Hayat kurtarmak, bir doktorun hastasını kurtarması ya da bir kazadan birilerini sağ çıkarmak gibi büyük atışlardan ibaret değildir. Bazen sadece bir kap su ve bir kap mama ile hayat kurtarabilmek de mümkündür. Bu, tam olarak hayatın anlamına ve canlılara nereden baktığınızla ilgilidir. ‘Sokak hayvanları‘, belki de bu ismi hak etmeyen ve dünyanın yarası olan kelime tamlamalarından biridir; tıpkı ‘hayvan sever’ kelimesi gibi. İnsanların milyarlarca yıllık tarihinde, sırf kendi ihtiyaçlarını gidermek için evcilleştirdiği hayvanlar…
Yüklerini taşıtmak için, kendini koruması için; belki sadece arkadaşlık etmesi için. Öyle ki tüm bu hayvanlar yıllar boyunca insanların arasına karışıp, sonra da ‘sokak hayvanları’ olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Hatta sırf bu yüzden hor görülerek itilip kakılan, aç ve susuz kalan tüm bu hayvanlar; sırf biz daha iyi yaşayalım diye yaptığımız kat kat binaların arasında tek bir gölge, tek bir av, tek bir damla su bulamadığından hayatını kaybetmiştir. Çünkü dünya, her zaman önce insanın olmuştur.
Türkiye’de sayısı binleri aşmış sokak hayvanı, insanların ve modern hayatın arasında yaşamaya çalışmakta. Doğal içgüdülerine sığınarak avlanabilecekleri, karınlarını doyurabilecekleri şartlar da günümüz dünyasında pek mevcut değil. Hal böyle olunca, onları kendi dünyasına alıştırmak için elinden geleni yapmış olan insanların artıklarıyla yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Bu yüzden çöpleri karıştırıp bir parça yiyecek bulmayı deniyorlar. Çoğu zaman sırf bu yüzden bile “çöpleri dağıtıyorlar” denilerek şikayet edilebiliyorlar. Her canlıda söz konusu olduğu gibi, hayvanlarda da aç ve susuz yaşayabilme gibi bir kabiliyet yok.
Bu nedenle insanlar da onlara yardım etmeyince, birçok sokak hayvanı açlıktan ve susuzluktan ne yazık ki hayatını kaybediyor. Geri kalanların bir kısmı çöplerde yiyecek ararken atılan zararlı ve keskin eşyalarla yaralanıyor, bir kısmı da yine o çöplerden mikrop kaparak hastalanıyor. Geriye kalan bir avuç hayvan ise bulabilirlerse, eğer az da olsa iyi bir insana denk gelirlerse çöpün kenarına bırakılmış yemek artıklarıyla dünyaya tutunmaya çalışıyor. Ondan da geri kalan 3-5 sokak hayvanı ise dünyayı kendinin görmeyen iyi kalpli insanların koyduğu mama ve sularla, az da olsa daha iyi şartlarda yaşamaya çalışıyor. Peki, o iyi kalpli insan neden siz olmayasınız?
Canlılar, belli bir süre yiyecek ve özellikle de su bulmazsa yaşamaları imkansız. Bu nedenle sokak hayvanları için bir kap su ve bir kap mama, onların yaşamaları ya da ölmeleri arasındaki o ince çizgiyi oluşturuyor. Onların çöpten buldukları bir iki parça yiyecekle, sağlıklı ve uzun yaşamaları da imkansız fakat yine de hiçbir şey yapamayan kişiler, en azından temiz, bozulmamış yiyecek artıklarını onların ulaşabileceği yerlere koyarsa; en azından belki bir gün bile olsa daha uzun yaşama şansları olabilir. Tabii ki yaşayabilmeleri, sağlıklarını sokak şartlarında az da olsa koruyabilmeleri için kedi- köpek maması ve temiz su bulabilmeleri gerekli. Yanından geçerken onları umursamak da, insanlık tarihimiz boyunca onlara bunu borçlu olduğumuzu unutmayalım.
Sokak Hayvanları İçin Neler Yapabiliriz?
Sokak hayvanlarının yaşayabilmesi için onlara su ve mama vermemiz en iyisi olacaktır demiştik. Bunu yaparken de dikkat etmemiz gereken bazı noktalar olacak. Bunun için ‘Sokak Hayvanlarını Beslerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?’ adlı yazımızdan detaylı bilgi alabilirsiniz.
Sokak hayvanlarının her zaman aynı yerde olacak şekilde, düzenli temiz suya ulaşabilecekleri bir su içme alanı olması çok iyi olacaktır. Eski kaplara koyacağımız suları belirli alanlara yerleştirip arada bir yenileyerek onların hayatını kurtarabiliriz.
Kedi ve köpek mamaları, her bütçeye uygun farklı alternatiflerle bulunabiliyor. Tabii ki hepsinin besleyiciliği ve kalitesi birbirinden farklı olsa da, en azından onlara uygun besinler olduğundan bütçeniz dahilinde mama alarak belirli aralıklarla mahallenizde besleme yapabilirsiniz.
Elinizden hiçbir şey gelmiyorsa, yediğiniz yemeklerin artıklarını sokak hayvanları için çöpe atmadan, temiz bir kenara bırakarak değerlendirebilirsiniz. Bozulmamış, onlara zarar vermeyecek, yiyebilecekleri besinler olmalarına özen göstermeyi ihmal etmeyin.
Belediyelerin veterinerlik hizmeti mevcut; böylece sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ya da tedavi edilmesi gibi hizmetler belirli şartlarda alınabiliyor. Çevrenizde yaralı, hasta ya da kısırlaştırılması gereken sokak hayvanı gördüğünüzde bu hizmete başvurabilirsiniz.
Sokak hayvanları, çoğunlukla pis ve mikrop dolu görülerek hor görülür. Ne var ki günümüzde evimizde bulunan birçok eşyamız bile onlardan daha kirli, mikrop doludur. Sokak hayvanlarında bulunan birçok hastalığın insanlara geçmesi mümkün değildir.
Özellikle sokak köpeklerinin saldırgan, agresif olduğu düşünülür ve ne yazık ki itilip kakılırlar, şikayet edilip barınaklara yollanırlar. Bir çoğu açlıktan, bir kısmı da insanların davranışları nedeniyle kendini koruma iç güdüsünden sert davranır; unutmayın.
Onların her şekilde hayatta kalacaklarını düşünmek, çok kötü bir yanılgıdır. İnsanları aç ve susuz bir halde, kimseden yardım isteyemeyecekleri ve üstüne üstlük itilip kakıldıkları bir yere bıraktığımızda hayatta kalmaları mümkün müdür? İnsanlar onlara yardım etmezse, sokak hayvanlarının yiyecek bulması neredeyse imkansızdır. Kapağı kapalı bir çöpe giremez, çöp poşetlerini elleriyle tutup açarak içinden istediklerini seçemezler. Hem yapabilselerdi bile mikrop içinde, kesici maddelerle bezeli bozuk yiyecek artıklarına ulaşırlardı…
Sokak hayvanları, yiyecek ve su da bulabiliyorlarsa kendi sokaklarında, kendi bölgelerinde sakin bir hayat sürebilirler. Buraya alışır, kendi hiyerarşilerini oluşturur ve insanlarla bir arada yaşam sürerler. Onları şikayet ederek barınaklara yollamak, çoğu zaman hastalanıp ölmelerine bile neden olabilir. Bir nebze de olsa özgürce dolaştıkları sokaklarından alınıp kapatılabilir, orada kalabalık hayvanların arasında hapishaneye girmiş gibi sıkışabilir.
Onların bir yararı olmayan, öylece ortalıkta dolaşan canlılar olduğunu mu düşünüyorsunuz? Sokak hayvanlarına iyi davrandığınız takdirde mahallenizin en büyük koruyucuları olabilirler. Buna ek olarak zararlı böcekler gibi evinize, bahçenize zararı dokunabilecek ufak canlılarla avlanarak sizi bilmediğiniz farklı tehlikelere karşı da koruyabilirler.
Etrafı dağıtıp mahallenizi kirlettiklerini mi düşünüyorsunuz? Onlar için çabalamaz, yardımcı olmazsanız; onlar da çöplerden yemek ararken dağınıklıklara neden olabileceklerdir. Bunun sorumlusu onlar değil insanlardır. Eğer onların da kapları, mamaları, suları olsa çöplere muhtaç kalmazlar.
Onların kendilerini koruyabilecekleri tek yöntem bağırıp havlamaları, ısırıp tırmalamalarıdır. Doğaları böyledir ve bir tehlike gördüklerinde kendi canlarını korumak zorundadırlar. Bu nedenle onların saldırgan, yırtıcı, çocukları ısıran, kötü canlılar olduklarını düşünmek; kendi canını korumak için türlü kötülükler yapan insanlara da susmamayı gerektirir. Onlar ne kadar sevgi görürlerse, o kadar sakin ve iyi huylu olacaklardır. Kötü görülen her hayvan, ne yazık ki yaşadığı mahallenin aynasıdır.
Kış Aylarında Bir Kap Su ve Bir Kap Mama ile Hayat Kurtar
Mevsimler değiştikçe, sokak hayvanları için yapılabileceklerin yöntemi de değişiklik gösterebilir. Her nasıl ki kış aylarında üşüyerek evimize kapanıyorsak, o canlıların da bazı farklı ihtiyaçları olabilir. Konunun uzmanları kış mevsiminde kedilerin 6, köpeklerin ise 17 saat aç ve susuz kalmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Kış şartlarında sokak hayvanlarının su bulabilmesi, eğer yağış varsa yaz aylarına göre bir nebze daha kolay olabiliyor. Bulabildikleri su da çoğu zaman çamurlu bir yağmur birikintisi ya da erimiş bir parça kar olabiliyor. Yiyecek bulmaları ise imkansıza yakın bir hal alıyor. Bu nedenle ‘bir kap su ve bir kap mama’ durumu, kış mevsiminde ekstra önem kazanıyor.
Kış aylarında hayvanlara yiyecek verirken, onların vücut ısısını yükseltecek yiyeceklere yönelebilirsiniz.
Eğer su koyacaksanız, suyu normalden daha sıcak halde koymanız hemen donmasını engelleyecektir.
Sokak hayvanları derken sadece kedi ve köpekleri düşünmemek gerekir. Minik kuşların da aç kalıp üşüdüğünü unutmayın. Bu nedenle hiç değilse ekmek kırıntısı gibi zahmet harcamadan bulabileceğiniz yiyecekleri onlar için de yüksek yerlere serpebilirsiniz. Ağaçlara, kesilmiş pet şişeler gibi basit materyallerden kuş yemlikleri yapıp takabilirsiniz.
Kış aylarında yağış oranı fazla olacağından, kedi ve köpekler için yem koyacağınız kabı kuru, yağış almayan bir bölgeye koymanız doğru olacaktır. Bunun yerine internette bulabileceğiniz birçok basit fikirle üzeri kapalı yemlikler de yapabilirsiniz.
Karnı tok olsa bile hiçbir canlı kış soğuğunda, açık havada ve yağış altında sağlıklı yaşayamaz. Onların da üşüdüklerini aklınızdan çıkarmayın. Yine yağış almayan yerlere onlar için küçük evler yapabilirsiniz. Artık birçok sokak hayvanı evi satın alabilmek mümkün. Aynı şekilde birçok kendin yap fikriyle basit malzemelerden de yuva yapılabilir. En kötüsü ıslanmayacak şekilde karton kutular bile koyabilirsiniz.
Kış mevsiminde çaresiz kalan ve ısınmak isteyen kediler; özellikle de minik yavru kediler arabaların kaputlarına girebiliyor. Birçok insan da bunu önemsemediği ve fark etmediğinden onların ölmesine yol açabiliyor. Bu nedenle kış aylarında arabanıza binmeden önce en azından dışarıdan vurarak kaçmalarını sağlayabilirsiniz.
Kışın hasta olmuş, üşüyüp ıslanan, aç kalan ve sağlığı bozulan canlılar görürseniz; belediyelerden yardım da isteyebilirsiniz.
Yaz Aylarında Bir Kap Su ve Bir Kap Mama ile Hayat Kurtar
Yaz mevsimi, sıcak hava şartları nedeniyle sokak hayvanlarının da güçsüz düşmesine yol açabiliyor. Uyuyabilmek için bir parça gölge ve bir yudum su arayan sokak hayvanları, yiyecek aramak için de güç sarf ederken çok zorlanabiliyor. Yaz aylarında onların suya ekstra ihtiyaçları var. Hem yağışlar az olduğundan hem de hava çok daha sıcak olduğundan su bulmaları neredeyse imkansız hale geliyor.
Yol kenarı olmayan, kaba zarar gelmeyecek, hayvanların kendilerini güvende hissederek içebilecekleri noktalara temiz sular koyabilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz nokta, suyu koyduğunuz kabın metal bir kap olmamasıdır. Metal, soğukta donmaya ve sıcakta ısınmaya çok elverişli bir malzemedir. Koyduğunuz su içilemeyecek kadar sıcak hale gelerek hayvanların ağızlarını yakabilir. Bu nedenle plastik gibi kaplar, su kabı olmak için daha ideal olacaktır. Ayrıca bu kapları güneş almayan, gölge yerlere koymanız da önemli bir detaydır.
Su koyduğunuz yerin etrafına belirli aralıklarla mama koymanız da onların hayatını kurtaracaktır. Böylece birbirinden uzak olmayan su ve mama, sokak hayvanlarının ulaşabileceği bir ortamda bulunacaktır.
Kedi ve köpekleri besledik; peki ya kuşlar? Kuşların kışın mama sıkıntısı yaşadıkları gibi yazın da suya ekstra ihtiyaçları oluyor. Onlar için ağız bölgesi geniş olan küçük kaplarla su vermek ideal olacaktır. Hatta dilediklerinde içine girip serinleyebilirlerse çok mutlu olacaklar; bizden söylemesi…
Yaz aylarında güneşin yakıcılığından kurtulmak isteyen sokak hayvanları, gölge bir nokta arayarak orada uyumaya çalışırlar. Eğer bol bol ağaç, gölge alan varsa onlar için iyi. Ne yazık ki şehir hayatında bunun için zorlanabildiklerinden, arabaların altı gibi ortamlarda uyumaya çalışıyorlar. Onlar için gölgelik alan yapabilir, karton kutular kullanabilir, rahat uyuyabilecekleri bir alan oluşturabilirsiniz.