Kediler, sürekli yalanmalarıyla bilinen hayvanlardır. Öyle ki gün içinde birkaç saatini kendini yalayarak geçirebilirler. Bir sağlık sorunu bulunmayan, annesiyle birlikte büyüyen yavru kediler, bunu izleyerek ve annelerinin onları yalama alışkanlığını görerek bu güdüyü edinirler. Peki ama kediler, çok titiz olduklarından ve her gün duş alan insanlar gibi kendilerini bir nevi ‘yıkamak’ için mi bunu yapıyorlar? Aslında hayır. Kediler neden kendilerini yalar sorusunun birçok farklı cevabı bulunuyor. Bazıları sağlıklarını korumak, bazıları titizlik, bazıları günü kurtarmak için olsa da; işte hepsi birbirinden garip 9 neden:

1. Kediler Kendilerini Rahatlatabilmek İçin Yalanır:

Yorgun bir günün ardından soğuk duşun altına girdiğiniz o anı düşünün. İşte kediler, günün çoğunluğunda bu neden üzerinden kendilerini yalıyorlar. Gün içinde üzerlerinde biriken kir ve kokulardan arınmak, kendilerini rahatlatarak uykuya dalabilmek için bunu her uyku öncesinde yaptıklarını görmüşsünüzdür. Stres seviyeleri yükseldiğinde bunu düşürmek ve kendilerini huzurlu hale getirmek için yalanarak temizlenmeyi seçiyorlar.

2. Kediler Üzerlerindeki Kokuları Silmek İçin Yalanır:

Kediler, üzerlerine sinen kokuları yok etmek için yalanır ve buna malesef sizin kokunuz da dahil olabilir! Evdeki kedinizi sevdiğinizde, bazen bir anda yalanmaya başladığını mutlaka görmüşsünüzdür; değil mi? İşte bu hareketin altında, kokuların kedilerin hayatının bir parçası olması yatıyor. Eğer üzerine bir koku sindiğini fark ederse, kedi hiç düşünmeden yalanmaya başlar. Böylece kokusunu nötr hale getirerek dış tehlikelere karşı gizlendiğini düşünür.

3. Kediler Tüy Temizliği İçin Yalanır:

Evet, kediler bazen de tüylerini temizlemek için yalanırlar. Burada temizlikten kastımız, örneğin pirelenmiş olan bir kedinin ısırarak ve yalayarak o pirelerden kurtulması gibidir. Aynı şekilde tüylerine yapışan tozlardan araya giren yabancı cisimlere kadar her istenmeyen maddeyi yine kendilerini yalayarak atmak isterler.

4. Kediler Sıcak Günlerde Serinlemek İçin Yalanır:

Kediler, sıcak günlerde vücutlarındaki ısıyı ayarlamak ve denge oluşturabilmek için yalanarak kendilerini ıslatırlar. Bu hareket, adeta alnımıza ıslak bez koymamız benzeri bir harekettir.

5. Kediler Kan Dolaşımı ve Tüy Yapısı İçin Yalanır:

Kediler, onların kıyafeti olan kürklerini sürekli yalayarak bir nevi onları taramak ve hava almalarında yardımcı olmak isterler. Böylece tüyleri daha havalı ve sağlıklı hale gelirken, aynı zamanda ciltlerinde de kan dolaşımı daha da aktif hale ulaşır. Kan dolaşımı aktifleştikçe de tüyleri yine sağlıklılaşır; bu bir döngüdür…

6. Kediler D Vitamini İçin Yalanır:

Kedilerin güneşin altında yatmayı ne kadar sevdiklerini ve güneş ışığının geldiği yerlere yatar yatmaz da hemen yalanmaya başladıklarını görmüşsünüzdür. Bu hareketin nedeni, tüylerini havalandırarak yeterince D vitamini almak ve o vitaminin tüylerinin altına, ciltlerine yeterli oranda ulaşmasını sağlamaktır.

7. Kediler Yaralarını İyi Etmek İçin Yalanır:

Kedilerin tükürük mukuslarında antiseptik özelliğe sahip bazı etken maddeler bulunur. Bu maddeler, kendi yaralarını kendilerinin yalayarak  iyileştirmesini sağlayabilir. Aynı şekilde yaranın geç iyileşmesine de neden olabilir. “Kedi ve Köpekler Yaralarını Neden Yalarlar?” adlı yazımızdan, bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

8. Kediler Sevgilerini Göstermek İçin Yalar:

Kedi yavrularını sürekli yalayan anne kedileri görmüşsünüzdür. Bu hareket; yani bir başka kediyi yalama hareketi ya da kedilerin sahibini yalaması bir sevgi göstergesidir.

9. Kediler, Sağlık Sorunları İçin Yalanır:

Kedilerin kendini sık sık ve zarar verecek derecede fazla yalaması gibi durumlar zaman zaman görülebilir. Bu gibi durumlar kedinizin anksiyete ve stres nedeniyle kendini yalamasından kaynaklanabilir. Kendini ilgisiz hisseden, sürekli yalnız bırakılan, ihmal edilen kediler bunu yapabilir. Buna ek olarak eve başka bir evcil hayvan gelmesi gibi durumlar da yine kedilerin moralini bozarak bu duruma yol açabilir. Böyle bir sorun fark ettiyseniz, yanında tüylerin koparak dökülmesi ve iştahsızlık gibi farklı belirtiler de seyrediyorsa mutlaka bir uzmana danışmayı ihmal etmeyin.

The post Kediler Neden Yalanır, Titizdir? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Kedinizin Geri Gelmesini Bekleyerek Zaman Kaybetmeyin:

Evet, kediniz belki de bir süre sonra evine geri gelebilir fakat neden zaman kaybedesiniz ki? Belki gelemeyecek kadar korkmuş, belki fazla uzaklaşmış ya da yaralanmış olabilir. Onun evde olmadığını fark eder etmez hemen aramaya çıkmanız en doğrusu olacaktır. Bu süreçte sakinliğinizi korumanız, telaş ve stres yaşamadan bir düzen oluşturmanız iyi olabilir. Bu süreçte yalnız olmak yerine etrafınızdaki insanları da yardıma çağırabilirsiniz. Mahallenizdeki kişileri konu hakkında bilgilendirerek tetikte kalmalarını da sağlayabilirsiniz.

Doğru Yerleri Arayın:

Evin içinde her yeri arayıp evde olmadığından emin olduktan sonra, evin dışındaki yakın çevreyi aramaya başlayın. Balkon, bahçe, sokak… Kediniz bu süreçte bir yere sıkışmış ya da çıkamıyorsa, bağırarak yardım istiyor olabilir. Bir süre etrafı dinleyerek yardım miyavlaması duyup duymayacağınıza bir bakın. Eğer kediniz evden hiç çıkmamış bir kediyse, sokaktaki tehlikelerden ve diğer hayvanlardan gizlenmek isteyecek ve muhtemelen kendini güvende hissedebileceği bir alana saklanacaktır. Bu nedenle çalıların arası, ağaç tepeleri, oyuklar, bahçedeki dolapların içleri, çatı araları gibi bir kedinin saklanabileceği yerlere öncelik verin. Sokaktan korkacağı için yüksek alanları da tercih edebileceğinden, tırmanabileceği noktalara bakmayı da ihmal etmeyin. Eğer kış mevsimindeyseniz, kendini sıcak tutabileceği bir yerde saklanmayı isteyecektir. Arabaların altı ya da ısıtma araçlarının etrafı gibi noktalara göz gezdirebilirsiniz.

Evinde Sevdiği Eşyalardan Yardım Alın:

Kedinizi bulsanız bile belki çok korktuğu için yanınıza gelmeyebilir. İsmine tepki veriyorsa onu sık sık seslenip çağırabilirsiniz fakat gelmeme ihtimaline karşı, evde sevdiği bir eşyası, oyuncağı vs. varsa onu elinize alın ve bulduğunuzda sakinleşip çıkması için kullanmayı ihmal etmeyin.

Yanınıza Kedi Maması Alın:

Kedinizin çok sevdiği bir yaş mama ya da yiyecek varsa, bunu yanınıza alarak kokusunu duyup çıkmasına vesile olabilirsiniz. Özellikle kaybolalı birkaç saat ve daha fazlası olduysa, karnı çok acıkmış olacağından bu duruma kayıtsız kalması zor olacaktır. Hatta kapınızın önünde birkaç farklı yere de kedi mamaları koyabilirseniz iyi olur çünkü acıktığında ortaya çıkarak kokusuna gelebilir ve evini bulabilir.

Kayıp kedi için Evde Kediyi Bekleyen Birileri Olsun:

Kediniz nerede olursa olsun evinin yolunu bulup geri girmeye çalışabilir. Eğer evde kimse olmazsa, girmesine yardım edecek birileri de olmaz ve belki de geri kaçabilir. Bu yüzden evde birinin beklemesi ve kedi miyavlaması gibi uyarıcılara karşı tetikte olması çok önemlidir.

Havanın Kararmasını Bekleyin: 

Gün içinde kedinizi arayıp bulamadıysanız, havanın kararmasını bekleyin. Kediniz gün içinde korkudan saklanmış olsa da, hava karardıktan sonra kendini biraz da olsa güvende hissederek meydana çıkabilir. Hava kararınca hem tehlikelere karşı saklanabilir, hem de sokakların daha sakin ve sessiz olması ona güç verebilir. Bu durum, sizin de onu duymanızı kolaylaştırabilir.

Kayıp İlanlarından Destek Alın:

Belli bir süre geçmesine rağmen kedinizi bulamadıysanız, kayıp kedi ilanlarından destek almanız doğru olabilir. Bu ilanlarda sizin bilgilerinize ek olarak kedinizin bilgileri, ismi, fotoğrafı gibi gerekli detaylar yer alabilir. Bu ilanları bastırarak önce evinizin etrafına, sonra da insanların sık sık girip çıktığı yerlerin kapıları ya da görülme oranı daha çok olan alanlara asabilirsiniz. Hatta veteriner kliniklerinin kapılarına asmanız da iyi olabilir çünkü kediniz, dışarıda olduğu süre boyunca yaralanabilir ya da başkaları onu bularak kliniklere götürmüş olabilir. Bu ilanlara ödül de koyabilirsiniz; ödül olduğunda bazı insanların şevki artar ve kedinizi aramaya bile çıkabilirler.

Önleminizi  Baştan Alın:

Kedilerin kaybolması kötü bir durum, biliyoruz fakat önleminizi baştan alarak bu durumu daha kolay hale getirebilirsiniz. Üzerinde iletişim bilgilerinizin bulunduğu kedi tasmaları, farklı fiyatlarla ve modellerle satın alabileceğiniz aksesuarlardan biri. Bu tasmalar sayesinde kedinizi bulan kişiler sizi arayarak onu evinize bile getirebilir. Daha profesyonel ve kesin bir çözüm arıyorsanız, artık oldukça yaygın olan mikroçip sisteminden de yardım alabilirsiniz. Mikroçipler, ufacık bir tane boyutunda olup, evcil hayvanların derilerinin altına yerleştirilen minik cihazlardır. Aletle okutulduğunda evcil hayvanınızın tüm bilgileri sistemde ortaya çıkar. Mikroçipi olan hayvanların sahiplerine ulaşmak biraz daha kolaydır. Bu nedenle kayıp vakalarında hayat kurtarıcı nitelikte olabilir.

The post Kayıp Kedi Nasıl Bulunur? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Fabio Misseroni’nin anlatımına göre, ormanlık alanda bir anda karşılarına çıkan ayı, Christian’ı yere düşürdü. Oğlunu kurtarmak için ayının üstüne atlayan baba, ayak bileğinden, kolundan ve elinden yaralandı. Christian ise birkaç çizikle kurtuldu.

Fabio Misseroni, “İkimizi de öldürebilirdi ama mucizevi bir şekilde bir anda gitti” dedi.

Baba-oğulun yaralandığı olayın ardından Trento Özerk Vilayeti Başkanı Maurizio Fugatti, ayının öldürülmesi talimatı verdi.

Bölgedeki boz ayıların korunmasına yönelik bölgeler arası ve ulusal kurallara rağmen Trento Başkanı’nın bu kararı alması tepki çekti.

Çevre Bakanı: Ayıyı kurtarmak için elimden geleni yapacağım

Aralarında Çevre Bakanı, doğal yaşamı koruma örgütleri ve ünlü isimlerin de bulunduğu birçok kesimden ayının öldürülmesi kararına itiraz geldi.

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ayının öldürülmesi kararının iptali talebiyle internette imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasına bir günden kısa sürede yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

Ülkenin en büyük hayvanları koruma derneklerinden ENPA da yerel yönetimi “intikam” hisleriyle hareket etmekle suçladı ve ayıyı öldürme kararını “saçma, haksız ve gerekçesiz” diye eleştirdi.

Çevre örgütleri, dağların ayıların doğal yaşam alanı olduğunu, insanların belli kurallara uyması halinde birlikte yaşamın mümkün olacağını vurguladı.

Söz konusu bölgede 80-100 arası ayının yaşadığı hesaplanıyor. Yerel yönetim bu sayının insanlara risk oluşturacak kadar yüksek olduğunu iddia ediyor.

Ayının öldürülmesine karşı çıkan ünlü isimlerden aktör Alessandro Gassman ise sosyal medyada yazdığı mesajında “Biz 60 milyonuz, Trentino’daki ayılarsa 80 civarı. Onların alanını işgal ettik, yağmaladık, çimentoladık, ormansızlaştırdık, yaktık ve şimdide yavruları olan bir ayıyı tehlikeli bulduğunuz için öldürüyorsunuz. O mu tehlikeli?! Siz acizsiniz, utanın!” dedi.

Binlerce etkileşim alan bu mesaja Çevre Bakanı Sergio Costa da destek verdi. Costa, Gassman’a yanıt olarak “Merhaba Alessandro, sana katılıyorum. (Yerel yönetimi) durdurmak ve bu ayıyı kurtarmak için elimden geleni yapacağım. Ya yavrularını koruyan dişi bir ayıysa? Her anne aynı şeyi yapardı. İnsanlara da hayvanlara da saygı duyalım” diye yazdı.

Çevre Bakanı ayrıca bir resmi açıklama yaparak, yerel yönetimin ayının öldürülmesi kararını durdurmak için yasal yolları değerlendireceğini belirtti.

The post İtalya’da baba-oğlu yaralayan ayının öldürülmesi kararı tepki çekti appeared first on Satin alma sahiplen!....

Mamak Belediyesi, kuşların barınması için çevreye uyumlu kuş yuvası yapmaya başladı. Mamak Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü atölyelerinde üretilen kuş yuvaları, uygun alanlarda ağaçlara yerleştirilecek. Günlük 100, haftalık bin adet üretilen kuş yuvası ile yaz ve kış ayları boyunca pek çok kuşun beslenme, tüneme ve keskin hava geçişlerinden korunması amaçlanıyor.

İhtiyaca göre kuş yuvalarının sayısını artırabileceklerini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, hazırlanan yuvalarda canlıların asla zarar görmeyeceğini belirtti. Köse, “Mamak Belediyesi olarak çevre, doğa ve hayvanların korunması için elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret ediyoruz.

Çevre, doğa ve hayvanların korunması için insan elinin ulaşamayacağı ve kuşların kendilerini güvende hissedebilecekleri uygun yerlere ahşaptan evler yapmaya başladık. Uygulama ile ağaçlara monte edilen renkli ahşap evlerin içerisine buğday yemi bırakarak, kuşların bu alanlara alışmasını sağlayacağız. İlçe genelinde özellikle parklarımızda bulunan tüm ağaçlarda bu çalışmamız devam edecektir. Yaban hayatını korumak, sahipsiz sokak hayvanları için de kış ayları boyunca yürüttüğümüz çalışmalar devam edecektir” dedi.

The post Mamak’ta kuşlar için günde 100 yuva appeared first on Satin alma sahiplen!....

Eğer yüksek enerjili, bakımı kolay, aile dostu bir köpek arıyorsanız, o zaman Boxer sizin için iyi bir cins olabilir!

Boxer köpekleri, heybetli görünen, büyük, kaslı, kare başlı köpeklerdir ama gözlerine bakınca yaramazlık ve yaşama sevincini görürsünüz. Eğlenceli doğaları ve sınırsız enerjileri ile tanınırlar. Boksörler üç yaşına kadar tamamen olgun kabul edilmez, zaten köpek dünyasındaki yavruluğu en uzun yaşayanlardandır.

Boxer, başlangıçta orta boy bekçi köpeği olarak yetiştirildi. Bugün ise Boksörler, çoğunlukla evlerin sevgi dolu üyeleridir. Bununla birlikte, hala yüksek enerji seviyelerini korumaktadırlar ve bol miktarda egzersize ihtiyaçları vardır.

Kare çeneli ve kaslı vücudu olan bu cinsin aslında mizah duygusu ve şirinliği de ünlüdür.
Boxer, Almanya kökenlidir ve 1. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyaya yayılmıştır. Kısa, parlak tüyleri dikkat çekicidir: açık kahverengi, kahverengi veya beyaz olarak tek renk veya çift renklidir. Tek renk beyaz olarak çoğunlukla arzu edilmez, çünkü beyaz Boksörler genetik olarak sağırlık eğilimindedirler.

Bir Boxer köpeğin koşmasını izlemek bir zevktir. Çok coşkulu, neşeli ve zariftir, özellikle atlayıp zıplamaya başladığında yüzüne bir gülümseme geleceğinden emin olabilirsiniz.
Ancak hayat tüm Boxer köpekleri için eğlence ve oyun değildir. Güçleri ve cesaretleri nedeniyle Boksörler, ordu ve polisin yanı sıra arama kurtarma çalışmalarında geniş olarak kullanılmaktadır. Eğitilirlerse, Boksörler mükemmel bekçilerdir ve davetsiz misafirleri öncelikle kısıtlarlar. Boksörler ayrıca itaat ve çeviklikte mükemmeldir.

Boxer erkekleri genelde 55-65 cm uzunluğunda ve 30-35 kilo ağırlığındadır. Dişiler ise 50-60 cm arasında ve 25-30 kilo ağırlığındadır.
Boxer köpekleri, herkes için iyi bir cins değildir, ancak sarılmayı seven büyük ve koruyucu bir köpek istiyorsanız, Boxer sizin için doğru köpek olabilir!

Tarih

Boxer, birkaç yüzyıl öncei Bullenbeisser, Mastiffs ve Bulldog köpeklerinin çiftleştirilmeleri ile gelişti. Özellikle Bullenbeisser türü yüzyıllar boyunca ayı, yaban domuzu ve geyik avlamak için av köpeği olarak kullanıldı. Görevleri avları yakalamak ve avcı gelene kadar avı tutmaktı. Zamanla, Bullenbeisser sığırları korumak ve sürmek için de kullanılmaya başladı.
Bugün bildiğimiz Boxer ise, 19. yüzyılın sonlarında geliştirildi.
1. ve 2. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Boxer’lar askere alındı, haberci köpek , ayrıca saldırı ve bekçi köpekleri olarak hizmet ettiler. Dönen askerler aracılığıyla, cins daha fazla insana tanıtıldı ve favori bir arkadaş hayvan, şov köpeği ve bekçi köpeği oldu.

Bakım

Boxer’lar uzun süre açık havada bırakılmamalıdır. Kısa burunları yaz aylarında sıcak havayı yeteri kadar verimli bir şekilde soğutmaz ve kısa tüyleri kışın sıcak tutmaz.
Boxer’ların en alt düzeyde taranma ihtiyaçları vardır. Boksörler, onlara ihtiyaç duydukları fiziksel egzersizi ve zihinsel uyarımı sağladığınız sürece, özellikle çocuklara karşı efsanevi sabır ve yumuşaklığı ile çok iyi aile arkadaşlarıdır. Onlara yürüyüş veya koşu şeklinde yeterli egzersiz sağlamaya istekli, yetenekli ve imkana sahip iseniz, apartman yaşamına bile uyum sağlayabilirler.
Bazen Boxer’ların kuyrukları ve kulakları kırpılır. Birçok köpek sahibi ise günümüzde Boxer’ların kulaklarını ve kuyruklarını kırpmadan bırakmayı tercih ediyor – bizim de tam olarak desteklediğimiz bir uygulama! Bırakın kulaklar ve kuyruklar doğal kalsın!

Kişilik

Tipik Boxer, zeki, uyanık, çevik, korkusuz, meraklı, eğlenceli ve iyi arkadaştır. Ailelerine sadıktırlar ve onlarla oynamayı severler, ancak onlara bağırırsanız ve sert eğitim yöntemleri kullanmaya çalışırsanız da dik başlı olurlar.
Boxer, aslen bekçi köpeği olarak tanınır, çünkü uyanık, dikkatli ve kendine güvenlidir. Yabancıları dikkatli bir şekilde karşılar, ancak dost insanlara nazikçe karşılık verir. Sadece ailelerini, evlerini ve sahiplendikleri yeri savunmak için saldırganlaşır.

Sağlık

Bir Boxer edinmeden önce, cinsin sıkça karşılaştığı bazı sağlık sorunlarının farkında olmalısınız. Aşağıdaki hastalıklar, onun yakalanabileceği rahatsızlıkların tamamı değildir, ancak Boksörlerin özellikle yatkın olduğu bazı tıbbi durumlardan haberdar olmanızı amaçlamaktadır. Diğer evcil hayvanlar gibi, köpeğinizin sağlığını dikkatlice ve düzenli olarak izlemeniz, gerekirse vakit kaybetmeden veterinere götürmeniz önemlidir, çünkü sorunu ne kadar çabuk yakalarsanız, o kadar kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edebilirsiniz.
Genelde yakalanabileceği hastalıklar: kanser, kalp rahatsızlıkları, uyuz, korneal ülser, hipotiroidizm, Boksör koliti, alerjiler, mide kasılması (GDV), sıcak stresi ve sıcak çarpması.
Bu hastalıklar dikkatli gözlem sonrası kan çalışması ile teşhis edilir ve büyük oranda günlük ilaçlarla kolay ve ucuz bir şekilde tedavi edilir.

Beslenme

Boxer’ın sağlıklı ve yeterli beslenmesi, ciddi sporcularla hemen hemen aynı olmalıdır. Normal ev yemeklerini vermeyi denemelisiniz. Dengeli olarak aşağıdakiler ile beslenmelidir:
Balık, tavuk, hindi, nadiren kırmızı et, süt, yerfıstığı, meyve ve sebzeler ile bolca su!

Egzersiz

Boxer köpekler son derece aktif, yüksek enerjili bir köpektir ve günde en az bir saat enerji yakmaya itiyaç duyar, ancak daha fazlası tercih edilir. Bu olmazsa, bastırılmış enerjilerini serbest bırakmaları gerekir, böylece oldukça yıkıcı olabilirler veya diğer davranış sorunları geliştirebilirler.

The post Boxer (Boksör) appeared first on Satin alma sahiplen!....