür, çünkü bu dönemde aşıları yapılır. Aşı programı en az on altıncı haftaya kadar olmalıdır.

Köpeğiniz hamile ise, muayene için taşıyarak onu strese sokmaya gerek yoktur. Ancak, veteriner hekim tavsiyelerinin alınması gerekmektedir, bu nedenle, veterinere telefonla danışarak yolculuğu iptal etmeye çalışabilirsiniz. .

21. İlaç verme

Çoğu zaman, köpekler, sahiplerinin verdiği ilaç karıştırılmış su veya yemeği anlayacak derecede zekidir. Bu nedenle, onlara ila vermek, köpek sahipleri için genellikle sorundur. Köpekler, mümkün olduğunca, ilaç almaya zorlanmamalıdır. İlaç ağızdan verilecekse, öncelikle su mu yoksa yiyecekle birlikte vermenin daha iyi olacağına karar verin.

İlacı vermeden önce, köpeğin beslenmesini geciktirin ve acıkmasını sağlayın. Daha sonra az miktarda ilaçsız normal yiyecek verin. Köpeğiniz bunu şüphe etmeden yiyecektir. Şimdi de ila karıştırdığınız yemei verin, köpeğiniz bunu çoğu zaman zevkle yiyecektir. Köpeğiniz direnirse, önce sıkı tutun ve ağzını açın. Tableti dilinin arkasına yerleştirin, ancak ilacın solunum yollarına gitmemesine dikkat edin, bu soluksuz kalmasına yol açabilir. Yavrularda ise, ilacı üst dudağın etrafına sürün. Yavru köpek ilacı diliyle kendiliğinden yalayacaktır. İlaç sıvı formda ise, köpeğin başını fazla kaldırmadan ilacı bir şırınga ile damlatın.

22.  Hasta köpek bakımı

Hasta bir köpeğin bakımı, bir köpek sahibinin bilmesi gereken en önemli konulardan biridir. Köpek hastalandığında, daha fazla bakım ve ilgiye ihtiyaç duyar. Örneğin, yüksek ateşli köpeğe sadece ekmek verilmelidir ve özellikle ettten kaçınılmalıdır. Bu devrede, köpekler ilaçlarını aldıktan sonra okşanmalı ve sakin bir yerde tutularak rahatsız edilmemelidir.

Ağız yoluyla verilen ilaçların  solunum yollarına gitmesini önlemek için ise  köpeğin kafasını çok fazla kaldırmayın. Hastalık sırasında ılık sıvılar verin.

Herhangi bir hasta köpeğin bakımı sırasında, güvenliğe daha fazla önem verilmelidir. Köpek ishal olduğunda ise su kaybı belirtileri gösterebilir. Suyuna az miktarda tuz ve şeker ilavesi yapılmalıdır. Benzer şekilde, kusan köpeğin de uygun bakıma ihtiyacı vardır. bu gibi durumlarda, yumurta akı ile birlikte buz küpleri verilebilir.

Günümüzde, temassız kızılötesi termometre ile hayvanın vücut ısısını onu strese sokmadan ölçmek mümkündür. Sıcaklık yüksek ise, köpeği gölge bir yere götürmeli ve iyi bir havalandırma sağlayın. Vücut ısı düşükse de onu ısıtacak sıcak battaniyelerle örtün.

23.  Aşı

Aşıların her zaman gereken zamanda yapılması gerekir. Bu, köpeklerde sık sık karşılaşılan bazı hastalıklara karşı direncin gelişmesine yardımcı olur. Anneden uzak kalan köpeklerin bağışıklık sistemlerizaten zayıftır, bu hayvanlara daha fazla özen gösterilmelidir.

Aşılar genellikle köpekler beş ila altı haftalıkken başlar, bu yaştan önce ise anneden gelen bağışıklık onun hastalık direncine sahip olmasını sağlar. Aşıdan önce, köpeği olası kurtlarından arındırmak her zaman daha iyidir. Parvo virüsüne karşı aşı da erken yaşta yapılır, çünkü yavru köpekler genellikle parvo viral enfeksiyonlarından etkilenir.

Birçok ülkede kuduz hastalığına karşı da aşı yapılmaktadır. Kuduz aşısı on üç ila on beşinci haftalarda yapılır ve on beşinci ayda ile üç yılda bir tekrarlanır. Kuduz aşısı etiketleri köpeğin boynuna asılmalıdır.

Anne sütü almamış veya yüksek riskli alanlardaki köpeklere, beş haftalık olmadan önce kızamık ve parvo virüsü aşılarıı yapılmalıdır. Sıtma aşısı ise, altı ila sekiz haftalıkken ve yine onuncu ila on ikinci haftalarda ve on üçüncü ila on altıncı haftalarda yapılır.

24. Aşı hakkındaki genel sorular

Aşı ile ilgili sorular, köpek sahipleri tarafından sıkça sorulmaktadır. Bunlardan biri, köpeğe ilk haftada aşı yapılması gerekip gerekmediğidir. Köpeklerin beş ila altı hafta içinde aşılanması gerekmez. Ancak kızamık ve parvoviral aşıları yapılmalıdır.

Bir diğer yaygın soru ise, köpeğin bordetella ve laym aşısı olup olmayacağıdır. Hayır, bu aşılar sadece isteğe bağlıdır.

Parvoviral aşı doğumun ilk haftasında kullanılabilir mi?

Hayır. Bu, anneden gelen bağışıklığı olumsuzetkileyecektir.

Hamile bir hayvan aşılanabilir mi? Evet. Beklenen doğum zamanından iki ila üç hafta önce, hamile hayvan viral hastalıklara karşı aşılanabilir. Bu, doğum yapacak annenin bebeğine antikorı sağlamasına yardımcı olur.

Köpeklere kuduz aşısı yapılmasına gerek var mı? Evet. Köpekler için kuduz aşısı şarttır.

Köpeğe kuduz aşısı yapılırken ne gibi önlemler alınmalıdır? Kuduz aşısı, on üç ila on beş haftalıkken yapılır ve on beş ayda ve daha sonra üç yılda bir tekrarlanmalıdır. Köpeğe bu aşının yapılması önemlidir.

Köpeklere gençlik aşısı yaptırmaya gerek var mı? Evet. Köpeklerde bu aşıya özellikle gereksinim vardır. Bu hastalık çoğu ülkede yaygındır.

Sıtmaya karşı herhangi bir aşı var mı ve köpek ne zaman aşılanmalı?

Altı ila sekiz haftalıkken, onuncu ila onikinci haftalarda ve yine on üçüncü ila on altıncı haftalarda verilmelidir.   

25. Kısırlaştırma

Öncelikle. Kısırlaştırmanın ne olduğu iyi anlaşılmalıdır. Yavru istenmiyorsa, köpeklerin kısırlaştırılması istenir, ancak bu dişi veya erkek köpeğinize yapılacak operasyon anlamına gelir ve bunun uzman veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.

Birçok veteriner, köpeklerin kısırlaştırılmasının beş ila altı yaşlarında yaıplmasını önerir. Bununla birlikte, bu üç ila beş yaşlarında da bile yapılabilir. Mikrobiyal organizmalar tarafından enfeksiyon oluşumunu önlemek için, ameliyat sonrası bakım titizlikle izlenmelidir.

Kısırlaştırma, yaygın bir üreme bozukluğu sorunu olan pyometra oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Erkek köpekleri kısırlaştırmak da, prostat büyümesi veya kanser oluşumunu engellemek iin faydalıdır.

Kısırlaştırma ile, erkek köpeğin dişi köpek arzusu gider, sakinleşir ve dışarıda dolaşma isteği azalır. Dişi köpeğin kısırlaştırılması ise, meme kanserini önler.

26. Dişi köpeğin kısırlaştırılması

Dişi köpeğin kısırlaştırılması, genellikle istenmeyen hamileliği önlemek için yapılır. Köpeğin kısırlaştırılması, onu sakinleştirir, ayrıca pyometra, meme kanseri gibi yaygın olarak görülen hastalıkların oluşma ihtimalini azaltır.

Kısırlaştırma, sokak köpeklerinin sayısını kontrol etmeye de yardımcı olur, Yumurtalıkların dişiden çıkarılması demek olan bu işlem yaygın olarak yapılmaktadır. Bu işlemi deneyimli veteriner hekimlerin yapması gerekir. Kısırlaştırılma işlemi sonrası bakım önemlidir, yumurtalıkların alınmasından sonra uygun kontrol önlemleri alınmazsa, enfeksiyonlar ortaya çıkabilir ve kpekte karın zarı iltihabı (peritonit) ve kan zehirlenmesi (toksemi) gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir ve etkili bir veteriner bakımı verilmezse, en sonunda bu hastalıklar onu ölüme kadar götürebilir.

27.  Erkek köpeğin kısırlaştırılması

Erkek köpeğin kısırlaştırılması, onun huzursuz ve sinirli davranışlarını azaltmakta ok faydalı olur ve kpek sahiplerinin rahatlamasını sağlar.

Köpek daha yavruyken yapılabilir.

Erkek köpeğin kısırlaştırılması, onlarda ok yaygın olan prostat hastalıklarını önlemeye de yardımcı olur.

Bazen, yetişkin erkek köpek dışkılama sırasında zorluk yaşar. Bunun nedeni olarak prostat büyümesini düşünmeden önce, beslenmesinden kaynaklanan lif eksikliği sebebiyle oluşmuş olabileceği ihtimalini de değerlendirmek gerekir. Kabızlık esas olarak prostat bezinin büyümesinden kaynaklanır. Kısırlaştırma, prostat bezinin büzülmesini sağlar. Kısırlaştırma işleminde, testisler aseptik teknikler kullanılarak çıkarılır.

İşlemden sonra, iki ila üç gün içinde, sık görülen bir doku reaksiyonu olarak, bir miktar şişme meydana gelebilir ancak antibiyotik etkisini gösterdikçe iyileşme görülür. Cerrahi bölge miktor kaparsa, septik şok meydana gelebilir. Bu durumda yaranın kapsamlı bir pansuman tedavisine ihtiyacı vardır ve köpeğin klinik bir ortamda izlenmesi gerekir.

28. Evcil hayvan sağlık sigortası

Günümüzde, evcil hayvan sağlık sigortası, köpeklerde ve diğer hayvanlarda sağlık bakımına ilişkin artan maliyet faktörleri nedeniyle oldukça gereklidir. Köpek sahiplerinin, çok gecikmeden ve köpekler büyümeden önce uygun bir sigorta şirketleri bulması gerekir. Sigorta şirketleri size birçok deme seeneği sunar.

Sigorta onaylı yerel hayvan bakım hastanelerini öğrenin. Birçok hastane, ameliyat, görüntülü tetkikler, çeşitli laboratuvar muayeneleri ve bazı özel tedavi ücretlerini karşılar.

29. Tüyleri kesme

Birçok köpek sahibi, köpeğinin tüylerini kesmeyi sadece yapılması gereken bir iş olarak düşünür. Oysa, bu bir zevk ve sanattır. Tüylerin ve tırnakların kesilmesi, yaralanmayı önlemek için dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Tüylerin kesilmesi, cinsin özelliklerine göre yapılmalıdır. Tüylerin uygun şekilde kesilmemesi , deride toz birikmesine neden olabilir ve köpek cilt hastalıkları yaşayabilir.

Tüylerin kesilmesi, muhtemel parazit probleminin önlenmesi için de gereklidir. Bunun daha profesyonel bir şekilde gerçekleştirilmesi iin evcil hayvan bakım merkezlerine de gidebilirsiniz.

Tüyleri keserken her zaman keskin bir makas ve modern ekipman kullanın ve soğuk havada tüyleri çok kısa kesmeyin.

30. Temizlik

Köpeğinizin yıkanmasına ve temizliğine önem verilmelidir. Banyo yaptırırken dikkat etmezseniz, köpeğinizin bazı enfeksiyonlara maruz kalabilir. Örneğin, yıkamadan önce kulaklarını pamuk vb. ile tıkamazsanız, su kulak kanallarına girebilir ve kulaklarda sürekli akıntı ve başın sallanması gibi işaretleri olan bazı kulak enfeksiyonlarına neden olabilir.

Gerekli banyo sıklığı, köpeğin cinsine bağlıdır. Köpek cocker veya spaniel gibi tüylü bir cinsse, banyo altı ila sekiz haftada bir kez yapılmalıdır. Bu cinsler sık yıkanırsa, derileri koruyucu özelliğini kaybeder. Diğerleri bir ka günde bir yıkanabilir. Bununla birlikte, ishal vb. sindirim rahatsızlıkları nedeniyle ciltte dışkı varsa, köpek sık sık banyo yapmalıdır.

Banyoda köpekler için üretilmiş krem ve şampuanları kullanın. İnsan için üretilmiş ürünler uygun değildir.

Banyo yapmak, hem köpek hem de sahibi için eziyet değil, eğlenceli bir faaliyet olmalıdır. 

Latest Posts

Okunmalı

İrtibatta kalın

Son haberlerö özel bildirimler için.