Kediler, çoğunlukla cesur ve atak hayvanlar olarak bilinseler de onları da korkutan bazı nedenler bulunur. Özellikle evde yaşayan kedilerin bazen korkup saklandığını, sindiğini, tedirgin hareketler sergilediğini görebiliriz. Peki kediler nelerden korkar; gelin birlikte bakalım:

Yabancı İnsanlar:

Çoğu kedi sahibi bu duruma şahit olmuştur: Eve gelen misafirlerinizi gören kediniz bazen masa altı, dolap tepesi gibi yerlerde durarak onları izler. Bazen de kendine belirlediği koruma noktasına giderek ortaya çıkmaz. Hatta evde başkaları olduğu süre boyunca rahat bir şekilde uykuya dalmadıkları da görülebilir. Bu tip hareketler kedinin soğuk tavırlarına ya da insanlardan utandığına yorulabilir. Aslında bu hareketlerin temelinde korku yatıyor olabilir. Kediler kolay kolay tanımadıkları insanlardan korkmasalar da, küçük yaşlardayken yeterince sosyalleşmemiş, farklı insanları görmemiş ve hep aynı ailenin içinde kalmış olan kedilerde bu davranış görülebilir. Özellikle de küçükken travma yaşamış ya da insanlardan korkması gerekmiş sokak kedileri gibi bazı kedilerde bu korku fazlası ile yerleşir. Bunun için kedilerin yavruluk döneminde sosyalleştirilmesi gerekir. Yetişkin kedilere ise biraz zaman verilmeli ve onları tedirgin etmeyen hareketlerle insanlara yavaş yavaş alıştırılmaları gerekir. Kediniz kendini güvende ve rahat hissedince zamanla yakınlaşmaya da başlayacaktır.

Ani ve Yüksek Gürültü:

Ani ve yüksek gürültülerden kim korkmaz ki! Kediler söz konusu olduğunda, ani ve yüksek gürültüler onları korkuya itebilir. Çoğunlukla da bebeklik dönemini sessiz sakin geçirmiş olan kediler, büyüdüklerinde bu tarz ortamlara maruz kalırsa gerginlik yaşayabilirler. Evin içinde sürekli kavga olması, gürültüler, yüksek müzik, bağırışlar… Hatta elektrik süpürgesi gibi cihazlardan korkan kediler de tam olarak gürültüden korktukları için tepki gösterirler. Unutmayın ki hayvanların bir çoğu insanlara göre daha fazla duyu gelişimine sahiptir ve o sesler, muhtemelen onlara çok daha yüksek gelmektedir.

Veteriner Hekimleri:

Bazı hayvanların korkulu rüyası veteriner hekimleri, aslında onların iyiliğini düşünüp hayatlarını kurtarsa dahi kediniz için dost değildir. Bu durum hem o kişinin başlarda yabancı olmasından hem de kedinizin rutinini bozarak ona korku yaşatmanızdan kaynaklanır. Eve alışmış ve oradan çıkmak istemeyen bir kedinin, girmek istemediği küçük çantasına zorla sokulması ve bunun ardından seslerle, yabancılarla dolu bilinmez bir dünyada ilerlemesi… Ardından veterinere ulaşması ve burada başka hayvan kokuları içinde iğnelere, ilaçlara maruz kalması… Sizce de kediniz korkmakta kendine göre haklı değil mi? Bu nedenle kliniğe giderken onu zorlamak yerine kendi başına girmeyi isteyebileceği bir taşıma çantası edinin. Bu çantaya alışmasını sağladıktan sonra, yol boyunca stres yaşamaması için onunla konuşun. Gürültüden ve insanlardan uzak olmaya özen gösterin. Arabayla giderken bu durum onu strese soksa bile alışması için zaman tanıyın ve stresini azaltmak adına yavaş ilerleyin.

Bazı Sahipler:

Evet, her ne kadar üzücü olsa da kediler bazı sahiplerinden korkabilirler. Bunun nedeni de çoğu zaman kedinin bir sorun nedeniyle cezalandırılması ya da bağırılıp azarlanması; odaya kapatılması gibi negatif durumlardır. Kedinizi böyle durumlar nedeniyle cezalandırdığınızda, istemeden de olsa sizden uzaklaşmasına ve korkmasına yol açarsınız. Bu durum onu strese sokar ve sürekli cezalandırılacağı düşüncesiyle sizden uzak durmaya çalışır. Kediniz size karşı eskisi gibi davranmıyorsa, onu cezalandırıyorsanız ya da eskisi gibi ilgi- sevgi göstermiyorsanız, kucağınıza gelmiyor ya da uzak duruyorsa büyük ihtimalle sizden korkuyor olabilir.

Yeni Ev- Yeni Ortam:

Kedilerin yaşam alanlarına alışıp bağlandıkları ve kolay kolay uzaklaşmak istemedikleri bilinen bir durumdur. Hatta bazı kedilerin eski evlerine dönmek için kilometrelerce yürüdüğü hikayeleri de duymuş olabilirsiniz. Eğer yeni bir eve taşınmışsanız, kediniz yeni evinizi ve ortamı bilmediği için korkuya kapılmış olabilir. Hatta bu korku, henüz evi terk edip yapılan uzun taşınma yolculuğunda başlamış durumdadır. Ardından eşyaların yerleştirilmesi sürecinde odaya kapanması ya da o hengameye dahil olması da stresini arttırmıştır. Taşınma durumu söz konusuysa kediniz ve eşyalarını en son toparlamanız ve gittiğiniz eve de ilk önce yerleştirmeniz, bu süreci biraz daha kolay hale getirebilir.

Diğer Hayvanlar:

Kediler, tanımadıkları diğer hayvanlardan korkabilirler. Bu sokak kedisinin bir köpekten korkması da olabilir, evdeki kedinizin ilk kez tanışacağı yeni bir evcil hayvanınız da. Eğer ikinci bir evcil hayvan fikriniz varsa, kedinizi strese sokmadan onları tanıştırmak için veteriner hekiminizden destek alabilirsiniz. Kedinizi yeni dostlarını koklaması, tanıması için rahat bırakmanız da önemlidir. Yeni gelen evcil dostunuzu ise başka bir odada, eski kedinizin kokusunun sindiği bir yatak ya da örtüye yatırabilirsiniz. Gerildiklerini hissederseniz bir süre birbirlerinin kokusunu alarak mesafeli yaşamalarını sağlayabilirsiniz.

Ani Hareketler:

Her insan ya da hayvan, beklemediği bir anda ani hareketlere maruz kalırsa korkabilir. Bu durum, içgüdüsel olarak avcı-av temasına dayanan bir harekettir. Böyle bir hareket kedinizi strese sokup aniden kaçmasına, zıplamasına, gerilmesine yol açabilir. O durumda onu yakalamak, sevmek ya da bağırmak gibi hareketlerden kaçınmanız son derece önemlidir. Bırakın kediniz kendini dinlesin, rahatlasın ya da saklansın. Aynı şekilde aniden ona fırlatılan bir oyuncak ya da bir sebze gibi ne olduğu fark etmeyen her ani nesne de kedinizi korkutabilir. İnternette gördüğümüz ‘sebzelerden korkan kedi videoları’ da işte tam olarak bu durumun bir sonucudur.

The post Kediler Nelerden Korkar? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Artık kas ve kemik ağrıları başlayacak, ileriki dönemde kedinin tuvaletine girerken zorlanması bile mümkün olabilecektir. Yine aynı şekilde kedide daha az yemek yeme ve az su içme gibi beslenme farklılıklarına da rastlanabilir. Bu detay öyle önemlidir ki; yeterince beslenmez ya da su içmezse, kedide birçok hastalık ortaya çıkabilir. Yine aynı şekilde kedilerde yaşlanma döneminde fiziksel görünümde de değişikler olabilir: Dişlerin dökülmesi, tüylerin güçsüz ve seyrek hale gelmesi gibi. Eskiden keskin duyulara sahip olan kedinin artık daha az duyması ya da görmesi gibi durumlar sıradan hale gelebilir. Sonuç olarak yaşlı kedinin yeni haline uygun, farklı bir bakım süreci ve özen gerektiği aşikardır.

Yaşlı Kedi Bakımı Nasıl Olmalı?

Yaşlanma, her canlının yaşam sürecinde kaçınılmaz bir dönemdir. Kedi dostunuz hayatı boyunca sizinle oldu, olmaya da devam edecek fakat artık yaşlı bir hayvan olduğunu unutmayın. İlk olarak ona sevgi ve saygı içinde, hala eski ilginizle yaklaşmayı sakın ihmal etmeyin. Artık birçok şeyin eskisi gibi olmayabileceğini unutmayın ve bu bakım önerilerine dikkat etmeye çalışın:

Yaşlı Kedi Gözlemleme:

Kedinizi gözünüzden bile sakınıyor olabilirsiniz fakat artık onu daha fazla gözlemlemeye çalışın. Bu süreç onun hayatının bir parçası ve doğal olsa da, yine de onu sıkmadan gözünüzün üzerinde olması birçok riskli durumu önleyebilir. Kedinizde eskisine göre olan değişiklikleri gözlemleyin. Eğer risk teşkil edebilecek ya da sağlığı ile ilgili olduğunu düşündüğünüz büyük değişimler söz konusuysa, vakit kaybetmeden veteriner hekiminize danışın.

Yaşlı Kedi Veteriner Kontrolleri:

Veteriner kontrolleri, hayvanlar dünyasında insanların check up yaptırması gibidir. Zaten bebeklikten yaşlılığa dek evcil hayvanların bu kontrollere tabi tutulması gerekir. Aşıları tam, sağlık kontrolleri düzenli olan bir kedi yaşlandığında da daha dinç ve sağlıklı kalabilir. Onu belirli periyotlarla kontrole götürmeniz, sağlığında beklenmeyen durumların önüne geçebilir. Ayrıca veteriner hekiminiz size en doğru bakım önerilerini ve gerekli gördüğü detayları önererek, kedinizin daha iyi bir yaşam geçirmesini de sağlayabilir.

Yaşlı Kedi Beslenme Düzeni:

Bebekken sık sık oyun oynayıp yorulan, sonrasında da kendini iştahla mama kabına atan kediniz artık yaşlandı. Evet, belki eskisi gibi sağlıklı büyümesini düşünerek onu beslemeyecek olabilirsiniz. Şimdi de yaşlılığının sağlıklı geçmesi için beslenme düzenini gözden geçirmeniz gerekir. Kediniz eskisine göre muhtemelen daha az yemek yiyor olacaktır. Yine de onun kilo aldığını gördüğünüzde şaşırmayın. Artık metabolizması yavaşlamış halde ve daha hareketsiz; bu yüzden kilo almaya çok müsait. İşte tam da bu nedenden dolayı artık yaşlı kedi maması yemesi gerekiyor. Yaşlılığa bir de obezite sorunlarının eklenmesi, yaşlılık dönemini zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Eskisine göre daha az mama tüketen kedinizin beslenmesini, besleyici ve yağ oranı daha düşük olan ek gıdalarla zenginleştirebilirsiniz. Kedinizin bol bol su içmesini sağlayabilir, içmiyorsa yaşlı kedilere uygun yaş mamalar ve et suyu gibi doğal sıvılarla destek sağlayabilirsiniz.

Yaşlı Kedi Egzersizleri:

Eskiden oradan oraya zıplayan, dolap tepelerinde dolaşan, bir saniye bile oyun oynamadan duramayan kediniz artık daha halsiz olacak. Daha sakin ve sessiz; daha yorgun ve uykulu. Yine de enerji sarf etmeye ve hareket etmeye belki de eskisine göre daha fazla ihtiyacı var. Bunları yapmazsa metabolizması daha fazla yavaşlayacak, kilo kontrolü sağlamak çok zorlaşacak. Kedinizi eskisi gibi yormasanız da ona zaman zaman az sürelerde egzersiz yaptırabilirsiniz. Eskisi gibi heyecanlamasa da, hareketli bir fareye ya da salladığınız oyuncağa kayıtsız kalmayacaktır. Tabii çabuk yorulabilir ya da nefes nefese kalabilir. Onu fazla yormamanız, zorlamamanız gerektiğini de aklınızdan çıkarmayın.

Yaşlı Kedi Bakımı:

Yaşlı kedi bakımı önerileri de bu süreçte farklılıklar gösterebilir. Diş ve diş eti sorunlarına özen göstermeniz gereken kedinizin ağız bakımına dikkat etmeye çalışın. Yaşlı kedilerde ağız sorunları çekilmez bir hal alabilir. Kedilere uygun ağız bakım ürünlerini veteriner hekiminizin önerilerine göre tercih edebilirsiniz. Aynı şekilde tüyleri de eskiye oranla dökülmüş, cansız, bakımsız bir hale gelebilir. Tarama ve temizleme gibi bakım rutinlerini de yine ara sıra uygulamaktan çekinmeyin. Tırnak bakımı, kulak ve göz bakımı gibi rutinleri de yine ihmal etmeyin.

Yaşlı Kedi Uygun Ortam Oluşturma:

Kediniz eskiden sık sık güneş ışığına çıkar, saatlerce yalanır ve uyurdu. Şimdi neden yapmasın? Eskisine göre kemikleri daha yorgun, kasları daha yaşlı olabilir fakat ona yine güneş ışığı ve sıcak bir ortam oluşturmaktan geri kalmayın. Ara sıra güneş altında yatması, kemiklerine de iyi gelecektir. Aynı şekilde yatağında da eskiye göre daha sıcak bir alan arayabilir; bu yüzden sıcak su torbası gibi yardımcılara danışabilirsiniz.

Son olarak onu sevmekten, sabırlı olmaktan, ona ilgi ve sonsuz sevgi vermekten asla vazgeçmeyin. Yaşlanmış bir kedi yatağının sıcak olmamasına belki katlanabilir ama kalbinin sevgiyle sımsıcak

The post Yaşlı Kedi Bakımı appeared first on Satin alma sahiplen!....

 Kediler Neden Dışarı Çiş Yapar?

Kediler, bazı durumlarda tuvaletlerinin dışına çişlerini yapabilir. Bunu yapmaları çoğu zaman olumsuz durumlar için intikam almaları, sahiplerini kızdırma istekleri gibi durumlara yorulabilir. Bu hareketin birbirinden farklı sebepleri bulunur:

• İlk olarak sağlık sorunları olan kediler bu hareketi yapabilir. Bazen böbreklerinde ya da idrar yollarında bilinmeyen sorunlar olan kediler, bilerek olmasa bile idrarlarını kaçırabilirler. Bu durum kedi sahipleri tarafından hep dışarı çiş yaptıkları şeklinde yorulabilir. Aynı şekilde kedi tuvaleti içinde zorlandığından, ağrı çektiğinden bunu dışarıda denemek istemiş de olabilir. Eğer sağlık sorunu olduğundan şüphe duyuyorsanız, bu duruma başka belirtiler de eşlik ediyorsa mutlaka bir veteriner hekime başvurmanız zorunludur.

• Kedi çişi sorununun en çok karşılaşıldığı durum kızgınlık dönemidir. Bu süreçte kediler sık sık bazı yüzeylere işaretleme yapabilirler. Bu hareketin anlamı, doğal ortamda diğer kedilere çiftleşme çağrısıdır ve kokuyu duyan karşı cins kedilerin gelmesini sağlamaktır.

• Kediler yine halılardan duvarlara, yeni alınan eşyalardan aksesuarlara kadar birçok farklı yere işaretleme yapabilirler. Özellikle erkek kedilerde görülen bu davranış, bölgesini işaretleyip eşyanın kokusunu değiştirme amacı taşıyabilir. Yine başka kedilerin kokusunu alıyorsa ya da evde alışamadığı başka evcil hayvanlar varsa da bu davranışı sergileyebilir.

• Kedi idrarırını dışarı yapıyorsa, bu durum onun hormonlarından ya da karakteristik bazı sorunlarından da kaynaklanabilir. Yeterince ilgi göremeyen, düzgün beslenmeyen, psikolojik rahatsızlıklar yaşayan ya da daha birçok stres dolu döneme tekabül eden durum nedeniyle bu davranış gerçekleşebilir.

• Nadir olarak görülse de bazen kediler kum kabı çok pis olduğu için de tuvaleti dışına çişini yapabilir. Düzenli temizlenen kedi tuvaletleri, sürekli değiştirilen kedi kumları bu davranışın önüne geçmek için uygun olacaktır. Ayrıca kedilerin kirli tuvaletlerden kolaylıkla idrar yolu enfeksiyonu kapabildiği de bilinmektedir.

Kedi Çişi Neden Kokar?

Aslında kedi çişinin birçok canlının idrarından pek bir farkı yoktur. Kedi çişi kokusunu bu kadar yoğun hale getiren detay, işaretleme amacıyla gerçekleştirilen bir eylem olduğundan hormon düzeyinin de fazla olmasıdır. Kısırlaştırma işlemi görmemiş kedilerde bu idarın içinde bol miktarda testesteron bulunmaktadır. Bu kokuyu neredeyse kalıcı ve dayanılmayacak derecede fazla hale getiren ise o bölgede fark edilmeden durma süresidir. Genellikle evin içinden bir yerden kötü bir koku geldiği fark edilse de, kedi sahipleri kokunun kaynağını bulup anlayana kadar o yüzeye işlemiş olabilir. Bu süre uzadıkça da kedi idrarı oraya işler; ardından içindeki amonyak kokusu yoğunlaşırken bakterilerin birbirinden ayrışarak oluşturduğu durum kokuyu arttırır. Ayrıca yaşlanmış kedilerde ve böbrek sorunu yaşayan hastalarda daha yoğun kokulu idrar görülmesi olasıdır.

Kedi Çişi Kokusu Nasıl Giderilir?

Kedi çişi kokusu, özellikle de işaretleme şeklinde olduğunda dayanılmaz bir kokuya sahip olabilir. Bazen yeni aldığınız bir kıyafetiniz siz henüz giymeden bu kokuyla kaplanabilir. Yeni serdiğiniz tertemiz halınızın orta yerinde kedi çişi lekesi ve kedi çişi kokusu görmek zorunda kalabilirsiniz. Birçok kedi, sırf bu davranışın kaynağı bilinmiyor ya da çözümü düşünülmüyor diye ne yazık ki  yuvasından bile olmuştur. Kedi idrar kokusunun kolay kolay geçmediği bir gerçek. Ayrıca kedilerin bu huyu edindikten sonra kokuları geçtikçe aynı bölgeyi işaretlemek isteyeceği de biliniyor. Bunun kesin çözümü, kedinizi yaşı geldiyse bir an önce kısırlaştırmak olacaktır. Ayrıca evde yaşayan bir kedi için bu çözüm gayet mantıklıdır.

  Kedi çişi kokusu, çişin orada kaldığı sürenin uzunluğuna bağlı olarak alanla bütünleşir ve çıkması daha da zorlaşabilir. Kedi çişi lekesi bir süre sonra kuruyup geçse dahi o koku oradan asla çıkmayabilir ve kediniz gidip gelip bölgeyi koklayabilir. Bu nedenle ilk olarak yapmanız gereken şey, olabildiğince önce fark edip bölgeyi iyice temizlemek olacaktır. Birçok pet shopta bulabileceğiniz ve farklı fiyatlarla alabileceğiniz ‘Kedi idrar kokusu giderici’ parfümlü ürünlerden satın alabilirsiniz. Bunun yerine daha doğal yöntemlere yönelmek istiyorsanız, şu çözümleri deneyebilirsiniz:

• Ev temizliğinin en doğal yardımcılarından olan sirke, birçok konuda en iyi temizliği sağlayabiliyor. Kedi idrar temizleme söz konusu olduğunda, sirkenin asidik yapısının idrardaki tuzları nötr hale getirdiği de biliniyor. Özellikle duvarlar, dolap yüzeyleri, masa ya da koltuk kenarları gibi dikey yüzeylerde bu yöntem çok işe yarayabilir. Sirkeyi suyla hafif seyrelterek yapılan bir karışımı bu yüzeylere sıkarsanız, bir süre sonra kokunun bastırıldığını fark edebilirsiniz.

• Evin içini mümkün olduğu kadar havalandırmanız da bu temizlik sürecinde size yardım edebilir. İnsan burnu kokunun geçtiğini düşünüp rahatlayabilir fakat kedilerin koku alma duyuları muazzam oluşlarıyla bilinir. Yani kediniz hala bölgede kokusunu alarak o kokuyu tazeleme ihtiyacı duyabilir. Eğer kumaş yüzeyler söz konusuysa; kediniz koltuk ya da yatak gibi yüzeyleri işaretlediyse, internetten ya da mağazalardan satın alabileceğiniz buna özel temizleyici ürünlerden destek sağlayabilirsiniz. Bu özel temizleme maddeleri, kokuları nötrlemenin yanı sıra leke oluşumunu da engelleyecektir. Özellikle amonyaklı temizlik ürünlerinden uzak durmanız daha iyi olacaktır çünkü idrarda da amonyak bulunduğundan bu durum bir karmaşaya yol açabilir.

• Kıyafet gibi kumaş ürünlere sinen kedi çişi kokusu için, önce temizliği sağladıktan sonra bölgeyi soğuk su yardımıyla durulayabilirsiniz. Onun üzerine makineye atabilir, çamaşır deterjanına ek olarak karbonat ile doğal sirke karışımını da ilave edebilirsiniz. Çamaşırlar kuruduğunda, muhtemelen koku da giderilmiş olacaktır fakat olmazsa, yeniden aynı şekilde yıkadığınızda artık kalmayacağından emin olabilirsiniz.

• Halı, kilim gibi bazı yüzeylerde bulunan kedi çişi lekesi ve kokusunun giderilmesi için bölgeyi temiz su yardımıyla temizledikten sonra, özellikle süpürgede temizleme özelliği varsa temizleyip kurutabilirsiniz. Özel temizleyiciler yardımıyla üzerinden geçip tekrar temizledikten sonra, ürünü bu bölgede bir süre tutabilirsiniz. Ardından temiz su ve bez yardımıyla yeniden temizleyerek kokunun gittiğinden emin olabilirsiniz. Eğer altındaki zemine de bulaşmışsa, o bölgeyi ahşap temizleme ürünleriyle temizleyerek kokuyu giderebilirsiniz. Durum ne olursa olsun, kedinizi kısırlaştırdığınızda ya da psikolojik kökenli ise sorunlarını çözdüğünüzde bir daha dışarı işememesini sağlayabileceğinizi unutmayın.

The post Kedi Çişi Kokusu Nasıl Giderilir? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Konumuz olan kediler, aç kalmaya biraz daha fazla da olsa dayanabilseler de; susuzluk söz konusu olunca her canlı gibi daha dayanıksızlar. Dış etkenlere bağlı olmakla birlikte; kedilerin sağlık durumundan beslenmesine, yaşından bedenine kadar birçok farklı özellik bir araya gelerek ortalama bir hafta açlığa tahammül edebiliyorlar. Tabii bu süreç boyunca sağlıkları git gide bozulmaya devam ediyor ve sadece dayanabiliyorlar; sağlıklı yaşamaya devam edemiyorlar.

Kediler susuzluğa ne kadar dayanır? sorusunun cevabı ise yine aynı şartlara, hava sıcaklığından kedinin özelliklerine kadar her değişkene göre maksimum üç gün uzayabiliyor. Bu durum her kedi için geçerliyken, sokak kedileri düşünüldüğünde; onların sağlıksız hayatları, yeterince beslenememeleri, belki sahip oldukları rahatsızlıklar gibi tüm özellikleri onları daha da dayanıksız kılıyor. Yani örneğin evdeki kedinizi yanlışlıkla 1-2 gün susuz bıraktıysanız, bir sokak kedisine göre daha dayanıklı olabilir fakat bir sokak kedisi 1 gün bile su içmese bu onun için çok kötü sonuçlar doğurabilir. Her ne olursa olsun, kediler aç ve susuz kaldıkça, bu süre uzadıkça sağlıkları da aynı oranda hızla bozulur ve bu durum vahim sonuçlar doğurur.

Kediler ihtiyaçları olan suyu gün içinde alamazlarsa; buna bir de yaz sıcağı eklenip daha fazla sıvı kaybetmek durumunda kalırlarsa organları eskisi gibi çalışamamaya başlar. Sonunda ise organ yetmezliğine bağlı ölümler gerçekleşebilir. Hava ne kadar sıcak olursa, bir kedinin susuz dayanabilme gücü de o oranda düşmeye başlar. Bu nedenle bir dakikanızı ayırarak kapınızın önüne koyacağınız bir kap su, bir ya da belki de birden çok kedinin yaşamasını sağlar; en kötü ihtimalle gününü kurtarır.

Kedilerin Susuz Kaldığı Nasıl Anlaşılır?

Kedilerin susuz kaldığını anlasanız da anlamasanız da onların buna ihtiyacı olduğu aşikar: Bu nedenle sokak kedileri için koyabildiğiniz kadar su koyarak onlara destek olabilirsiniz. Yine de kedinin bir ya da birkaç gün susuz kaldığını, onun kirli görünümünden ve tüylerinden de anlayabilirsiniz. Kedilerin kendilerini yalayarak sürekli temizlemesi, onların en önemli alışkanlıklarından biridir. Bir kedi su içemedikçe vücudu yeterince tükürük de üretemez; bu nedenle kendilerini her zamanki gibi yalayarak temizleyemezler ve pis kalırlar. Bu durum sadece dış gözlemle görebileceğiniz bir susuzluk belirtisi; asıl sorun onun içinde, organlarında ve günden güne bozulan sağlığındadır. Su içemeyen kedinin organları daha yavaş çalışmaya ya da ona yetmemeye başlarken, kendisi de halsiz düşer ve iştahsız, kirli, hasta görünümlü bir hale gelir. Eğer sokakta kirli bir kedi görüyorsanız, onun susuz kaldığını düşünebilir ve ona yardım etmek için hızlı davranarak belki de hayatını kurtarabilirsiniz.

Kediler Ne Kadar Su İçmeli?

Peki kediler ne kadar su içmeli? Bir kedi ortalama 3- 4 kilo arasında değişen bir ağırlığa sahipse, gün içinde 120 ml civarında su içmek zorundadır. Bu su oranı, onun sağlıklı bir yaşama devam etmesi için yeterlidir. Gün içinde bu ortalamadan az su içen kediler her nasıl ki sağlıksızlaşmaya başlıyorsa, bundan daha fazla içen kedilerde de bu bir sorun belirtisi olabilir. Havanın sıcak olduğu aylarda kediniz daha fazla su içebilir fakat normale göre aşırı su içiyorsa, vücudunda bazı hastalıklar mevcut olabilir ve kediniz sistemini düzenlemek için çaba sarf etme aşamasında bulunabilir. Bu nedenle evde beslediğiniz evcil kedinizin su içişini de sürekli kontrol altında tutmanız iyi olabilir. Az ya da fazla su içtiğinde gözlemleyerek beklenmedik durumlarda bir uzmana danışabilirsiniz.

The post Kediler Susuzluğa Ne Kadar Dayanır? appeared first on Satin alma sahiplen!....

Sokak kedilerinin önü alınamayan artışında kısırlaştırmanın önemli oluşu gibi, ev kedilerinin de kızgınlık dönemi davranışlarında büyük ölçüde etkilidir. Birçok kedi bu dönemlerde sürekli miyavlamakta; geceleri uyumayıp bağırabilmektedir. Ayrıca ev içinde işaretleme yaparak sorun çıkarabilmektedir. Bu dönemde birçok kedinin evden kaçmaya çalıştığı da bilinir. Ayrıca kedinizin dışarı çıkmasına izin verseniz, çiftleşmesine olanak tanısanız bile bu kesin bir çözüm değildir. Bu süreçte kediniz depresyona girebilir, rahatsızlıkları baş gösterebilir.

Erkek kedi kısırlaştırma operasyonu, daha sonradan kedinizin testis kanserine yakalanma olasılığını bile azaltacaktır. Kedinizi kısırlaştırmaya karar verdiğinizde, veteriner hekiminize danışarak öncesinde ve o esnada neler yapmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Bu operasyon kısa süren ve fazla komplikasyona yol açmayan bir uygulamadır. Kedinize anestezi uygulandıktan sonra ufak bir kesik açılarak testisleri dışarı çıkarılır. Operasyon bitti ve erkek kediniz kısırlaştırıldı; peki şimdi ne yapmanız gerek? İşte erkek kedi kısırlaştırma sonrası için öneriler:

Erkek Kedi Kısırlaştırma Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

*Kedinizin operasyonu muhtemelen kısa sürecek; ardından anesteziyi atamamış, sersemlemiş bir şekilde eve gelmesi gerekecek. Bu süreçte ona kendine gelmesi için zaman tanımanız gerekir fakat öncesinde hijyenini de düşünmelisiniz. Kediniz operasyondan çıkıp eve gelmeden önce, evinizi iyice temizlemeniz iyi olacaktır. Operasyon sonrası kapatılmış olsa da bir yarası olacağından enfeksiyon riskini sıfıra indirgeyebilirsiniz. Böylece eve geldiğinde temiz, hijyenik bir ortama gelmiş olur.

*Kediler kendilerine gelmeye çalışırken oldukça sersem olacaktır. Bu nedenle eve geldiğinde kendine gelmeye çalışacak, büyük bir çaba sarf edecektir. Bu süreçte onu yüksek yerlere koymamanız büyük önem arz eder. Henüz kendine gelememiş kediniz tam performansla hareket edemediğinden düşüp yaralanabilir. Bu süreç 24 saat bile sürebileceğinden, onun yürümeye çalıştığını fakat doğru düzgün yürüyemediğini görebilirsiniz. Bazı kediler bu süreçte hemen toparlanabilirken, bazılarının kendine gelmesi daha uzun sürebiliyor. Onunla konuşup rahatlatmalı, kendini huzurlu hissederek uyuyabileceği bir alan oluşturmalısınız. Kedinizin yatağını hazırlayarak yere koyabilirsiniz.

*Yine aynı süreç içinde kedinizin tuvalet ihtiyacı olduğunda, kasları tam tutmadığından tuvaletine yetişemeyebilir ya da yattığı yere yapma eğilimi gösterebilir. Bunun geçici bir sorun olduğunu unutmayın ve ona kızmayın. O bölgeyi temizleyin. Bazı kediler hemen tuvaletine girmeye çalışabilir. Onun yapmak istediklerini yapmasına izin verin fakat tuvaletini muhakkak ki temizlemiş olmaya dikkat edin. Düzenli temizlenmeyen kedi tuvaletleri enfeksiyon riskinin yüksek olduğu alanlar olacaktır. Kısırlaştırma operasyonu öncesinde yeni bir kumla tuvaletini temizleyip yenilerseniz, eve geri geldiğinizde daha rahat bir ortam oluşturabilirsiniz.

*Kediler kendilerini yalayarak temizleyen hayvanlardır. Özellikle de yaralar söz konusu olduğunda o bölgeyi sürekli yalamak, temizlemek isteyebilir. Bazı veteriner hekimler bu operasyonun ardından evcil hayvanlara başlık takabiliyor. Bazıları ise bu durumu bir sorun olarak görmeyebiliyor. Yine de her ne olursa olsun, o bölgenin bir süre zarar görmemesi gerekiyor. Bu nedenle birkaç gün gözünüzü kedinizden ayırmamanız, istenmeyen bir durum oluşması; dikişlerin açılması ya da kanama gibi olumsuz durumların önüne geçmek için iyi olacaktır. Eğer ekstrem bir durum meydana gelirse, mutlaka veteriner hekiminize danışmayı ihmal etmeyin.

*Kedilerin kısırlaştırılmasının ardından metabolizmalarının daha yavaş, hormonlarının daha farklı seyirlerde olduğu bilinir. Bu nedenle bu işlem sonrasında kedilerin kısır mama yemeye geçmeleri önerilir. Hekiminizin de önerisiyle kediniz için yeni mama düzenine geçmeniz gerekebilir. Bu süreçte eski mamasıyla yeni mamasını karıştırarak, gün be gün alışmasını sağlayarak yavaş adımlarla ilerlemeniz doğru olacaktır. Kısırlaştırma işlemi sonrasında kedilerde üriner rahatsızlıkların görülme oranı daha fazla olduğundan, düzgün ve yeterli beslenmeleri; kilo kontrolü sağlanması oldukça önemlidir.

*Muhtemelen hekiminiz size erkek kedi kısırlaştırma sonrası yapılacaklardan bahsedecektir. Yine de aklınızda bulundurmanız gereken detaylardan biri de, kedinizin bu süreçte anesteziden kurtulmak için kusabileceğidir. Hem operasyon öncesinde bir süre aç kaldığından hem de ilacı bünyesinden atmaya çalıştığından, operasyon gününde kusma gerçekleşebilir. Dikkat etmeniz gereken detay ise bu durumun gün içinde gerçekleşiyor olması ve 4-5 defayı geçmemesi gerektiğidir. Eğer kusma sorunu günlerce sürüyor, 4-5 kereyi defalarca geçiyorsa; mutlaka veteriner hekiminizin desteğini almalısınız.

*Kedilerde kısırlaştırma operasyonunun ardından 12 saati bulan bir süre içinde beslenme ve su içme önerilmeyebiliyor. Bu durum için de yine en doğru davranışı veteriner hekiminizden öğrenebilirsiniz. Operasyonun ardındaki günlerde ise yağlı yiyecekler ya da yaş mama gibi ağırlık yapabilecek besinler yerine kendi kuru mamasını, belirli oranları geçmeden vererek kedinizin rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz. Yine aynı şekilde bol bol temiz su içmesini sağlamanız da sağlığı açısından çok önemlidir; unutmayın.

*Eğer evinizde başka evcil hayvanlar da varsa, bu dönemde kısırlaştırılmış kedinizi bir süre onlardan uzak tutabilirsiniz. Birbirlerine zarar verme olasılıkları bulunabilir; kedinizi ayrı bir odada, kendini dışlanmış hissetmeyeceği şekilde gözlem altında tutabilirsiniz. Böylece oyun amaçlı bile olsa birbirlerini incitmelerinin önüne geçebilirsiniz.
Kedinizin kendine tamamı ile gelmesi birkaç günü bulabilir. Bu süreçte iştahsız davranabilir ya da keyifsiz görünebilir. Bu sürecin geçeceğini unutmayın ve geçmediğini hissediyorsanız; yine kesinlikle veteriner hekiminize danışın.

The post Erkek Kedi Kısırlaştırma Sonrası appeared first on Satin alma sahiplen!....